İstanbul’un kalbinde, yıllardır adalet arayışının sembolü olan Galatasaray Meydanı’nda, bu hafta da sessiz çığlıklar yankılandı. Cumartesi Anneleri, tam 34 yıl önce gözaltına alınan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Yusuf Erişti için toplandı. Ellerinde sevdiklerinin solmuş fotoğrafları, dillerinde adalet talepleriyle bir araya gelen kayıp yakınları, bu kez Yusuf Erişti’nin akıbetini sormak için meydandaydı.
“Bizi bu meydandan koparamazsınız”
Eylemin 1042’nci haftasında basın açıklamasını okuyan İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Başkanı Gülseren Yoleri, Cumartesi Anneleri’nin yıllardır hukuksuz baskılara rağmen Galatasaray Meydanı’ndan vazgeçmediğini vurguladı. Anayasa Mahkemesi’nin, bu barışçıl eylemin hukuka aykırı şekilde engellendiğine dair kararını hatırlatan Yoleri, meydanda bulunmalarının suç olmadığının bir kez daha tescillendiğini söyledi. Ancak tüm bunlara rağmen hâlâ mekân yasağı ve kişi sınırlamasının devam ettiğini belirten Yoleri, yetkililere seslenerek, “Bu hukuksuzluğa, keyfiliğe ve hak ihlaline son verin! Kayıplarımızı arama ve toplanma özgürlüğümüzün önüne kurulan barikatları kaldırın” çağrısında bulundu.
Gözaltına alındı, kayıtlara geçirilmedi
Yusuf Erişti, Tokat’ın Reşadiye ilçesinde doğmuş, İstanbul’da yaşayan 30 yaşında bir gençti. 14 Mart 1991 sabahı, bir arkadaşıyla buluşmak için Belgradkapı civarına gittiğinde polisler tarafından gözaltına alındı. Onu alanlar, Terörle Mücadele polisleriydi ve Erişti’yi Gayrettepe Siyasi Şube’ye götürdüler. O günden sonra Yusuf’tan bir daha haber alınamadı.
Ailesi ve avukatları, Yusuf’un gözaltında olduğunu biliyor, ancak resmi makamlardan bir türlü doğrulama alamıyordu. Avukat Fethiye Pekşen, Yusuf Erişti ile görüşmek için Devlet Güvenlik Mahkemesi’ne (DGM) başvurdu ve görüşme izni aldı. Ancak Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü’ne gittiğinde, Yusuf’la görüştürülmedi. Bunun üzerine Pekşen, 29 Mart’ta polisler hakkında suç duyurusunda bulundu. Fakat Emniyet Müdürlüğü’nden gelen yanıt, aileyi ve avukatları çaresiz bırakacak türdendi: “Yusuf Erişti’nin gözaltında olduğuna ilişkin herhangi bir kayda rastlanmamıştır.”
Tanıklar Yusuf’u gördü ama…
Yusuf Erişti’nin gözaltına alındığını inkâr eden polislerin aksine, onu gören tanıklar vardı. Aynı operasyon kapsamında gözaltına alınan bazı kişiler, Yusuf’un sorguya alındığını ve ağır işkenceye maruz bırakıldığını kamuoyuna açıkladı. Bir tanık, “Polisler ona ‘Seni gözaltına aldığımızı kayıtlara geçirmedik. Buradan ölü çıkar, kimsenin haberi olmaz’ diyerek tehdit etti” şeklinde ifade verdi. Bir başka tanık ise Yusuf’u en son 17 Mart’ta, komaya girmiş halde hücresine götürülürken gördüğünü söyledi.
Aradan geçen haftalar boyunca Yusuf’un ailesi onu her yerde aradı. Dönemin milletvekili Mahmut Alınak, dönemin Başbakanı Yıldırım Akbulut’a Yusuf’un akıbetini sordu. Ancak İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu, “Yusuf Erişti gözaltına alınmamıştır. Önergede iddia edilen hususların gerçekle ilgisi yoktur” yanıtını verdi.
Cezasızlık politikası devam ediyor
Cumartesi Anneleri, Yusuf Erişti’nin zorla kaybedildiğini ve bu suça karışan polislerin yargılanmadığını belirterek bir kez daha yetkililere çağrıda bulundu. Yusuf’un babası Bekir Erişti, Cumhurbaşkanı Turgut Özal’dan İstanbul Valiliği’ne kadar pek çok makama otuzdan fazla dilekçe yazdı ama hiçbir sonuç alamadı.
Bugün, Yusuf Erişti’nin kaybedilişinin 34. yılında, onun akıbetini soranlar hâlâ Galatasaray Meydanı’nda. Tanık ifadelerine, tüm delillere rağmen etkin bir soruşturma yürütülmemesi, cezasızlık politikalarının devam ettiğini gösteriyor. Cumartesi Anneleri ise mücadeleden vazgeçmiyor: “Bir gün adalet yerini bulana kadar buradayız.”