Ruhsat indirimi, ÇED kolaylığı ve madenciliğe açılan zeytinlik alanlar tepki topluyor
Enerji ve madencilik alanına yönelik kapsamlı düzenlemeler içeren ve zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasının önünü açacağı gerekçesiyle eleştirilen yasa teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” başlığıyla gündeme gelen teklif, başta Muğla olmak üzere pek çok bölgede köylüler, zeytin üreticileri, çevre savunucuları ve muhalefet milletvekillerince günlerdir protesto ediliyordu.
Zeytinlikler Ranta Açılıyor: Yasa Ne Getiriyor?
Kabul edilen yasa ile Maden Kanunu’nda önemli değişikliklere gidiliyor. Buna göre, zeytinlik olarak kayıtlı alanlarda ya da fiilen zeytin ağaçlarının bulunduğu bölgelerde madencilik faaliyetleri yürütülebilecek. Bu faaliyetlerin gerçekleştirilmesi halinde, ruhsat sahibi şirketlerden her yıl işletme ruhsat bedeli kadar “rehabilitasyon bedeli” tahsil edilecek.
Yeni düzenlemeyle birlikte, çevresel etki değerlendirme (ÇED) süreçleri hızlandırılacak, ruhsat sahiplerine ise ruhsat bedelinde yüzde 30 oranında indirim uygulanacak. Ancak devletin bu indirimden dolayı gelir kaybına uğramaması amacıyla asgari devlet hakkı miktarı, ruhsat bedelinin yüzde 50 fazlası kadar artırılacak.
Tepkiler Büyüyor: ‘Zeytin Yasası’ Değil, Talan Yasası
Başta Muğla ve Akbelen çevresinde olmak üzere pek çok bölgede haftalardır süren halk nöbetleri ve direnişler, zeytinliklerin maden şirketlerine açılmasına karşı çıkıyor. Yaşam savunucuları ve üreticiler, bu düzenlemenin Türkiye’nin zeytin üretimini ve doğasını geri dönüşü olmayan bir şekilde tahrip edeceğini belirtiyor. Kanun teklifine karşı TBMM’de söz alan milletvekilleri de yasanın “zeytinliklerin talanı anlamına geldiğini” ifade etti.
CHP, DEM Parti ve TİP milletvekilleri teklife karşı sert muhalefet yürütürken, Meclis görüşmeleri sırasında yaşanan tartışmalar zaman zaman fiziki gerginliklere dönüştü. TİP Milletvekili Sera Kadıgil’in, AKP’li vekillerin fiziki müdahalesine uğradığı görüntüler sosyal medyada büyük tepki çekti.
Maden Ruhsatlarında Yeni Dönem
Yasa ile birlikte madencilik ruhsatları ve arama faaliyetlerinde de yeni düzenlemelere gidiliyor. Maden arama ruhsatlarının düzenlenmesinden sonraki ilk bir yıl “ön arama dönemi” olarak tanımlanacak. Bunu takip eden “genel arama dönemi”, 4. grup madenlerde iki yıl, diğer gruplarda bir yıl sürecek.
Ayrıca krom madenine ilişkin düzenlemede de değişikliğe gidilerek, bu madenin Maden Kanunu’nda “devlet hakkı oranlarının” bulunduğu tablodan çıkarılması ve genel hükümlere tabi hale getirilmesi öngörülüyor. Bu değişiklikle şirketlerin krom madeninden elde ettiği kârların daha az denetlenir hale gelmesi eleştiri konusu oldu.
Üretim Yapmayanın Ruhsatı Yanmıyor: Cezalar Geri Çekildi
Yeni düzenlemeyle birlikte maden sahalarında asgari üretim yapılmasını zorunlu kılan hükümler de yumuşatıldı. Rehabilitasyon bedelinin ayrı bir kalem olarak alınması öngörülürken, yıllık üretim miktarının düşük olması halinde uygulanan idari para cezaları ve ruhsat iptali yaptırımları yasadan çıkarıldı.
Daha önce üretim miktarı yetersiz kalan firmalara uygulanan 77 bin 632 TL tutarındaki idari para cezası ile 5 yıl içinde iki kez ceza alan ruhsat sahiplerinin ruhsatlarının iptali yönündeki hükümler yürürlükten kaldırıldı. Bu değişiklik, özellikle büyük maden şirketlerine tanınan yeni bir ayrıcalık olarak yorumlandı.
Köylüler Direniyor: Zeytinlikten Vazgeçmiyoruz
Yasa teklifine karşı Türkiye’nin dört bir yanında üreticiler ve yaşam savunucuları direnmeye devam ediyor. Özellikle Muğla’da İkizköylülerin başlattığı direniş, zeytinliklerin ve ormanların sermaye çıkarlarına karşı nasıl korunduğunun sembolü haline geldi. Zeytin ağaçlarının “ölümsüzlük ağacı” olarak nitelendirildiği topraklarda, köylüler ve çevre örgütleri mücadeleye devam edeceklerini vurguluyor.
Yaşam savunucularının da belirttiği gibi, bu düzenlemeler yalnızca çevresel değil, aynı zamanda sosyal bir kırılmayı da beraberinde getiriyor. Gıda güvenliği, yerel ekonomi ve ekosistem bütünlüğü, çıkarılan her madenle daha da zayıflıyor.
Muhalefetten Geri Adım Çağrısı
Muhalefet partileri, yasaya karşı Anayasa Mahkemesi’ne başvurma hazırlığı yapıyor. CHP, DEM Parti ve TİP’li vekiller, zeytinliklerin ve ormanların anayasal güvence altında olduğunu vurgulayarak, bu yasa değişikliğinin kamu yararı ve çevre hakkına açıkça aykırı olduğunu belirtiyor.
Kamuoyunda büyük tartışmalara neden olan bu düzenlemenin, zeytin üretimi başta olmak üzere tarımsal üretime ve kırsal yaşamın sürdürülebilirliğine ne ölçüde zarar vereceği önümüzdeki aylarda daha net görülecek. Ancak şimdiden, bir ağacın gölgesinde başlayan sessiz direniş, zeytinliklere yönelik bu rant yasasına karşı en güçlü sesi oluşturuyor.