Ömer Fethi Gürer: “Vatandaş Artık Eti Kilo İle Değil, Gramla Alıyor”

Türkiye’de et fiyatlarındaki artış hız kesmeden sürerken, CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, besiciler ve kasaplarla yaptığı görüşmelerde sektörün temel sorunlarını mercek altına aldı. Artan girdi maliyetleri ve ithalat politikalarıyla derinleşen krizin, üretici ve tüketiciyi zor durumda bıraktığı belirtiliyor.

“100 Liraya Artık Et Değil, Kemik Alınabiliyor”

Girdi maliyetlerindeki yükselişin etiket fiyatlarına doğrudan yansıdığını ifade eden Gürer, üreticinin yem fiyatlarından, kasapların ise nakliye, kira ve elektrik giderlerinden şikayet ettiğini aktardı. Gürer, “Vatandaş artık eti kilo ile değil, gramla alıyor. Çorbalık kemiğin kilosu bile 100 lira olmuş durumda. Eskiden bu parayla bir kilo et alınabilirken, şimdi sadece kemik alınabiliyor,” diyerek yaşanan ekonomik daralmanın tüketici üzerindeki etkisini vurguladı.

Kasap İsmail Güçlü de kırmızı etin artık lüks tüketime dönüştüğünü belirterek, son haftalardaki fiyat değişimlerine dikkat çekti:

  • Dana yağsız kıyma: 600 TL
  • Az yağlı kıyma: 500 TL
  • Dana-kuzu karışık kıyma: 650 TL
  • Pirzola: 800 TL
  • Biftek: 750 TL
  • Kuzu kuşbaşı: 700 TL

“1 kilo kuşbaşı et, bir işçinin günlük yevmiyesine denk geliyor,” diyen Güçlü, dar gelirli vatandaşların et tüketiminin giderek zorlaştığını dile getirdi.

İthal Et Politikası Fiyatları Düşürmüyor

Ömer Fethi Gürer, Et ve Süt Kurumu’nun piyasaya sürdüğü hayvanların fiyatları düşürmediğini belirterek, “Eğer piyasaya hayvan veriliyorsa fiyat neden düşmüyor?” diye sordu. Kasap Güçlü ise ithal edilen etlerin geniş çapta dağıtılmadığını, belirli kişi ve firmaların stokladığını iddia etti: “Kuyruklar oluşuyor, 50-100 kişiyle sınırlı bir dağıtım yapılıyor. Ancak esnafa bu etler ulaşmıyor.”

Tavuk Fiyatları da Etkileniyor

Kırmızı et fiyatlarındaki artışın beyaz ete de yansıdığı belirtilirken, kasaplar tavuk fiyatlarının da hızla yükseldiğine dikkat çekiyor. Güçlü, “Kırmızı ete zam gelince, tavuğa olan talep artıyor. Bu da tavuk fiyatlarını yukarı çekiyor. Şu an tavuk 125 TL, tavuk kanat ise 200 TL’yi aştı. Türkiye’nin en büyük banknotu olan 200 TL ile artık 1 kilo tavuk kanat alınamıyor,” dedi.

“Yanlış Hayvan Politikaları İthalatçı Lobiyi Zenginleştirdi”

Gürer, et fiyatlarındaki sürekli artışın ithalat politikalarına dayalı yanlış tarım ve hayvancılık politikalarından kaynaklandığını belirterek, “2010 yılında başlayan et ithalatı, her dönem ‘son bulacak’ denmesine rağmen devam etti. Son 15 yılda toplam 10 milyon ithal hayvan getirildi ve ülke dışına 12 milyar dolar aktarıldı,” dedi.

Mevcut büyükbaş hayvan varlığının önemli bir kısmının ithal olduğunu belirten Gürer, “İthalat çözüm olmadı, yanlış politikalar sadece ithalatçı lobiyi zenginleştirdi,” ifadelerini kullandı.

2025’in İlk İki Ayında 485 Milyon Dolarlık İthalat

Türkiye’nin hayvancılık sektöründe dışa bağımlılığının arttığını vurgulayan Gürer, 2025 yılının Ocak ve Şubat aylarında yapılan canlı hayvan ve et ithalatına ilişkin verileri paylaştı:

  • Ocak 2025: 41 bin 591 ton ağırlığında, 136 bin 50 baş büyükbaş hayvan ithalatı için 214 milyon 150 bin dolar ödendi.
  • Şubat 2025: 28 bin 746 ton ağırlığında, 102 bin 98 baş büyükbaş hayvan ithalatı gerçekleştirildi ve bunun maliyeti 154 milyon 364 bin dolar oldu.
  • Aynı dönemde 12 bin 393 ton kemikli ve kemiksiz et ithalatı için toplamda 81 milyon 314 bin dolar ödeme yapıldı.

Bu verilere göre, 2025’in sadece ilk iki ayında toplam 485 milyon 142 bin dolar canlı hayvan ve et ithalatına harcandı.

Çözüm Ne Olmalı?

CHP Milletvekili Gürer, ithalat yerine yerli üretimin desteklenmesi gerektiğini belirterek, “Ahır giderleri düşmeden, yem fiyatları kontrol altına alınmadan ve küçük aile tipi hayvancılık desteklenmeden fiyatların düşmesi mümkün değil,” dedi.

Kasap Güçlü ise mera hayvancılığına geri dönülmesi gerektiğini savundu: “Üreticinin kar marjı giderek azalıyor. Büyükbaş hayvanlar kapalı beside bir yıl boyunca yetiştiriliyor. Ancak yem fiyatları ve işletme giderleri üreticiyi zorluyor. Devlet, hayvancılığı teşvik edecek adımlar atarsa fiyatlar düşer.”

Türkiye’de kişi başına düşen et tüketiminin OECD ve AB ortalamasının gerisinde kaldığını hatırlatan Gürer, savaş halindeki Ukrayna’nın bile Türkiye’den daha fazla et tükettiğine dikkat çekti. “Buna rağmen fiyatlar sürekli artıyor. Türkiye’de artık et tüketmek bile bir lüks haline geldi,” dedi.

Hükümetin hayvancılık politikalarına yönelik eleştiriler devam ederken, sektör temsilcileri çözümün ithalat yerine yerli üretimin artırılmasında olduğunu vurguluyor.