CHP’nin “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin 63’üncüsü İstanbul Arnavutköy’de gerçekleşti. Mitingde, AKP’li belediyelerdeki yolsuzluk ve imar skandalları, Kanal İstanbul’un kamuya maliyeti ve tutuklu belediye başkanlarının durumu gündeme taşındı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, somut belgeler ve örneklerle “dört rezalet” olarak adlandırdığı iddiaları kamuoyuyla paylaştı.
Kanal İstanbul ve kamu kaynaklarının israfı
Mitingde konuşan Özel, Kanal İstanbul projesi üzerinden kamu kaynaklarının nasıl “rant ve taahhüt” aracı haline getirildiğini vurguladı:
“Kanal İstanbul’u kimse istemiyor ama Erdoğan istiyor. Çünkü buradaki arazileri Arap şeyhlerine pazarlamışlar. Şimdi sosyal konut yaptıklarını söylüyorlar ama Emlak Konut’un ürettiği tüm konutlar lüks ve erişilemez durumda.”
Özel, proje kapsamında mühürlenen alanlar ve engellenen denetimler üzerinden eleştirisini sürdürdü. Projeye ilişkin soruşturma süreçlerinin ise ev hapsi gibi yöntemlerle engellendiğini öne sürdü.
Belediye ihalelerinde usulsüzlük ve yolsuzluk iddiaları
Özel, CHP ve AKP’li belediyeler arasındaki asfalt ihale fiyatlarını örnek göstererek kamu kaynaklarının kötü yönetildiğini belirtti:
- AKP’li Arnavutköy Belediyesi: ton başına 6.501 TL
- CHP’li Maltepe Belediyesi: ton başına 2.716 TL
- CHP’li Tuzla Belediyesi: ton başına 2.630 TL
“Şartname aynı olmasına rağmen en düşük teklifi veren firmalar yıldırılıyor, ihale devre dışı bırakılıyor. Belediyede uygulanan bu usulsüzlükler, yolsuzluğun ve cezasızlığın göstergesi.”
Ayrıca, Hadımköy ve Yeşilbayır’da kaçak yapılar ve villa ruhsatları üzerinden memur sürgünleri ve imza baskıları gündeme getirildi. Özel, kamu zararının toplamda 185 milyon TL’ye ulaştığını belirtti.
Silivri’deki tutuklular ve demokrasi vurgusu
Miting sırasında Silivri Cezaevi’nden CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun mektubu okundu. İmamoğlu, demokrasi ve adalet vurgusu yaparak, yargısız infaz ve siyasi baskılara karşı halkın mücadelesine destek verdi:
“Tutunacak hiçbir dalı kalmamış, millete krizden, yoksulluk ve umutsuzluktan başka bir şey veremez hale gelmiş iktidara, doğru yolu gösteriyorsunuz. Cesaret ve haysiyet dersi veriyorsunuz.”
Mektup, halkın iradesinin yok sayılmasına karşı yürütülen mücadeleyi ve tutuklu belediye başkanlarının durumunu sembolize etti.
Siyasi hesaplaşma ve kamuoyu baskısı
Özel, konuşmasını “yargı ve kayyum aracılığıyla siyasetin şekillendirildiği” ve vatandaşın hak arama yollarının sistematik olarak engellendiği gerçeğine bağladı. Yerel yönetimlerdeki yolsuzluk iddialarını, siyasi iktidarın korku ve baskı mekanizmalarıyla örtmeye çalıştığını vurguladı:
“Akın Gürlek ve ilgili savcılar, evlerden başlatılacak operasyonlarla miadı dolmamış kamu zararlarını soruşturacak mı? Yoksa korkunun gölgesinde mi kalacaklar? Somut ve açık soruşturma başlatılmalı.”
Miting, CHP’nin “millet iradesi” ve yolsuzluk karşısında siyasi duruşunu bir kez daha görünür kıldı.
- NHY / CHP Arnavutköy Mitingi basın açıklamaları, 21 Ekim 2025, Artı Gerçek, Evrensel Gazetesi
