NASA tarafından yapılan yeni bir analize göre, Pasifik Okyanusu’ndaki ada ülkelerinde önümüzdeki 30 yıl içinde deniz seviyesinin geri dönüşü olmayan şekilde yükselmesi bekleniyor. Özellikle Tuvalu, Kiribati ve Fiji gibi ülkelerde deniz seviyesinin en az 15 santimetre artacağı belirtiliyor. Bu artış, sera gazı emisyonlarının azalmasından bağımsız olarak meydana gelecek ve bu yükselme nedeniyle ada ülkelerinin birçok bölgesi sel riski altında kalacak.
NASA’nın deniz seviyesi değişikliklerini inceleyen bilim ekibi, Pasifik Ada ülkelerinin talebi üzerine bu çalışmayı gerçekleştirdi. Ajans, yükselen deniz seviyelerinin bu bölgedeki etkilerini incelemek için detaylı haritalar üretti ve bu haritalar 2050’lere kadar hangi bölgelerin yüksek gelgit ve sel riski altında olduğunu gösteriyor. Haritalarda farklı emisyon senaryoları göz önünde bulunduruldu; en iyi senaryodan en kötü senaryoya kadar olası sonuçlar değerlendirildi.
NASA’nın Yer Bilimleri Bölümü’nden Nadya Vinogradova Shiffer, deniz seviyesindeki artışın yüzyıllar boyunca süreceğini ve kıyı topluluklarının daha sık ve şiddetli sel baskınları ile karşı karşıya kalacağını belirtti. Bu analiz, bilim insanlarının adalar için daha etkili erken uyarı sistemleri geliştirmesine yardımcı olmayı amaçlıyor.
Ayrıca, Tuvalu ve Kiribati gibi ülkelerde şu anda yılda 5 kez yaşanan yüksek gelgit kaynaklı sellerin, 2050’lere kadar yılda 25-65 kez meydana gelmesi bekleniyor. Bu durum ada ülkelerindeki toplulukların yaşam koşullarını büyük ölçüde zorlaştıracak. NASA’nın deniz seviyesi değişikliği ekibi, adalardaki yerel verilerin eksik olduğunu ancak uydu verileriyle elde edilen sonuçların ada ülkelerinin karşı karşıya olduğu tehlikeyi net bir şekilde ortaya koyduğunu açıkladı.
Tuvalu’da genç lider Grace Malie, ülkesindeki insanların kıyı bölgelerinde yaşadığını ve deniz seviyesindeki yükselişin tüm ülkeyi doğrudan etkilediğini vurguladı. Bu durumun, adaların büyük kısmında su baskınlarına neden olacağını ve yerel halkın hayatta kalma mücadelesini daha da zorlaştıracağını belirtti.
Deniz seviyesinin yükselmesi, fırtınalar sırasında karaların sular altında kalmasına veya tuzlu suyun yer altına sızarak yüzeye çıkmasına neden oluyor. Malie, “Bazı bölgelerde yer altından fışkıran deniz suyu adaları sular altında bırakıyor” dedi.
Bu çalışma, bölgedeki ülkelerin deniz seviyesindeki yükselişe karşı stratejik adımlar atmasını ve gelecekteki iklim değişikliği tehditlerine karşı hazırlıklı olmasını sağlamayı hedefliyor. Ayrıca, yerel ve küresel liderlerin sorumluluklarını yerine getirmeleri ve iklim değişikliğine karşı mücadele etmek için adımlar atmaları gerektiğine dikkat çekiliyor. Malie, iklim değişikliğinin sadece bir çevre sorunu olmadığını, adalar için bir adalet ve hayatta kalma mücadelesi olduğunu vurguladı.
Kaynak: NHY / Prevention Web