Serdar Öktem’in Ölümü Sinan Ateş Cinayetinde Yeni Düğüm Noktası mı?

Sinan Ateş cinayetinin sanıklarından avukat Serdar Öktem’in İstanbul’da uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmesi, kamuoyunda yeni tartışmaların fitilini ateşledi. Ayşe Ateş’in “Serdar konuşacaktı, düğüm çözülmek üzereydi” sözleri, siyasi ve yargısal boyutlarıyla giderek ağırlaşan dosyada yeni bir kırılma noktasına işaret ediyor.

“Serdar konuşacaktı”: Kritik zamanlama tartışmaları büyüyor

(ANKARA) — Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Doç. Dr. Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin davada sanık konumunda olan avukat Serdar Öktem’in silahlı saldırıyla öldürülmesi, soruşturmanın seyri açısından “tesadüf” tartışmalarını beraberinde getirdi. Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Serdar konuşacaktı, Sinan’ın katline ilişkin düğümün çözülmesine ramak kalmıştı” ifadelerini kullanarak dikkatleri yeniden davanın üzerine çekti.

Ayşe Ateş’in açıklamaları, dosyada uzun süredir tartışılan “sessizlik zinciri”ne dair yeni soru işaretlerini gündeme getirdi. Öktem’in ölümü, hem davanın seyrini hem de kamuoyunun güvenini doğrudan etkileyebilecek nitelikte görülüyor.

Gizli dosya, kritik deliller ve “zamanlaması manidar” bir ölüm

Ayşe Ateş, yaptığı paylaşımda Öktem’in Sinan Ateş cinayetinden bağımsız bir başka davada daha yargılandığını ve bu dosyaya ilişkin gizlilik kararı alındığını öne sürdü. “Bu ülkedeki şerefli ve namuslu gazeteciler, gizlilik kalkar kalkmaz bu dosyadaki delilleri ortaya çıkaracaktır” diyen Ateş, Öktem’in ölümüyle birlikte kamuoyunun karanlık bir cinayetle yeniden yüzleşeceğini söyledi.

Öktem’in “zayıf halka” olduğunu vurgulayan Ateş, “Serdar’ın hüküm giydiği anda Sinan’ın katline karışan herkesi yakacağını onu tanıyanların hepsi biliyordu” diyerek ölümün zamanlamasına dikkat çekti. Bu sözler, yargı sürecindeki olası siyasi etkiler ve korunma mekanizmalarına yönelik eleştirileri güçlendirdi.

“Konuşamayacak” bir tanık, büyüyen bir şüphe halkası

“Serdar öldürüldü. Artık konuşamaz. Kim bilir, belki de kendisinin ve telefonunun söylemediklerini bize ölümü söyleyecektir” diyen Ayşe Ateş, bu cinayetin ardındaki güçlerin, Sinan Ateş dosyasını “kördüğüm haline getiren karanlık eller” olduğunu savundu.

Yaklaşık üç yıldır devam eden süreçte kamuoyu, bir yandan davadaki gizlilik kararlarını diğer yandan da suskunluk duvarını izliyor. Ayşe Ateş ise açıklamasını “Şuna inanıyorum ki önüne set de çekseler, duvar da örseler adalet bir yolunu buluyor” sözleriyle bitirdi.

Genişleyen kriz: Siyasi, hukuki ve toplumsal yankılar

Serdar Öktem’in ölümü yalnızca bir ceza davası meselesi değil; aynı zamanda Türkiye’de yargı bağımsızlığı, siyasi etkiler, örgütlü şiddet ve cezasızlık kültürü tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Davaya dair birçok detayın kamuoyundan saklandığına dair iddialar, gazetecilik açısından da önemli bir sınav niteliği taşıyor.

Bu gelişme, Sinan Ateş cinayetinde kritik bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Öktem’in ölümü, hem savcılığın hem de kamuoyunun daha derin bir sorgulama sürecine girmesine neden olabilir.


NHY / Ayşe Ateş’in sosyal medya paylaşımları, ANKA Haber Ajansı