Kartalkaya Katliamı Davasında Üçüncü Perde: Adaletin Zamanı mı, Zamanın Adaleti mi?

Bolu Kartalkaya’da 78 kişinin yaşamını yitirdiği Grand Kartal Otel faciasında üçüncü duruşma bugün yapılacak. Duruşma, artan kamu ilgisi nedeniyle spor salonuna taşındı. Ancak yakınlarını yitirenler hâlâ aynı soruyu soruyor: “Gerçek sorumlular kim?”

(BOLU) – 2023 yılında Bolu’nun Kartalkaya bölgesinde bulunan Grand Kartal Otel’de çıkan yangında 78 kişinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan katliam niteliğindeki faciaya ilişkin davanın üçüncü duruşması bugün görülecek.
Toplam 32 sanığın yargılandığı davada, 20 sanık hâlen tutuklu. Duruşma, yoğun katılım nedeniyle Bolu Sosyal Bilimler Lisesi Spor Salonu’na kurulan özel mahkeme salonunda yapılacak.

Adalet arayışı spor salonuna taşındı

Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi, bir önceki duruşmada tutuksuz sanıklardan Mehmet Salun’un tutuklanmasına, diğer tutuklu sanıkların ise tutukluluk hâllerinin devamına karar vermişti.
Bugünkü duruşmada sanıklar, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarını yapacak.

Ancak dava yalnızca bir yargı süreci değil; kurumsal ihmallerin, özel işletmelerin denetimsizliğinin ve “rant uğruna riskin görünmez kılındığı” bir sistemin aynası olarak da görülüyor.
Kartalkaya faciası, tıpkı Soma, Aladağ, Hendek gibi Türkiye’de “unutulmak istenen” toplu ölümlerin zincirine eklenmiş durumda.

78 canın ardından: ihmaller zinciri mi, cezasızlık geleneği mi?

Facianın ardından hazırlanan bilirkişi raporlarında, otelde yangın merdivenlerinin kullanılamaz durumda olduğu, acil çıkış kapılarının kilitli bulunduğu ve yangın alarm sisteminin çalışmadığı tespit edilmişti.
Ancak bu raporlara rağmen kamuoyunda “asıl sorumlular” olarak görülen otel sahiplerinin ve denetim görevlilerinin sorumluluğu hâlâ tartışma konusu.

Mağdur aileleri, “Yalnızca yangın değil, adalet de söndü” diyerek tepkilerini dile getiriyor.
Bir aile yakını, önceki duruşma çıkışında şu sözlerle seslenmişti:

“Biz yakınlarımızı ihmallerin kurbanı olarak kaybettik. Şimdi de adaletsizliğin kurbanı olmak istemiyoruz. Gerçek sorumlular cezalandırılmadan bu dava bitmemeli.”

Bir yangının küllerinde görülen ülke tablosu

Kartalkaya davası, Türkiye’de afet ve iş cinayetleriyle iç içe geçmiş “cezasızlık rejimi”ni yeniden gündeme taşıyor.
Uzmanlar, kamu otoritesinin “gözetim” işlevinin piyasa çıkarları karşısında eridiğini, afet önleme ve denetim mekanizmalarının kâğıt üzerinde kaldığını belirtiyor.
Bu durum, yargılamaların adaletin tesisi kadar, unutturmanın ritüeline dönüşmesine yol açıyor.

Bugün mahkeme, yarın hafıza

Bugünkü duruşmanın sonucunda yeni bir tutuklama kararı beklenmese de, kamuoyu sürecin adaletin yönünü belirleyecek bir dönüm noktası olacağını düşünüyor.
Davayı izleyen sivil toplum örgütleri ve hukukçular, yalnızca sanıkların değil, denetim mekanizmasının çöküşünden sorumlu kamu görevlilerinin de hesap vermesi gerektiğini vurguluyor.

Kartalkaya faciası, yalnızca 78 insanın ölümüyle değil, bir toplumun adalet duygusunun yitimiyle anılmak istenmiyor.


  • NHY / DHA / Bolu – Kartalkaya Katliamı Davası üçüncü duruşma