TÜİK Raporu: Suça Sürüklenen Çocuk Sayısında Dikkat Çeken Artış

Yaralama ve hırsızlık en yaygın suçlamalar arasında yer aldı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), çocukların karıştığı güvenlik olaylarına ilişkin 2024 yılı verilerini yayımladı. Açıklanan istatistikler, çocukların suça sürüklenme oranlarında belirgin bir artışa işaret ediyor. TÜİK verilerine göre geçen yıl güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocukların karıştığı olay sayısı bir önceki yıla göre yüzde 9,8 artarak 612 bin 651’e yükseldi.

Bu olaylara karışan çocukların 279 bin 620’si mağdur konumundayken, suça sürüklendiği gerekçesiyle işlem yapılan çocuk sayısı 202 bin 785 olarak açıklandı. 2023’te bu sayı 178 bin 834’tü. Böylece suça sürüklenen çocuk sayısında bir yılda yüzde 13’lük artış kaydedildi. Bu artış, 2022’de görülen yaklaşık 207 binlik rekor seviyeye yeniden yaklaşıldığına işaret ediyor.

En yaygın suçlar: Yaralama ve hırsızlık

TÜİK’in verilerine göre 2024’te suça sürüklenen çocukların yüzde 40,4’üne yaralama, yüzde 16,6’sına hırsızlık suçlaması yöneltildi. Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak, satmak ya da satın almak suçlarıyla itham edilen çocukların oranı yüzde 8,2; tehdit suçuyla karşı karşıya kalanların oranı ise yüzde 4,6 oldu.

Verilere göre çocukların karıştığı olaylar yalnızca suça sürüklenmeyle sınırlı değil. Hakkında kayıp müracaatı yapılan ve daha sonra bulunan çocuk sayısı da dikkat çekici düzeyde: 2024’te 18 bin 561 çocuk bu kapsamda kayıtlara geçti. Ayrıca, güvenlik birimlerine başvurulan ya da getirilen çocukların bir bölümü “ifadesine başvurma” gibi diğer kategorilerde işlem gördü.

Cinsel suç mağduru çocuklar: Çarpıcı cinsiyet farkı

2024 yılı içinde mağdur olarak güvenlik birimlerine getirilen 279 bin 620 çocuğun 26 bini cinsel suçlara maruz kalanlar olarak kayda geçti. Bu çocukların 22 binden fazlasını kız çocukları oluşturdu. Bu durum, cinsel suç mağdurlarının ezici çoğunluğunun kız çocukları olduğunu ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin adli yansımalarını bir kez daha gözler önüne serdi.

TÜİK verileri, Türkiye’de çocukların hem failliğini hem de mağduriyetini kapsayan bir güvenlik ve toplumsal refah sorununun derinleştiğine işaret ediyor. Çocukları suça sürükleyen yapısal koşullar ve onları hedef alan suçların önlenmesine dair çok yönlü sosyal politikaların geliştirilmesi ihtiyacı ise her zamankinden daha yakıcı biçimde kendini hissettiriyor.