Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), eski milletvekili Aysel Tuğluk’un iki yıl süren tutukluluğunun hukuka aykırı olduğuna hükmetti. Mahkeme, Türkiye’yi 16 bin euro manevi tazminat ödemeye mahkûm etti. Kararda, Tuğluk’un tutukluluğunun demokratik çoğulculuğu bastırma amacı taşıdığı vurgulandı.
Aysel Tuğluk Davası: Uzun Tutukluluk, İhlal Kararı
AİHM, 16 Ekim 2025 tarihinde açıkladığı kararında, eski milletvekili Aysel Tuğluk’un 2016-2018 yılları arasında süren tutukluluk süresinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğuna karar verdi.
Bir dönem Demokratik Toplum Partisi (DTP) Eş Başkanlığı ve ardından Halkların Demokratik Partisi (HDP) Genel Başkan Yardımcılığı görevlerini üstlenen Tuğluk, Aralık 2016’da PKK ile bağlantılı olduğu öne sürülen Demokratik Toplum Kongresi (DTK) kapsamındaki konuşmaları ve siyasi faaliyetleri gerekçe gösterilerek tutuklanmıştı.
2018 yılında “terör örgütüne üye olmak” suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırılan Tuğluk, 2022 yılında sağlık sorunları nedeniyle tahliye edilmişti.
“Deliller Yetersiz, Tutuklama Siyasal Baskı Aracı”
Mahkeme kararında, Tuğluk’un tutuklanmasına gerekçe gösterilen suçlamaları destekleyecek ikna edici delillerin sunulmadığını belirtti. AİHM, bu durumun özgürlük ve güvenlik hakkının ihlali anlamına geldiğini ifade etti.
Kararda, Tuğluk’un tutuklanmasının “siyasi muhalefeti bastırmak ve demokratik çoğulculuğu sınırlamak amacı taşıdığı” açıkça vurgulandı. Mahkeme, olağanüstü hal (OHAL) döneminin bu ihlali haklı çıkaramayacağını da kaydetti.AİHM, Türkiye’nin 16 bin euro manevi tazminat ödemesine hükmetti.
“Geç Gelen Adalet” Tepkisi
Kararın ardından DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, X hesabından yaptığı açıklamada kararın yalnızca Aysel Tuğluk için değil, düşüncesi nedeniyle cezalandırılan herkes için önemli olduğunu belirtti:
“Aysel Tuğluk kararı, sadece bir kişi için değil; düşüncesi, kimliği ve sözü nedeniyle cezalandırılan herkes için verilmiş bir ‘adalet kararıdır.’ Ancak öte yandan bu karar, Aysel Tuğluk’un yaşamından çalınan yılları, yitirdiği sağlığını ve daha nicesini hatırlatmıştır! Geç gelen adaletin bir insanın nasıl büyük zararlara maruz kaldığını ortaya koymuştur!”
Beştaş ayrıca, “Adaletin tecelli etmesi için daha kaç ihlal gerekiyor, daha kaç insanın hayatı yok edilecek?” diyerek iktidara tepki gösterdi.
Türkiye ve AİHM İhlal Kayıtları
Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni 1954 yılında imzaladı ve mahkemenin yargı yetkisini tanıdı. Ancak son yıllarda AİHM tarafından ifade özgürlüğü, adil yargılanma ve özgürlük-güvenlik hakkı ihlalleri nedeniyle çok sayıda davada mahkûm edildi.
Aysel Tuğluk davası, Türkiye’nin siyasi faaliyetlere yönelik cezai yaptırımlar ve uzun tutukluluklar nedeniyle aldığı ihlal kararlarının son örneği oldu.
- NHY / DW Türkçe, ANKA Haber Ajansı
