Gezi davası kapsamında 1000 gündür Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan şehir plancısı Dr. Tayfun Kahraman, sosyal medya hesabından bir mektup paylaştı. Kahraman, 2013 yılında Başbakanlık’ta yaptığı konuşmayı hatırlatarak, “Şiddetsiz ve demokratik tepki çağrısı yapan ben, bugün neden şiddet eylemlerinin faili sayılıyorum?” diye sordu.
“1000 gündür demir parmaklıklar arkasındayız”
Tayfun Kahraman, paylaştığı mektupta 1000 günü bulan tutukluluk sürecini “1000 günlük anormallik” olarak nitelendirdi.
“1000 gündür demir parmaklıklar arkasındayız. 1000 gündür sevdiklerimize hasretiz. 1000 gün hayatımızdan geçti, gitti. 1’den 1000’e kadar saymaya başlasa insan usanır ama biz bırakmadık. Eşim Meriç, kızım Vera, annem, babam, meslektaşlarım, öğrencilerim bırakmadı.”
Kahraman, cezaevi koşullarında hayatın “dışarıda donmuş bir fotoğraf” gibi kaldığını vurguladı.
2013’e geri dönüş: “Şiddetsiz tepki çağrısı yapan bendim”
Kahraman, 13 Haziran 2013’te dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetiyle katıldığı toplantının ardından Başbakanlık konutunun merdivenlerinde yaptığı konuşmayı hatırlattı.
“Defalarca şiddetsiz ve demokratik tepki gösterilmesini, yasalara saygıyı hatırlatan ben değil miydim? Bütün TV kanalları bunları yayınlamadı mı? Şimdi neden hiç parçası olmadığım ve karşı çıktığım şiddet eylemlerinin faili sayılıyorum?”
Kahraman, o dönem TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Başkanı olarak hükümetin resmi davetiyle toplantıya katıldığını, bugün ise aynı süreç nedeniyle “suçlu ilan edildiğini” belirtti.
“Sorduk, yanıt alamadık”
Mektubunda yargı sürecindeki hukuksuzluklara dikkat çeken Kahraman, 1000 gündür aynı soruları sormaya devam ettiklerini dile getirdi:
“Mahkemede de sorduk. Tanıkları dinleyin dedik. Ulusal kanallarda yayınlanan görüntüleri verdik. Masumiyetin kanıtı dedik. Kabul etmediler. Peşin hükümle, siyasi inatla verilen 18 yıllık bir ceza ile tüm hayatımız altüst edildi.”
“Sorsak, belki Silivri’nin soğuk duvarı bile dile gelir konuşurdu. Olayın birebir tanıkları ise susuyor. Hapishane duvarından bile daha soğuk olmak mümkünmüş.”
“Adalet, hemen şimdi”
Kahraman, mektubunu “adalet” vurgusuyla bitirdi:
“Çok basit, çok temel sorular soruyoruz: Benim suçum ne? Bu suçun kanıtı ne? Bu cezanın gerekçesi ne? Adalet hepimiz için çok önemli bir kelime. Değil 1000 gün, bir ömür geçse de bugün olduğu gibi gür haykıracağız: Adalet, hemen şimdi.”
“Biliyorum, geciken adalet bir kâğıt kesiği gibi acıtıyor canımızı. Ama vazgeçmiyoruz umut etmekten. Ne olur hiç vazgeçmeyelim umuda tutunmaktan.”
Gezi Davası ve uzun tutukluluk tartışmaları
Tayfun Kahraman, Gezi Davası’nda 18 yıl hapis cezasına çarptırılan sekiz kişiden biri. 1000 günü aşan tutukluluk süresi, Türkiye’de yargının siyasallaşması tartışmalarının odağında yer alıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararları, davanın adil yargılanma ilkesine ilişkin ciddi eleştiriler barındırıyor.
Silivri’den herkese merhaba,
Öncelikle paylaştığım videoyu yeniden izlemenizi ricaediyorum.
Videoda, 13 Haziran 2013 tarihinde Ankara’da, dönemin Başbakanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın davetiyle katıldığım heyetin, hükümet yetkilileriyle yaptığı 3.5 saatlik toplantı… pic.twitter.com/mNCXkqu4Es
— Dr. Tayfun Kahraman (@tayfun_kahraman) January 19, 2025
- NHY / Dr. Tayfun Kahraman’ın X hesabı (19 Ocak 2025)