CHP İstanbul İl Başkanlığı Ablukası Sonrası 20 Kişiye Dava: “Sosyal Medya Paylaşımları” Suç Delili Sayıldı

CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın kayyum atanmasının ardından sosyal medyada yapılan paylaşımlar nedeniyle aralarında gazeteci Fatoş Erdoğan ve akademisyen Emrah Gülsunar’ın da bulunduğu 20 kişi hakkında “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik” ve “suç işlemeye alenen tahrik” suçlamalarıyla dava açıldı. 5 yıla kadar hapis cezası istenen sanıkların duruşması 5 Kasım’da yapılacak.

Kayyum Kararı Sonrası Abluka ve Gözaltılar

CHP İstanbul İl Başkanlığı, 7 Eylül 2025’te 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kayyum atama kararının ardından çevik kuvvet ekipleri tarafından ablukaya alınmıştı. Karar, muhalefet çevreleri tarafından “yargı darbesi” olarak nitelendirilirken, çok sayıda yurttaş il binası önünde toplanarak protesto etmişti.

Bu süreçte sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımların bir kısmı savcılık tarafından suç unsuru olarak değerlendirilerek, 20 kişi hakkında soruşturma başlatıldı. İddianamede bu paylaşımların “kamu düzenini bozma riski taşıdığı” ve “toplumsal kargaşaya zemin hazırladığı” iddia edildi.

Gazetecilik Faaliyetleri de “Delil” Sayıldı

İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, sanıklar arasında gazeteci Fatoş Erdoğan, akademisyen Emrah Gülsunar ve Sokak Kedisi YouTube kanalının sahibi Ebru Oruç yer alıyor.

Erdoğan’ın olay yerinden haber amacıyla çektiği videoların iddianamede “delil” olarak yer alması dikkat çekti. Diğer sanıklar gibi Erdoğan için de 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası istendi.

Mahkeme, Boğaziçi Üniversitesi yüksek lisans öğrencisi Abdullah Esin, Nur Betül Aras ve Ömer Faruk Mangaltepe’nin tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. İlk duruşma tarihi ise 5 Kasım olarak belirlendi.

“Tahrik” Sayılan Paylaşımlar İddianamede

İddianamede suçlama konusu yapılan paylaşımlar, ağırlıklı olarak eylem çağrıları ve siyasi eleştirilerden oluşuyor. “CHP halktır! Cumhuriyet Halk Partisini durduracak barikat yok”, “Mahkeme kararını beğenip beğenmeme diye bir şey yok. Bu durumda halka meşru direnme hakkı doğar”, “Sokağa çıkın #CHPteslimalınmaz” gibi ifadeler “suç işlemeye alenen tahrik” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” kapsamında değerlendirildi.

Ayrıca “Barikatı yıkın Başkan. Faşizme karşı nezaket olmaz” ve “İradene sahip çık İstanbul! Haydi dönmemek üzere sokağa!” gibi cümlelerin, kamu düzenine tehdit oluşturduğu savunuldu.

Hukukçular: İfade Özgürlüğü Tartışması

Dava, Türkiye’de sosyal medya paylaşımlarına açılan davaların kapsamı ve ifade özgürlüğünün sınırları açısından yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi. Hukukçular, benzer davalarda siyasi eleştiri niteliği taşıyan açıklamaların kriminalize edilmesinin, demokratik ifade alanını daralttığına dikkat çekiyor.

Özellikle gazeteci Fatoş Erdoğan’ın haber amaçlı görüntülerinin “suç delili” olarak dosyaya konulması, basın özgürlüğü açısından ciddi eleştirilere neden oldu. Basın meslek örgütleri, bu uygulamanın haber yapma hakkını doğrudan hedef aldığını belirtiyor.

Siyasi Arka Plan: “Kayyum ve Tepkiler”

CHP İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum atanması kararı, siyasi alanda da sert tepkilere yol açmıştı. CHP ve çok sayıda sivil toplum örgütü, bu hamleyi “yargı eliyle siyasete müdahale” olarak nitelendirmiş, il binası önünde yapılan eylemler günlerce sürmüştü.

Muhalif kesimler, bu davayı “muhalefeti sindirme girişimi” olarak değerlendiriyor. Davaya ilişkin ilk duruşma öncesi, ulusal ve uluslararası basın kuruluşlarının süreci yakından izlemesi bekleniyor.


  • NHY / Artı Gerçek, Bianet, DW Türkçe