İstanbul 11. Sulh Ceza Hakimliği’nin 8 Ağustos 2025 tarihli tutukluluk incelemesinde, işadamı Murat Kapki tarafından ortaya atılan rüşvet iddiası yargı süreçlerine dair önemli soru işaretleri oluşturdu. CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın’ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Kapki’nin çeşitli avukatların tahliye için para ve rüşvet teklifinde bulunduğunu ifade ettiği belirtildi.
İfade Kayıtlarında ‘Para Karşılığı Tahliye’ İddiası
Kapki’nin sulh ceza hakimliği önündeki sözlü savunmasını içeren Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) kaydında, “Buraya gelen çeşitli avukatlar, sizi para karşılığı çıkarırız diyorlar. Ben dün bu konuda savcılığa ifade verdim” sözleri dikkat çekti. İşadamının ifadesi, iddiaların yargı makamlarına ulaştığını ve konuyla ilgili soruşturma başlatıldığını işaret ediyor.
CHP’den Etkin Soruşturma Çağrısı
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, sosyal medya paylaşımında rüşvet talebinde bulunan avukatların kim olduğunun ve hangi çevrelerden cesaret aldıklarının açıklığa kavuşturulması gerektiğini vurguladı. “İftira tek başına yeterli değil, tahliye için rüşvet isteyenler de var” ifadeleriyle yargıdaki usulsüzlük iddialarının kapsamlı bir şekilde araştırılması çağrısında bulundu.
Yargı İçindeki Yapılanmalar ve Nüfuz Ticareti İddiaları
Günaydın, soruşturmanın ve kovuşturmanın “ucu nereye uzanırsa uzansın” tüm sorumluların açığa çıkarılması gerektiğinin altını çizdi. Söz konusu iddialar, yargı sistemi içinde nüfuz ticareti ve yasadışı yapılanmaların varlığına dair ciddi şüpheler doğuruyor. CHP, bu iddiaların takipçisi olacaklarını belirtti.
Yargı Sürecinde Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik Talebi
Murat Kapki’nin ifadesinin savcılık ve sulh ceza hakimliği tarafından kayıt altına alınmış olması, sürecin resmi mercilerce takip edildiğinin göstergesi. Ancak CHP ve kamuoyu, bu tür iddiaların örtbas edilmeden, etkin ve şeffaf bir soruşturmayla açıklığa kavuşturulmasını bekliyor. Yargının bağımsızlığı ve güvenilirliği açısından bu iddialar önemli bir sınav niteliği taşıyor.
İstanbul’daki yargı pratiğinde yeni tartışmaların fitilini ateşleyen bu gelişmeler, Türkiye’de hukuk devleti ilkesinin korunması ve adaletin tecellisi açısından yakından izlenmeye devam edecek.
