CHP Kurultayı Siyasi Tıkanıklığa Çare Olacak Mı ?

C

Türkiye ne kadar gündemde olmasa da siyasi bir tıkanıklığa girdi. Bu siyasi tıkanıklığın sonuçları CHP’nin genel başkan değişikliğine gitmesi, AKP’nin seçimlerde kurulduğu günden günümüze ilk kez en yüksek oyu alamaması olarak ortaya çıkmaya başladı.

Bu tıkanıklığın sonucu olarak daha da farklı gelişmeler görülecektir. İleride seçimlere katılımın azalması, umulmayan partilerde oy patlaması gibi sonuçları görmek olasıdır.

Sonuçlarına değindiğimiz

siyasi tıkanıklığın elbette sebebini de ortaya koymak gerekiyor.
Türkiye siyasi hayatı koalisyonlar döneminden sonra AKP – CHP temelinde iki partili, iki kutuplu bir yapıya geçti. 20 yıl bu iki parti arasında AKP’nin kazanması ve iktidarını koruması, CHP’nin de kimi belediyeleri garantilemesi ile neticelenen seçimler süreci ile geçti. AKP ve CHP bu konumunu korumanın rahatlığına düştü. Başarıya doyan, hedefsiz ve amaçsız kalan, rahatın yanlışa sürüklediği ezberci kadrolar halktan koptu. Halk iletişim çağında her türlü bilgiye, başka yaşamlara, başka insanlara sunulan fırsatlara ulaştı, gördü, haberdar oldu. Kendisine dayatılanı fark etti. Daha iyisini talep etmeye başladı. Belki eylemlerle, konuşarak, yazarak tepkisini dile getirmedi ama bu sessizlik tepkisizlikle, ilgi göstermeyerek, katılım göstermeyerek belirginleşti ve sonunda sandığa yansır oldu. Kitleler siyasi partilerden uzaklaştı. Siyasi partiler küçük ve kapalı bir grup insanın kendi şahsi menfaatlerinin mücadele alanına döndü. Halk için artık bir umut kapısı olmaktan çıktı siyasi partilerin ilçe ve il başkanlıkları.

Halkın; güvenlik, çevre, barınma, açlığını giderme, kendi ve çocuklarının geleceğini kurma gibi temel sorunları siyasi partilerin gündeminden çıktı. Bakmayın arada çözüm üretmeyen durum tespiti yapan ezberci siyasetçilere…

Bu tıkanıklık, bu halktan kopan siyasi kadroların sonucu olarak doğanın gereği değişim zorlanıyor.

AKP yapısı gereği yapısal değişimlere çok açık görünmüyor. O yüzden ara ara kadro değişikliğine giderek günü kurtarmaya çalışıyor. CHP genel başkanını değiştirdi. Bunun mükâfatını halktan yeni başkanla girdiği ilk seçimde aldı. Ama partide bir zihniyet yenilenmesi görülmedi. Genel başkanın değişmesi seçim sonuçlarına artı yazmış olsa da halkla bütünleşme sağlanamadı. Gelen oylar yeni adımlar atılmadığı zaman geldiği gibi gidecektir.

O yüzden de CHP’de bir tüzük değişikliği kurultayı yapılacak.
Sivas Kongresi ‘ne atfen kurultay 4 Eylül 2024’te Sivas’ta başlayacak. Sivas’ta CHP Parti Meclisi (PM) üyeleri, il başkanları sonrasında ise Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplanacak.

Tüzük komisyonu 5 Eylül’de Ankara’ya taşınacak ve son kez bir araya gelecek. Kurultay delegelerinin katılacağı resmi olağanüstü tüzük kurultayı ise 6-8 Eylül tarihlerinde yapılacak. İlk gün belirlenen tüzük maddeleri oylanacak ve sonraki günler program çalıştayı olarak kurultay devam edecek. Çalıştayda herhangi bir karar alınmayacak sadece görüş ve öneriler değerlendirilecek.

CHP, önceki genel başkanının tutum, söylem ve yönetim anlayışı ile özünden CHP’li olanların dışlandığı süreci tüzüğe mi işleyecek, gerçekten demokratik bir işleyiş için tüzükte değişiklikler mi yapılacak yoksa yeni üst yönetim kadroları, iktidar ışığı gördükleri süreçte kendi koltuklarını perçinleyen, kendilerini adaylaştırma sürecinde etkin kılacak düzenlemeler mi yapılacak göreceğiz.

Tabii ki biz gerçek demokrasi için tüzükte değişiklikler yapılmasını istiyoruz. Bunun için de şu değişikleri önermek mümkün;

  1.  Dönem sınırlaması getirilmesi.
  2. Bir üyenin sadece bir görevi ifa etmesi ( milletvekili olanların PM olamaması dahil )
  3. Kadın ve gençlik kolları başkanlarının girme hakları oldukları yönetim kurulu toplantılarında oy haklarının olması
  4. Belediye Başkanlarının ilçe siyasetine, delege seçimlerine karışmasına somut deliller olduğu takdirde partiden ihraç da dahil yaptırımlar uygulanması.
  5. Belediyelerin siyasete müdahalesinin önlenmesi anlamında danışma kurullarında belediye başkan ve meclis üyelerinin yer almaması
  6. Protokolün belirlenmesi. Genel başkan, Genel Başkan Yardımcıları il ya da ilçe merkezlerine geldiğinde siyaset protokolde belediyenin önünde olmalı. Net kurallar konulmalı.
  7. Aday belirlemede ön seçim herkesin kabul edebileceği istisnai şartlar haricinde tek uygulama olmalı.
  8. Disiplin kurulları ekiplerin ve adayların listesinde olmamalı. Bağımsız aday olarak en çok oyu alanlardan oluşturulmalı
  9. Milletvekili, belediye başkanı, meclis üyesi adayları en az 2 yıl parti üyesi olmalı. MYK’ya küçük bir istisnai kontenjan ayrılmalı.
  10. Üyeler tek tek aranmalı ya da bulunacak yöntemlerle gerçek üyeler belirlenmeli, üyeler ayıklanmalı.
  11. Tabanın sesini düzenli aralıklarla yukarıya taşıyacak kanallar oluşturulmalı.

    Dr. Başar Ergün