Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu’nun, Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş’la “süreç ve muhataplık çerçevesinde görüşmeler yapıldığı” yönündeki açıklaması, Demirtaş’ın basın danışmanı Zinar Karavil tarafından yalanlandı. Açıklama, siyasette yeniden canlanan “yeni çözüm süreci” tartışmalarının gölgesinde dikkat çekici bir yankı yarattı.
Müderrisoğlu’nun iddiası: “Muhataplık çerçevesinde görüşüldü”
NTV’de 21 Ekim akşamı yayınlanan Siyasi İşler programında konuşan Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu, devletin “çözüm süreci ve muhataplık” kapsamında Selahattin Demirtaş’la görüşmeler yürüttüğünü öne sürdü. Müderrisoğlu’nun bu sözleri, hem iktidar çevrelerinde hem muhalefette “yeni bir açılım süreci mi başlıyor?” sorusunu gündeme taşıdı.
İddianın ağırlığı, doğrudan isim ve yer belirtilerek yapılmış olmasından kaynaklanıyordu: Demirtaş hâlen Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunuyor ve kamuoyuna doğrudan açıklama yapma imkânı bulunmuyor. Dolayısıyla bu tür beyanların yarattığı bilgi boşluğu, siyasal manipülasyona açık bir alan oluşturuyor.
Karavil’den yalanlama: “Herhangi bir görüşme yapılmadı”
Demirtaş’ın basın danışmanı Zinar Karavil, iddiaların ardından yazılı bir açıklama yaparak Müderrisoğlu’nun sözlerini net biçimde yalanladı. Karavil açıklamasında, “Sayın Demirtaş ile bu kapsamda yapılmış herhangi bir görüşme olmadığını, sürecin hassasiyeti nedeniyle kamuoyuna saygıyla bildiririz” ifadelerini kullandı.
Karavil’in açıklaması, hem bilgi kirliliğini önleme hem de Demirtaş’ın olası bir “gizli müzakere” iddiasına alet edilmesini engelleme amacı taşıyor. Zira bu tür haberler, geçmişte “çözüm süreci” döneminde olduğu gibi, siyasi zeminleri test eden psikolojik girişimlerin bir parçası olarak da kullanılabiliyor.
Politik bağlam: “Çözüm” değil, kontrol arayışı mı?
Son haftalarda Kürt meselesine ilişkin siyasî dilin yumuşadığı, özellikle iktidar çevrelerinden “iletişim kanallarının açık tutulması” yönünde açıklamaların geldiği gözleniyor. Bu atmosferde ortaya atılan “Demirtaş’la görüşüldü” iddiası, iktidarın hem içeride hem dışarıda manevra alanı kazanma arayışının bir yansıması olarak da okunabilir.
Ancak bu tür iddiaların doğrulanmaması, sürecin ciddiyetini gölgede bırakıyor. Çünkü geçmişte “çözüm süreci” söylemiyle yaratılan umut, gizli görüşmelerin inkârı ve güven kaybı nedeniyle derin bir kırılma yaşamıştı. Bugün de benzer bir bilgi manipülasyonu, toplumsal hafızada aynı tür bir güvensizliği tetikleyebilir.
- NHY / Artı Gerçek, NTV, Zinar Karavil, Selahattin Demirtaş Basın Danışmanlığı açıklaması
