EŞİK’ten 11. Yargı Paketi’ne Tepki: “Ahlak Bekçiliğiyle Haklarımızı Gasp Edemezsiniz”

Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), hükümetin gündemindeki 11. Yargı Paketi’ni “ahlak bekçiliği” olarak nitelendirdi. Kadınların ve LGBTİ+ bireylerin temel haklarını hedef aldığını belirten platform, taslağın yasalaşması durumunda bireysel özgürlüklerin ciddi biçimde kısıtlanacağı uyarısında bulundu.

Bireysel hak ve özgürlüklere darbe

EŞİK, kamuoyunda “11. Yargı Paketi” olarak bilinen yasa taslağına ilişkin yazılı açıklama yaparak düzenlemelerin toplumsal muhalefeti hedef aldığını vurguladı. Platforma göre taslak, “doğuştan gelen biyolojik cinsiyete aykırı davranışlar” ifadesiyle toplumsal cinsiyet eşitliğine doğrudan bir saldırı niteliğinde.

Açıklamada, bu ifadenin kadınlar ve LGBTİ+ bireyler üzerindeki baskıyı artıracağı, kişilerin kendi kimlikleri üzerindeki karar haklarını ortadan kaldıracağı ve devletin “ahlak bekçisi” rolünü yasal zemine taşıyacağı belirtildi.

“Bu tasarı yalnızca LGBTİ+ bireyleri değil, tüm toplumun hak ve özgürlüklerini hedef alıyor. Belirsiz ve keyfi ‘genel ahlak’ tanımları üzerinden toplumun denetim altına alınması amaçlanıyor.”

Ceza tehdidi ve yaşam hakkına müdahale

Taslakta yer alan maddeler, “aynı cinsiyetteki kişilerin nişan veya evlenme töreni yapması” gibi eylemlere hapis cezası öngörüyor. Bu düzenleme, platform tarafından açıkça insan hakları ihlali olarak değerlendirildi.

EŞİK’e göre tasarının bir diğer kritik noktası da cinsiyet değiştirme sürecini 25 yaşına kadar ertelemeyi ve zorlaştırmayı hedefleyen hükümler. Bu durum, kişilerin bedenleri ve kimlikleri üzerindeki temel karar haklarını fiilen ortadan kaldıracak.

Platform ayrıca, taslakta yer alan “tıbbi müdahale cezaları”nın, trans bireylerin sağlık hizmetlerine erişimini kriminalize edeceğini belirtti.

Ceza hukukunun temel ilkelerine aykırı

EŞİK, yasa taslağındaki muğlak ifadelerin hukukun temel ilkeleriyle bağdaşmadığını ve geniş bir keyfiyet alanı yaratacağını vurguladı. “Toplantı ve gösteri yürüyüşü” hakkını sınırlamaya yönelik yeni suç tanımlarıyla, toplumsal muhalefetin baskı altına alınmasının hedeflendiği belirtildi.

“Bu tasarı yalnızca bazı toplumsal kesimleri değil, toplumun tamamını susturma amacı taşıyor. Anayasal hakların sınırlandırılması, toplumsal korku atmosferini derinleştirecek.”

Çocuk hakları da hedefte

Yasa tasarısının, çocuk adalet sistemini de zayıflatacağına dikkat çekildi. 15–18 yaş arasındaki çocuklara daha ağır cezalar verilmesini öngören düzenleme, EŞİK tarafından “çocuk haklarının ve eğitim hakkının gaspı” olarak tanımlandı.

Platform, çocukların cezalandırılmasının değil, korunmasının devletin yükümlülüğü olduğunu hatırlatarak, tasarının uluslararası sözleşmelere de aykırı olduğunu belirtti.

“Halkı temsil edenler sesimizi duymalı”

EŞİK, açıklamasında tüm yurttaşlara, muhalefet partilerine ve milletvekillerine seslenerek yasa teklifine karşı ortak mücadele çağrısı yaptı.

“Bu tasarı yasalaşırsa, hak ve özgürlüklerimiz ciddi biçimde daraltılacak. Halkı temsil edenler sesimizi duymalı. Bu bir kadın meselesi ya da LGBTİ+ meselesi değil; bu, özgürlük meselesidir.”

Platform, tasarının TBMM’ye gelmesi halinde sokakta, mahkemede ve siyasette örgütlü bir direniş hattı kuracaklarını da duyurdu.


  • NHY / EŞİK Basın Açıklaması