Almanya’nın önde gelen gazetelerinden Tagesspiegel, Türkiye’de yaşanan son gelişmelere dair dikkat çekici bir analiz yayımladı. Gazetenin Susanne Güsten imzalı haberinde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ve ardından ülke genelinde büyüyen protestolar ele alındı. Haberde, bu sürecin Türkiye’de 2013 yılındaki Gezi Parkı eylemlerinden bu yana en büyük halk hareketine dönüştüğü vurgulanıyor.
Direnişin Merkezlerinden Biri: Beyoğlu’ndaki “Sima” Kafe
Tagesspiegel’in haberine göre, İstanbul’un Beyoğlu semtindeki “Sima” kafe pazar günü direnişin önemli merkezlerinden biri haline geldi. Muhalefetin, İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan’ın rakibi olarak belirlemek için düzenlediği CHP iç seçimi, binlerce noktada oy kullanılarak gerçekleştirildi. Bu oylama, resmi olmasa da büyük bir siyasi anlam taşıyordu. Haberde, “Bu süreç, muhalif seçmenler için Erdoğan’a karşı bir tepki göstermenin bir yolu haline geldi” ifadeleri kullanıldı.
Haberin devamında, katılımın milyonları bulduğu ve birçok vatandaşın bunu bir referandum gibi gördüğü belirtildi. Ancak, tam da bu süreçte yargının devreye girerek İmamoğlu hakkında yolsuzluk suçlamasıyla tutuklama kararı çıkardığı ifade edildi.
İmamoğlu’na Yönelik Tutuklama ve Artan Gerilim
Tagesspiegel, İçişleri Bakanlığı’nın İmamoğlu’nu görevden aldığını ve İstanbul’un dışında bulunan Silivri Cezaevi’ne nakledildiğini belirtti. Haberde, CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’ndeki çoğunluğu sayesinde yerine geçici bir ismin seçileceği aktarıldı.
İmamoğlu’nun tutuklanması, halkın tepkisini daha da artırdı. İstanbul’daki belediye binası önünde her gün protestolar düzenlenirken, katılımın giderek arttığına dikkat çekildi. CHP kaynaklarına göre, Cumartesi günü düzenlenen gösteriye yaklaşık bir milyon kişi katıldı.
Haberde, Türkiye’deki siyasi uzmanlardan Selim Koru’nun değerlendirmesine yer verildi. Amerikan düşünce kuruluşu FPRI’de araştırmacı olarak çalışan Koru, hükümetin muhalefete açık bir mesaj verdiğini belirterek, “Muhalifler seslerini duyurabilir ama Erdoğan’a gerçek bir tehdit oluşturamaz. Eğer bunu yapmaya kalkışırsanız, sizi hapse atar ve anahtarı atarız” ifadelerini kullandı.
Geçmişteki Örnek: Selahattin Demirtaş
Tagesspiegel, İmamoğlu’na yönelik bu adımın Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) eski eş başkanı Selahattin Demirtaş’ın 2016’da tutuklanmasına benzediğini vurguladı. Demirtaş’ın muhalefeti güçlendirdiği için hapse atıldığı ve halen cezaevinde tutulduğu hatırlatıldı. Haberde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Demirtaş’ın serbest bırakılması yönündeki kararına rağmen hükümetin bunu uygulamadığı belirtildi.
Gazete, Erdoğan’ın İmamoğlu’nu daha büyük bir tehdit olarak gördüğünü ifade etti. Çünkü İmamoğlu, İstanbul gibi kritik bir şehirde güçlü bir tabana sahipti, anketlerde önde görünüyordu ve 2028 seçimlerinde Erdoğan’a rakip olmayı hedefliyordu.
Genişleyen Protestolar ve İktidarın Baskıları
Tagesspiegel, Türkiye’de Gezi olaylarından bu yana en büyük protestoların yaşandığını ve hükümetin buna karşı aldığı önlemleri şöyle sıraladı:
• İstanbul’a giriş çıkışlar sınırlandırıldı, yollar kapatıldı.
• Polis, eylemlere katılan yüzlerce kişiyi gözaltına aldı.
• Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), muhalefetin düzenlediği protestoları yayınlayan televizyon kanallarını lisans iptaliyle tehdit etti.
• Tüm gösteriler bir hafta boyunca yasaklandı.
Türkiye uzmanı Howard Eissenstat, yaşananları “Erdoğan için 2016’daki darbe girişiminden bu yana en büyük tehdit” olarak değerlendirdi. Ancak Eissenstat, muhalefetin birleşik bir cephe oluşturamadığını ve uluslararası koşulların Erdoğan lehine olduğunu belirtti.
Tagesspiegel ayrıca, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in protestolara doğrudan destek vermesinin, muhalefetin tavrında önemli bir değişiklik olduğunu vurguladı. Önceki yıllarda CHP’nin sokak eylemlerinden kaçındığı hatırlatılırken, Özel’in halkı doğrudan protestoya çağırdığı ve bu çağrıya geniş kesimlerin yanıt verdiği ifade edildi.
Sonuç: Erdoğan İmamoğlu’nu Durdurabilecek mi?
Gazete, İmamoğlu’nun sosyal medya aracılığıyla destekçilerine mücadeleye devam etmeleri çağrısında bulunduğunu ve tutukluluğuna rağmen Erdoğan’a karşı büyük bir siyasi figür olarak kalmaya devam ettiğini belirtti.
Tagesspiegel’e göre, Erdoğan yönetimi İmamoğlu’nu tamamen saf dışı bırakmak istese de, bunu hemen yapmaktan çekiniyor. Çünkü, böyle bir adımın daha büyük protestolara yol açabileceği düşünülüyor. Ancak, uzmanlar Erdoğan’ın bu süreci farklı yollardan ilerleterek İmamoğlu’nu devre dışı bırakmaya çalışacağını öngörüyor.
Gazetenin haberinde Türkiye’de yaşanan gelişmelerin önümüzdeki günlerde uluslararası arenada da yakından takip edileceği ve özellikle Avrupa ülkelerinin bu konuda nasıl bir tavır alacağının merak konusu olduğu vurgulandı.