CHP Genel Başkan Yardımcısı Karabat’tan çarpıcı iddia: “Aynı Toros kafası… İnşallah doğru değildir ama konuşuluyor.”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, son günlerde siyasette tartışma yaratan “beyaz Toros” göndermesiyle birlikte, dikkat çekici bir iddiayı gündeme taşıdı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in bir savcının masasındaki beyaz Toros maketini ifşa etmesiyle başlayan tartışma, Karabat’ın Halk TV’de yaptığı açıklamalarla yeni bir boyut kazandı.
Karabat, bazı CHP milletvekillerinin savcılık talimatıyla teknik ve fiziki takibe alındığına dair kendilerine bilgi ulaştığını söyledi. “Bu çok vahim bir iddia” diyen Karabat, “Bir milletvekili soruşturma kapsamında teknik ve fiziki takibe alınamaz. Suçüstü hali hariç, bu anayasa ve yasalarla güvence altına alınmış bir durumdur” ifadelerini kullandı.
“Toros Kafası Geri Mi Dönüyor?”
Karabat, Halk TV’de yayınlanan Yeni Bir Sabah programında Gözde Şeker’in sorularını yanıtlarken, 1990’lı yılların karanlık atmosferine de gönderme yaptı. “O dönemde beyaz Toroslarla birlikte neyi tartıştık? Devletin üst kademelerinde görev yapan bürokratların, iş insanlarının yasa dışı yollarla dinlenmesini, telekulak skandallarını” diyen Karabat, geçmişin yöntemlerinin bugün de yeniden gündeme geldiği yönünde endişe duyduklarını vurguladı.
“Soruyorum: Bir milletvekili teknik ve fiziki takibe alınabilir mi? Bizim aldığımız bilgiler, özellikle CHP milletvekillerinin savcılık tarafından bu türden izlemelere maruz kaldığı yönünde. Bu, Toros zihniyetinin bugünkü yansımasıdır” diyerek siyasi iklimin demokratik denetim sınırlarının dışına taşındığına işaret etti.
“İnşallah Doğru Değildir Ama Konuşuluyor”
CHP’li Karabat, söz konusu iddiaların henüz resmi kanıtlarla desteklenmediğini belirtti ancak duyumların ciddiyetini vurguladı. “İnşallah doğru değildir ama bunlar konuşuluyor, bize kadar geliyor” diyen Karabat, savcılıkların bu konuda kamuoyuna açık ve tatmin edici bir açıklama yapması gerektiğini söyledi.
Karabat’ın iddiaları, Türkiye’de siyasal gözetim mekanizmalarının keyfiliği ve hukuk dışı uygulamalarına dair uzun süredir devam eden tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı. Özellikle muhalefet milletvekillerinin hedef haline getirildiği yönündeki tespitler, yargı bağımsızlığı ve kuvvetler ayrılığı ilkelerinin gölgelendiğine dair kaygıları artırıyor.