Soyadı “Gültekin” Yazılıp Tahliye Talebi Reddedildi: “Kişi Özgürlüğü Açıkça İhlal Ediliyor”

İBB İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Ramazan Gülten, 166 gündür cezaevinde. Avukatlarının tahliye başvurusu, mahkeme kararında soyadının “Gültekin” olarak yazıldığı bir kararla reddedildi. Avukat Enes Ermaner: “Bu hata, hukuksuzluğun boyutunu ve yargının ne kadar şeklen işlediğini gösteriyor.”

Salacak direnişinden Silivri Cezaevi’ne

Üsküdar Salacak sahilindeki kaçak yapılaşmaya karşı verdiği mücadele sırasında uğradığı saldırıyla kamuoyunda tanınan İBB İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Ramazan Gülten, İBB’ye yönelik 2. dalga operasyon kapsamında 30 Nisan’da tutuklanmıştı. Gülten, meslek hayatı boyunca siyasi iktidarlardan bağımsız hareket ettiğini belirterek suçlamaları reddetmişti.

Gülten, tutukluluğunun üçüncü ayında baba oldu. Yüksek riskli gebelik süreci yaşayan eşi Pınar Çalışkan Gülten’in doğumuna katılma talebi reddedilen Gülten, kızı Maya’yı cezaevinden gelen fotoğraflarla görebildi.

166 gündür Silivri Marmara Cezaevi’nde tutulan Gülten’in avukatları, kişinin özgürlüğü ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini vurgulayarak defalarca tahliye talebinde bulundu. Ancak taleplerin tamamı gerekçesiz reddedildi.

Soyadı hatalı yazılan kararla tahliye reddi

En son 15 Eylül 2025’te yapılan başvurunun ardından İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği’nin verdiği ret kararında Gülten’in soyadının “Gültekin” olarak yazıldığı ortaya çıktı. Avukat Enes Ermaner, bu durumun “yargının dosyaları gerçek anlamda incelemeden, şeklen karar verdiğinin” açık göstergesi olduğunu söyledi.

Ermaner, “Ramazan Gülten’in adı resmi bir kararda yanlış yazılmış ve bu hata karar boyunca ısrarla tekrarlanmış. Bu kadar temel bir bilgide yapılan açık hata, tahliye talebinin içeriksel olarak değerlendirilmediğini gösteriyor. Hukuki değil, şekli bir red kararıyla karşı karşıyayız” dedi.

“Masumiyet karinesi peşin hükümle ihlal ediliyor”

Avukatlar ayrıca kararın gerekçesinde yer alan “şüpheliye kovuşturma aşamasında verilmesi beklenen ceza miktarı” ifadesine tepki gösterdi. Bu gerekçenin, henüz iddianame bile hazırlanmadığı bir soruşturma aşamasında masumiyet karinesinin ihlali anlamına geldiğini vurguladılar.

Ermaner, “Henüz yargılama başlamadan, olası ceza miktarı üzerinden özgürlük kısıtlaması yapılması, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne açıkça aykırıdır” dedi.

“Yargı ciddiyeti yerine keyfilik”

Ermaner, 166 gündür devam eden tutukluluğun “ciddiyetsiz kararlar, gerekçesiz retler ve şekli incelemelerle” uzatıldığını belirtti. Gülten’in yeni doğan çocuğundan 76 gündür ayrı olduğunu hatırlatan Ermaner, itirazlarının “yargı ciddiyeti içeren bir mahkeme tarafından” değerlendirilmesini talep ettiklerini söyledi:

“Bu ciddiyetsizlik ve hukuksuzluklar ile 166 gündür cezaevinde tutulan Ramazan Gülten’in Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında koruma altında olan Kişi Özgürlüğü ve Güvenliği Hakkı açık bir şekilde ihlal edilmektedir.”

Siyasi operasyon tartışmaları gölgesinde

Ramazan Gülten’in tutukluluğu, İBB’ye yönelik operasyonlar bağlamında da kamuoyunda tartışılıyor. Uzun tutukluluk süreleri, gerekçesiz ret kararları ve usul hataları, yargı bağımsızlığı ve hukuk devleti ilkeleri açısından ciddi soru işaretleri yaratıyor.

Hukukçular, kişi özgürlüğüne müdahalenin bu şekilde keyfi biçimlerde sürdürülmesinin sistemin yapısal sorunlarını görünür kıldığını vurguluyor.


  • NHY / Av. Enes Ermaner’in basın açıklaması (Eylül 2025)