İstanbul’un Sultangazi ilçesine bağlı Gazi Mahallesi’nde 12 Mart 1995’te meydana gelen ve tarihe “Gazi Katliamı” olarak geçen olayların üzerinden 30 yıl geçti. Dönemin siyasi atmosferinde Alevi yurttaşlara yönelik gerçekleştirilen saldırılarda 22 kişi hayatını kaybetmiş, yüzlerce kişi yaralanmıştı. Katliamın yıldönümünde bir araya gelen yüzlerce kişi, saldırıda yaşamını yitirenleri anarak adalet talebini yineledi.
12 Mart Platformu’nun çağrısıyla düzenlenen anma etkinliği, Gazi Eğitim ve Kültür Vakfı (Cemevi) önünde başladı. Etkinliğe Gazi ve Ümraniye katliamlarında yaşamını yitirenlerin yakınları, siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları katıldı. Kalabalık, “Gazi’de düşene, dövüşene bin selam” ve “Aleviler yalnız değildir” sloganları atarak yürüyüş gerçekleştirdi. Anma etkinliği, Gazi Katliamı’nda hayatını kaybedenler için yapılan anıtın açılışıyla başladı.
“Aleviler, Barış ve Adalet İçin Mücadele Etmeye Devam Edecek”
Anıtın açılışında konuşan Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eşbaşkanı Kadriye Doğan, Alevi toplumunun tarih boyunca ağır bedeller ödediğini vurgulayarak, “Türkiye’de toplumsal barışın sağlanması için Alevilere büyük bir sorumluluk düşüyor. Hep birlikte eşit ve özgür yurttaşlar olarak yaşamak için mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekili Celal Fırat da yaptığı konuşmada, “Kerbela’dan bugüne kadar büyük acılar yaşadık. Bugün hâlâ kimliğimize, inancımıza ve dilimize yönelik saldırılar devam ediyor. Ancak bu mücadele burada bitmeyecek. Halkların kendi kimlikleriyle, dilleriyle, inançlarıyla özgürce yaşayacağı bir geleceği elbette kuracağız” ifadelerini kullandı.
Gazi Katliamı: Ne Yaşandı?
Anma etkinliği kapsamında, katliamda hayatını kaybeden Mehmet Gündüz’ün kızı Sinem Gündüz, saldırının detaylarını hatırlattı. 12 Mart 1995’te bir ticari taksiyi gasp eden silahlı saldırganların, dört kahvehane ve bir pastaneyi taradığı olayda Halil Kaya hayatını kaybetmiş, 25 kişi yaralanmıştı. Aracı gasp edilen Mesut Efe boğazı kesilerek öldürülmüş, aracı ise yakılmıştı.
Gazi halkının bu saldırıyı bir provokasyon olarak gördüğünü belirten Gündüz, olayın amacının Alevi-Sünni çatışmasını körüklemek ve muhalif kesimleri sindirmek olduğunu söyledi. Olayların ardından halk sokağa çıkarak saldırıya tepki göstermiş, ancak güvenlik güçleri kalabalığa otomatik silahlarla ateş açarak yeni can kayıplarına neden olmuştu.
Katliamın Sorumluları Cezalandırılmadı
Sinem Gündüz, Gazi Katliamı’na ilişkin yürütülen yargı sürecinin adaletsizliklerle dolu olduğunu belirtti. Açılan davalarda yalnızca iki polis memurunun yargılandığını, sanıklara verilen cezaların oldukça düşük olduğunu vurguladı. Katliamın sorumluları arasında dönemin Başbakanı Tansu Çiller, İçişleri Bakanı Nahit Menteşe, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar ve İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir’in de bulunduğunu belirten Gündüz, “Adalet mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz. Katilleri de, onları aklayanları da unutmayacağız” dedi.
Katliamın yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen anma etkinliği, kitlelerin mezarlığa yürüyüşüyle sona erdi. Mezarlıkta yapılan konuşmalarda, adalet arayışının süreceği vurgulandı.
Kaynak: 12 Mart Platformu Basın Açıklaması, Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Açıklamaları, Gazi Katliamı Anma Etkinliği Canlı Yayınları