Soma’nın Ardından 52 Soma Daha: İktidarın Elinde İş Cinayetleri Sıradanlaştı

Soma’da 301 madencinin ölümüyle derinleşen iş cinayetleri tablosu, aradan geçen 11 yılda daha da karardı. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Emek Büroları Koordinatörü Gamze Taşcıer, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında sert bir tablo ortaya koydu: 11 yılda tam 15 bin 600 işçi hayatını kaybetti. Başka bir ifadeyle, “Soma’nın üzerine 52 Soma daha yaşandı.” Ve bu ölümler, hala durdurulamadı.

Taşcıer’in vurguladığı gibi, mesele sadece rakamlar değil. Yargının suskunluğu, denetimin yokluğu ve iktidarın patronlardan yana tavrı, bu cinayetlerin bir sistem haline gelmesine yol açtı. Adalet değil çıkar ilişkileri, hukuk değil kayırma düzeni konuşuyor. Türkiye’de artık iş kazaları “olağan” hale geldi, çünkü bu sistem, ölüme teşvikle çalışıyor.

“İktidarın Konuştuğu, Adaletin Susturulduğu Bir Türkiye”

Taşcıer, 2018’den bu yana, yani “tek adam rejimi”nin başladığı günden beri, iş cinayetlerinde %61, ölümlerde ise %71 artış yaşandığını açıkladı. Bu oranlar bile tek başına alarm zillerini çaldırmaya yeterli. Ancak AKP iktidarı, her yeni ölüme “mukadderat” diyerek sırtını dönmeye devam ediyor. Taşcıer’e göre değişen yalnızca bakanlar, yönetmelikler ve yasalar değil; değişmeyen tek şey, iktidarın emek düşmanı yaklaşımı.

Piyasalaşan Güvenlik, Tasfiye Edilen Denetim

Taşcıer’in eleştiri oklarının yöneldiği yasal çerçevenin başında 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu yer alıyor. Bu yasa, kamusal denetimin geri çekilmesi ve iş güvenliğinin özel sektöre devredilmesi anlamına geliyor. Yani devlet, asli görevi olan işçiyi korumayı özel sektöre bırakmış durumda. Sonuç: Denetimsiz, cezasız ve ölümlü bir çalışma düzeni.

Bugün Türkiye’de 2 milyondan fazla iş yerini denetlemekle görevli iş müfettişi sayısı yalnızca yaklaşık 1000. Bu sayı, bırakın caydırıcılığı, var olanın dahi fark edilmesini imkânsız hale getiriyor. Denetimlerin önceden haber verilerek yapılması da iş güvenliğini adeta bir vitrin haline getiriyor.

35 Bin Ölüm, 945 Tanı: Bu Rakamlar Gerçek Olmayacak Kadar Korkunç

Taşcıer’in gündeme getirdiği bir başka vahim tablo da meslek hastalıkları cephesinde yaşanıyor. Uluslararası verilere göre her 1000 işçiden 4 ila 12’sine meslek hastalığı tanısı konulması beklenirken, Türkiye’de bu oran neredeyse yok düzeyinde. 2023’te sadece 945 kişiye tanı konulmuş. Oysa bilimsel verilere göre bu sayının 140 bin olması gerekirdi. 20 yılda sadece 14 bin 340 tanı konmuş olması, Türkiye’nin nasıl bir inkâr politikası izlediğini gözler önüne seriyor.

Taşcıer’e göre bu inkârın nedeni sadece denetim yetersizliği değil, aynı zamanda iktidarın “göstermelik başarı” algısı yaratma çabası. “Ortadan kaldırmadıkları meslek hastalıklarını, yok sayarak emekçinin gündeminden düşürüyorlar,” diyor Taşcıer. Bu durum, iş cinayetlerinde olduğu gibi meslek hastalıklarında da sorumluluğu kamusal alandan çıkarıp görünmez hale getirme çabasının bir sonucu.