Kağıt Üstünde Yeşil, Sahada Yıkım: Küresel Orman Taahhütleri Gerçeklerle Çelişiyor

Yeni yayımlanan “Orman Bildirgesi Değerlendirmesi 2025” raporu, dünya liderlerinin ormansızlaşmayı durdurma vaatleriyle sahadaki yıkım arasındaki devasa uçurumu gözler önüne seriyor. Geçen yıl kalıcı olarak yok edilen orman alanı, İngiltere’nin yarısına denk geliyor.

Gerçeklik, Taahhütleri Aşıyor

Küresel orman kaybını durdurmaya yönelik politikalar, verilen sözlerin çok gerisinde kalıyor. Bugün yayımlanan “Orman Bildirgesi Değerlendirmesi 2025” raporuna göre, geçen yıl 8,1 milyon hektar orman kalıcı olarak yok edildi. Bu alan, İngiltere’nin yarısı büyüklüğünde ve 2030 hedefleri için belirlenen yıllık sınırın 3 milyon hektar üzerinde.

Raporun başyazarlarından Erin Matson, tabloyu şöyle özetliyor:

“Taahhütlerle gerçeklik arasındaki fark her yıl büyüyor. Ormanlar yaşanabilir bir gezegen için altyapı niteliğinde. Onları koruyamadığımız sürece ortak refahımız tehlikede.”

Bu bulgular, Amazon’da yapılacak COP30 İklim Zirvesi öncesinde yayımlandı. Dünya liderlerinin 2021 Glasgow Zirvesi’nde verdiği sözlerin büyük kısmı ise hâlâ kâğıt üzerinde.

Verilen Sözler Tutulmadı

2021’de imzalanan Glasgow Ormanlar ve Arazi Kullanımı Bildirgesi, 2030’a kadar orman kaybını durdurmayı ve 350 milyon hektar bozulmuş araziyi onarmayı hedefliyordu. Ancak yeni analiz, bu hedefin %63 oranında gerisinde kalındığını gösteriyor. Üstelik bazı bölgelerde ormansızlaşma hızlandı.

2024 yılında orman yangınları 6,7 milyon hektar alanı yok etti. Bu yangınların büyük kısmı Latin Amerika, Güneydoğu Asya ve Afrika’da gerçekleşti. Ortaya çıkan 3,1 milyar ton sera gazı, ABD enerji sektörünün yıllık emisyonlarının yaklaşık %150’sine denk geliyor.

İklim araştırmacısı Ivan Palmegiani, “Bozulan ormanların tamamen yok olma olasılığı çok yüksek,” diyerek şu uyarıyı yapıyor:

“Bozulmayı izlemek, doğrudan kesimi izlemekten daha zor. Bu nedenle büyük bir kısmı fark edilmiyor ya da raporlanmıyor.”

Sorunun Kalbinde Finansal Sistem Var

Rapor, iklim müzakerelerinde ormanların öneminin sıkça vurgulanmasına karşın, mevcut finansal sistemin hâlâ ormansızlaşmayı teşvik ettiğini ortaya koyuyor.

2017–2022 arasında orman koruma için sağlanan uluslararası kamu finansmanı yıllık ortalama 5 milyar euro olurken; ormanları tahrip eden sektörlere (tarım, madencilik, kereste) 353 milyar euro sübvansiyon aktarıldı.

Climate Focus uzmanı Franziska Haupt, tabloyu şöyle değerlendiriyor:

“Ekonomik sistemimiz, orman yıkımından hızlı kâr sağlayanları ödüllendirdiği sürece koruma çabaları sonuç vermez. Kağıt üzerinde iyi görünen ama sistemi değiştirmeyen çözümlerle vakit kaybediyoruz.”

Ayrıca ülkeler arasındaki koordinasyon eksikliği, politikaların etkisini zayıflatıyor. Haupt, “Liderler harekete geçse bile bunu çoğu zaman tek başlarına yapıyorlar. Bu da etkiyi sınırlıyor,” diyor.

Umudu Canlı Tutan Girişimler

Tüm bu karamsar tabloya rağmen bazı ülkeler umut verici adımlar atıyor. Brezilya, Lula da Silva döneminde Amazon’daki ormansızlaşmayı önemli ölçüde azalttı. Ülke, “Tropikal Ormanlar İçin Kalıcı Fon” girişimiyle özel orman finansmanını güvence altına almayı hedefliyor.

Kongo Demokratik Cumhuriyeti, ilk ulusal arazi planlama yasasıyla yerel toplulukların toprak haklarını tanıdı ve Kongo Havzası yağmur ormanlarının büyük kısmını koruma altına aldı. Latin Amerika’da Escazú Anlaşması, çevresel bilgiye erişim ve çevre savunucularının korunmasını güvence altına alıyor.

COP30 Dönüm Noktası Olabilir mi?

Yaklaşan COP30 öncesi 34 ülke, “Orman Finansmanı Eylem Yol Haritası” adlı altı maddelik bir plan açıkladı. Plan, 2030’a kadar tropikal ormansızlaşmayı durdurmak için yıllık 58 milyar euroluk finansman açığını kapatmayı hedefliyor. Bu adım, özel yatırımı harekete geçirmeyi, kurumsal harcamaları orman hedefleriyle uyumlu hale getirmeyi amaçlıyor.

Kampanyacılar, bu planın Glasgow Bildirgesi’nin ötesine geçip somut çözümlere dönüşmesi halinde COP30’un bir dönüm noktası olabileceğini vurguluyor.

Erin Matson ise süreci umutla özetliyor:

“Rakamlar iç karartıcı olabilir ama ormanların geleceği henüz yazılmadı. COP30 sözünü tutarsa, gelecek yıl çok farklı bir tablo çizebiliriz.”


  • NHY / Forest Declaration Assessment 2025 rapor, Climate Focus açıklamaları, COP30 hazırlık belgeleri, Glasgow Ormanlar ve Arazi Kullanımı Bildirgesi (2021), UNSD & FAO verileri (2024)