TÜRK-İŞ’in Mart 2025 verilerine göre, Türkiye’de dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken asgari harcama tutarı (açlık sınırı) 23.615 TL’ye ulaştı. Gıda harcamalarıyla birlikte diğer zorunlu giderlerin de eklenmesiyle yoksulluk sınırı ise 76.922 TL’ye çıktı. Bekâr bir çalışanın yaşama maliyeti ise 30.617 TL olarak hesaplandı.
Bu rakamlar, asgari ücretin çok altında kalırken, çalışanların geçim mücadelesinin her geçen gün daha da zorlaştığını gösteriyor.
Asgari Ücret Geçim Koşullarını Karşılamıyor
TÜRK-İŞ’in araştırmasına göre, net asgari ücret 22.104 TL seviyesinde kalırken, tek bir çalışanın aylık yaşam maliyeti 30.617 TL’yi buldu. Bu durumda asgari ücretli bir çalışan, sadece temel ihtiyaçlarını karşılamak için bile 8.500 TL’lik bir açığı kapatmak zorunda kalıyor.
Çalışanların satın alma gücünün düştüğünü vurgulayan rapor, yoksulluğun giderek derinleştiğine ve ücretli çalışanların insan onuruna yaraşır bir yaşam sürdürmekte zorlandığına dikkat çekiyor.
Mutfak Enflasyonu ve Gıda Fiyatlarındaki Artış
TÜRK-İŞ’in verilerine göre mutfak enflasyonu, yani temel gıda maddelerindeki fiyat artışları da hız kesmeden devam ediyor:
- Aylık artış: %1,25
- 2025’in ilk üç ayında gerçekleşen artış: %12,00
- Son 12 aylık değişim: %40,62
- Yıllık ortalama artış: %54,87
Bu rakamlar, mutfak enflasyonunun genel enflasyondan daha hızlı arttığını ve özellikle dar gelirli vatandaşları çok daha fazla etkilediğini gösteriyor.
Gelir Dağılımındaki Uçurum Büyüyor
Açlık ve yoksulluk sınırındaki hızlı yükseliş, ülkedeki gelir dağılımındaki adaletsizliği de gözler önüne seriyor. Yoksulluk sınırı, asgari ücretin yaklaşık 3,5 katına ulaşmış durumda. Bu, birçok çalışanın temel insani ihtiyaçlarını bile karşılayamayacak seviyede gelir elde ettiğini gösteriyor.
TÜRK-İŞ, raporunda asgari ücretin yetersizliğini vurgulayarak, çalışanların satın alma gücünün artırılması gerektiğini belirtiyor. Sendika, gelir dağılımındaki adaletsizliği gidermek ve çalışanların yaşam koşullarını iyileştirmek için acil önlemler alınması gerektiğini savunuyor.
Türkiye’de ekonomik koşulların her geçen gün ağırlaştığı göz önüne alındığında, çalışanların geçim mücadelesi önümüzdeki aylarda daha da kritik hale gelebilir.
