Antep’in Başpınar Sanayi Bölgesi’nde çalışan yaklaşık 2 bin işçi, yüzde 30’luk ücret zammının yetersiz bulunması ve kötü çalışma koşullarına karşı başlattıkları grevle haklarını arıyor. İşçilerin eylemleri, Antep Valiliği tarafından 15 gün süreyle yasaklandı. Ancak bu yasak, işçilerin mücadelesini durdurmadığı gibi, Ankara ve İstanbul’da emek ve demokrasi güçlerinin dayanışma eylemlerine de yol açtı.
Ankara’dan Başpınar İşçilerine Destek
Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri, Sakarya Caddesi’nde bir basın açıklaması düzenleyerek, Başpınar işçilerinin yanında olduklarını duyurdu. “Başpınar işçilerinin yanındayız, yasaklar sizin; birlik mücadele dayanışma bizim” pankartının açıldığı eylemde, Alınteri Ankara Temsilcisi Zarife Çamalan, Antep Valiliği’nin 15 günlük eylem yasağını sert bir dille eleştirdi. Çamalan, “Patronların talimatıyla Antep Valiliği, 15 günlük eylem ve etkinlik yasağı getirdi. Kelimenin tam anlamıyla, bir açık hava hapishanesine çevrilen kentte, işçiler parmaklıklar arkasına hapsedilmeye çalışıldı” dedi.
Çamalan, işçilerin mücadelesinin sadece ücret artışı talebiyle sınırlı olmadığını, aynı zamanda bir “onur mücadelesi” olduğunu vurguladı. “İşçilerin üretimden gelen gücü ve emekçilerin onuru, bu çürümüşlüğe galip gelecektir” diyen Çamalan, işçilerin haklı taleplerini desteklediklerini belirtti.
İstanbul’da Dayanışma Eylemi
İstanbul’da ise BİRTEK-SEN’in çağrısıyla Bakırköy Meydanı’nda bir araya gelen emek ve demokrasi güçleri, Başpınar işçileriyle dayanışma eylemi düzenledi. Eyleme, DİSK ve KESK’e bağlı sendikalar, Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, EMEP, SEP, EHP gibi siyasi partiler ve çeşitli demokratik kitle örgütleri katıldı.
DİSK Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Olcay Ozak, yaptığı konuşmada, Başpınar işçilerinin anayasal haklarını kullanmalarının engellenmesini protesto ettiklerini belirtti. Ozak, “Engellemeler hakkını arayan işçilere değil, işçilerin sırtından her türlü haksızlığı yaparak servetine servet katan sermayedarlara yapılsın” ifadelerini kullandı.
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası İstanbul İl Başkanı Ozan Fındık ise, “Antep’te işçilere ‘Bir yevmiye peşinde koşuyorsun’ diyenler, bizlere de özel okullarda ‘bir mesai peşinde koşuyorsunuz’ diyor. Başpınar’da işçilerin mücadele ettiği sermaye, özel sektör öğretmenlerinin de karşısında. Antep Başpınar işçilerinin mücadelesi bizim de mücadelemizdir” dedi.
“İşçilerin Birliğinden Korkuyorlar”
BİRTEK-SEN İstanbul İl Temsilcisi Çağdaş Çavuşoğlu, Başpınar işçilerinin sadece bir ücret mücadelesi değil, aynı zamanda bir onur, haysiyet ve özgürlük mücadelesi verdiğini söyledi. Çavuşoğlu, “Çalıştığımız iş yerlerinde köle muamelesi görmek istemiyoruz. Karın tokluğuna çalışmayı kabul etmiyoruz. Bugün Antep’te sendikamız öncülüğünde verilen mücadele, yarın tüm işçilerin ortak zaferine dönüşecek” dedi.
Çavuşoğlu, işçilerin birliğinden korkulduğunu belirterek, “İşte ihracat rekorları kıran patronlar, ülkemizi sömürü cehennemine çevirmek isteyenler bu yüzden ekmek ve hürriyet taleplerimizden korkuyorlar, sendikal örgütlenmeden, işçilerin birliğinden korkuyorlar” ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, işçilerin haklarını savunurken karşılaştıkları engellere de değindi. “Kamu düzeni Başpınar işçisi bir pazar günü çocuğuyla pikniğe gitmek istediğinde, bir basın açıklaması yapmak istediğinde mi aklınıza geliyor?” diye soran Çavuşoğlu, işçilerin mücadelesinin önüne konulan engellerin kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Başpınar İşçisi Yürüyor
Çavuşoğlu, işçilerin mücadelesinin birleşeceğini ve yasakların çiğnenerek geçileceğini belirterek, “Tek adamdan aldığınız güç ve yetkilerle işçilerin haklı mücadelesini engelleyemezsiniz. Hatırlatıyoruz; bu memlekette metal işçileri, Erdoğan’ın imzaladığı grev yasak kararını yırtıp çöpe attı. Siz ne kadar işçilerin mücadelesi birleşmesin diye uğraşsanız da korksanız da sömürü düzenini kamu düzeni diye korumaya çalışsanız da bu mücadeleler birleşecek! Yasaklarınızı çiğneyip geçenlerin yolundan başka işçiler yürüyecek! İşte Başpınar işçileri yürüyor” dedi.
Başpınar işçilerinin mücadelesi, Türkiye’deki emek hareketinin önemli bir parçası haline geldi. Ankara ve İstanbul’da düzenlenen dayanışma eylemleri, işçilerin yalnız olmadığını gösterdi. İşçilerin haklı talepleri, yalnızca ücret artışıyla sınırlı değil; aynı zamanda insanca çalışma koşulları, sosyal haklar ve onurlu bir yaşam mücadelesini içeriyor. Yasaklara ve baskılara rağmen, işçilerin birlik, mücadele ve dayanışma ruhu, sermayenin ve onun emrindeki güçlerin karşısında bir umut ışığı olarak parlıyor.