OECD’nin 2024 istihdam verileri, Türkiye’nin üniversite mezunu işsizliğinin genel işsizlik oranını aştığı tek ülke olduğunu ortaya koydu. Uzmanlar, “yükseköğretim-istihdam uyumsuzluğunun derinleştiğini” ve plansız üniversiteleşmenin genç işsizliği yapısal bir krize dönüştürdüğünü vurguluyor.
Diplomanın istihdam garantisi zayıfladı
OECD’nin yayımladığı son karşılaştırmalı istatistikler, Türkiye’de yükseköğretim mezunlarının işsizlik oranının genel işsizliğin üzerine çıktığını göstererek alarm verdi. Diğer OECD ülkelerinde üniversite eğitimi istihdama geçişi kolaylaştıran bir avantaj olarak öne çıkarken, Türkiye’de bu ilişki tersine dönmüş durumda.
Ekonomim’de yer alan değerlendirmelere göre bu tablo, “diploma enflasyonu” olarak tanımlanan yeni yapısal bir soruna işaret ediyor: Eğitim ile işgücü piyasası arasındaki bağ ciddi biçimde gevşedi.
Plansız üniversiteleşme: Çok sayıda bölüm, yetersiz akademik kapasite
Uzmanlara göre sorunun kaynağı, son 15 yılda hızla artan üniversite sayısı ve yükseköğretime yönlendirmede yaşanan aşırı genişleme. Öğrenci başına düşen akademisyen sayısının düşüklüğü, altyapısı yetersiz fakültelerin açılması ve düşük puanlı bölümlere yoğun yönlendirme sistemin üzerindeki baskıyı artırıyor.
Toplum Çalışmaları Enstitüsü’nden Vasıf İnanç Duygulu, Türkiye’de üniversite ve öğretim üyesi sayısına dair yaygın kanıların çoğunun gerçeği yansıtmadığını belirterek, asıl problemin “öğrenci sayısının orantısız büyümesinden” kaynaklandığını vurguluyor.
Duygulu’nun verdiği karşılaştırmalı rakamlar, Türkiye’de üniversite başına düşen nüfusun 419 binle Avrupa ülkelerinin çok üzerinde olduğunu gösteriyor (Almanya: 182 bin; İtalya: 208 bin; İspanya: 174 bin).
Mezun sayısı talebi aştı; genç işsizliği yapısal krize dönüştü
Gazeteci ve ekonomist Ussal Şahbaz, üniversite mezunu işsizliğinin yükselmesinin temel nedenini “arz fazlası” olarak özetliyor. Türkiye’de üniversite mezunu sayısının son 15 yılda iki katına çıktığını hatırlatan Şahbaz, bu genişlemenin ekonomik ihtiyaçlara göre planlanmadığını, araştırma kapasitesi zayıf çok sayıda üniversitenin açılmasının işgücü piyasasını doyurduğunu belirtiyor.
Şahbaz’a göre mevcut yükseköğretim modeli, akademik maaşların düşük olması ve araştırma altyapısının zayıflığıyla birleşince, nitelikli insan kaynağını da kaybediyor. Bunun sonucunda, üniversite diploması gençler için “yükseliş aracı” olmaktan çıkıp “işsizlik riskini artıran bir faktöre” dönüşüyor.
- NHY / OECD












