Beyrut’a…

[avatar user=”arzu-torun” size=”original” align=”left” /]Ahh Beyrut, dünyanın en yaralı ÅŸehirlerinden birisin. Åžimdi yaralarını sarıp, yüzünü geleceÄŸe dönmen ne güzel. DireniÅŸin ve neÅŸen ne güzel. Bir masallar diyarı deÄŸilsin ama bir Feyruz ÅŸarkısı kadar içten ve etkileyicisin.

2012 ve 2013 yıllarında arkadaÅŸlarımla birlikte ziyaret ettik ve görüşmeler yaptık ( o zaman henüz sürgün yaÅŸamım baÅŸlamamıştı). Sol hareketlerden, islami hareketlere kadar birçok siyasi yapıyla görüştük, anlattılar, 16 yıl süren iç savaşın korkunç yüzünü. Hangi ideolojiden olursa olsun hepsi bu korkunç mezhepsel, etnik savaÅŸtan dersler çıkardıklarını söylüyorlardı. Gerek siyasi yapılardan gerekse halktan dinledim mezhepsel, etnik çatışmaların korkunç yüzünü. Halklar arasına ekilen nefret tohumlarının nelere yol açtığını… Åžehrin merkezindeki bazı binalarda hala iç savaşın izleri duruyordu. Binalar silah ve roket mermilerinin delikleriyle öylece bir anıt gibi duruyordu.

17 Ekim günü whatsapp’a getirilen ek vergi uygulamasına karşı baÅŸlayan direniÅŸte Lübnan’ın tüm kesimleri birarada. Mezhepsel ve etnik çatışmaları aşıp biraraya gelmeleri tüm dünyaya bir mesaj veriyor.

Lübnan tarihini bilenler ne demek istediÄŸimi daha iyi anlarlar. Bu büyük bir geliÅŸme. Özellikle OrtadoÄŸu halkları için iyi bir örnek oluyor. Lübnan’da bile insanlar mezhep, din, etnik ayrılıkları aşıp birlikte direniyorlarsa bu büyük baÅŸarı ve tüm dünyaya bir ÅŸeyleri net ÅŸekilde anlatıyor. Eziliyorsak aynı ÅŸarabız iÅŸte. Gerçek olan tek bir hedef var: Kapitalist barbarlık, Küresel sermayenin baronları!

Lübnan’daki direniÅŸ yeni bir dönemin iÅŸareti. Mezhepsel ve etnik çatışmalarda yanıp, yıkılan Beyrut’ta halklar yolsuzluÄŸa, zamlara karşı omuz omuza sokaklarda kitlesel protestolar gerçekleÅŸtiriyor. Lübnan’dan sosyal medyaya yansıyan videolar çok ÅŸey anlatıyor.

Sünniler, Hariri’nin posterlerini yırtıyor. Åžiiler, Hizbullah milletvekili ofislerine saldırıyor. Hristiyanlar, Aun’un posterlerini yakıyor. Åžiiler, Emel Partisi tabelasını indiriyor. Hakikaten inanılmaz bir süreç yaÅŸanıyor. Lübnan halkı alayına isyan ediyor. Bıktık artık sizden diyor. Ãœlkenin yönetilemez hale geliÅŸinde tüm siyasi aktörlere karşı bıkkınlığın getirdiÄŸi bir öfke bu!

Bir dikkat çekici nokta ise sahte anti-emperyalizme karşı halkın gerçek öfkesi. Lübnan’da protestoların baÅŸladığı ilk gün acaba “dış mihrakların” parmağı mı var soruları ve endiÅŸesi vardı kimi analiz ve yorumlarda. Suudi destekli BaÅŸbakan, Fransa destekli CumhurbaÅŸkanı, Ä°ran destekli Hizbullah’ın yönetimi… Bu durumda ülkeyi yönetenlerin dış güçlerden bahsetmesi biraz traji-komik olur. Lübnan halkı eylemleriyle, ülkedeki tüm siyasi yapılara bıktık sizden ve sizin sahte anti-emperyalizminizden diyor. Lübnan halkı siyasetçilere güvenmediÄŸini eylemleriyle birlikte net bir ÅŸekilde haykırıyor.

Lübnan’da 17 Ekim günü baÅŸlayan kitlesel protesto gösterilerine dair ilk baÅŸta temkinli yaklaşılmasını yadırgamıyorum. Zira “Arap Baharı” denilen isyanların nasıl bir sürece evrildiÄŸini gördük. OrtadoÄŸu’da halkların eÅŸitlik, özgürlük, demokrasi talebi manipülasyona maruz kalabiliyor ne yazık ki… Lakin gerçek olan ÅŸu ki, halklar, demokratik, ÅŸeffaf, eÅŸitlikçi, adaletli yönetim biçimleri istiyor.

Fransa’da baÅŸlayan sarı yelekliler isyanı, Kasım ayında birinci yılını dolduracak. Neo-liberalizmin yapı taÅŸları yerinden oynarken, sona doÄŸru yaklaşırken, halklar artık doÄŸrudan demokrasi talep ediyor. Kapitalist sistem, ekonomik krizler, savaÅŸlar, göçler, yoksulluk yaratarak daha büyük felaketler getirecek aÅŸamaya ilerliyor. Küresel sermayenin baronları ceplerini doldururken, dünya halkları yoksullaşıyor. Bugün, dünyanın birçok yerinde halklar yolsuzluklara, yoksulluÄŸa karşı ayakta. Lübnan’daki protestolar bundan bağımsız deÄŸil. Kapitalizmi yok etmezsek kapitalizm bizi yok edecek.

Komşunun komşuyu öldürdüğü, aynı aileden insanların birbirini öldürdüğü korkunç bir iç savaşı uzun yıllar yaşayan Lübnan halkı bugün biraraya gelerek dünyaya net bir mesaj veriyor. Halkların mezhepsel, etnik boğazlaşmalarla birbirine kırdırıldığı bir süreç, bu süreci yaratan sorumlulara karşı halkın omuz omuza direnişiyle bertaraf ediliyor. Bu yeni bir dönemi işaret ediyor. Yeni bir kök salınıyor toprağa.

Ahh Beyrut, yaralarını sarıp neşeyle sokaklarda olman ne güzel. Sana gülmeler yaraşır Beyrut. Yolun açık, bahtın güzel olsun Beyrut!

Arzu TORUN
Latest posts by Arzu TORUN (see all)