Türkiye’nin 3. Büyük Longozu Kurudu: İklim Krizi ve Vahşi Sulama Ekosistemi Çökertti

Bursa’nın Karacabey ilçesindeki Türkiye’nin üçüncü büyük longozu, iklim krizi ve tarımsal vahşi sulamanın birleşen etkileriyle kurudu. 270’ten fazla kuş türü ve yüzlerce canlıya ev sahipliği yapan bu nadir ekosistem, ciddi bir yok oluş riskiyle karşı karşıya.

Küresel Isınma ve Su Kıtlığı Longozu Vurdu

Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün koruması altında olan Karacabey Longozu, Türkiye’nin en önemli sulak alanlarından biriydi. Ancak son 65 yılın en sıcak yazı, bölgedeki su kaynaklarını kurutarak bu eşsiz ekosistemi ağır biçimde sarstı. Bursa’nın içme suyu ihtiyacını karşılayan Doğancı ve Nilüfer barajlarının ardından, Gölbaşı Göleti ve Çınarlı Gölü gibi kaynaklar da kuruyunca longozun varlığı sürdürülemez hale geldi.

Susurluk Irmağı’nın Marmara Denizi ile buluştuğu noktada yer alan longoz, kuş gözlemciliği, doğa yürüyüşleri ve ekoturizm açısından Avrupa’da benzeri olmayan bir alan. Ancak bu habitatın kuruması, yalnızca doğal çeşitlilik açısından değil; bölgenin kültürel ve ekonomik yapısı için de ciddi bir kayıp anlamına geliyor.

“Suyun Olmadığı Yerde Yaşam Döngüsü Kırılıyor”

Bursa Uludağ Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Efsun Dindar, longozların iklim krizi karşısında en kırılgan ekosistemlerden biri olduğunu vurguladı. Dindar, “Normal şartlarda ilkbaharda toprağı örtecek kadar su olur ve yazın bir miktar çekilir. Ancak bu yıl, suyun tamamen yok olması habitatın çöküşü anlamına geliyor. Suya bağımlı yaşayan mikroorganizmalar, böcekler ve kuşlar burada artık yaşamlarını sürdüremiyor,” dedi.

Longozun kuruması, sadece canlıların göç etmesiyle sonuçlanmıyor; toprağın nemsiz kalması, organik maddenin mineralizasyonunu da engelleyerek ekolojik döngüyü durma noktasına getiriyor. Bu durum, ekosistemin kendi kendini yenileme kapasitesini de zayıflatıyor.

Vahşi Sulama Krizi Derinleştiriyor

Tarımsal faaliyetlerde kullanılan vahşi sulama teknikleri de longozun çöküşünü hızlandırıyor. Dindar, “Hem iklim krizinin hem de kontrolsüz tarımsal sulamanın birleşmesi, oradaki su kaynaklarının hızla tükenmesine yol açtı. Su çekilince suya bağımlı tüm yaşam formları yok olmaya başlıyor,” diye belirtti.

Bu baskı yalnızca biyoçeşitlilik için değil, ekoturizm ve yerel ekonomi açısından da tehdit oluşturuyor. Özellikle ilkbahar aylarında binlerce doğaseverin ziyaret ettiği bölge, artık ciddi bir risk altında.

Geri Dönüş Mümkün ama Zaman Daralıyor

Doç. Dr. Dindar’a göre Karacabey Longozu’nu kurtarmak için hâlâ bir şans var: “Beklenen yağışların zamanında ve yeterli düzeyde olması gerekiyor. Aynı zamanda çevresel kirliliğin azaltılması ve tarımsal baskının sınırlandırılması şart. Bu alan yalnızca bir sulak alan değil, ekolojik mirasımızın önemli bir parçası.”

Uzmanlar, bölgeye su sağlayan Susurluk Havzası’ndaki yağış rejiminin korunmasının, longozun yaşatılmasında kritik rol oynayacağını belirtiyor. Aksi halde, Türkiye’nin üçüncü büyük longozunun kalıcı biçimde yok olma riski çok yüksek.

  • NHY / DHA