SavunmaNöbeti Sürüyor: “Hukuk Devleti İlkeleri Askıya Alındı”

Fotoğraf: Fatoş Erdoğan

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, tutukluluğunun birinci yılında Silivri’den mektup gönderdi: “Bir yıldır özgürlüğüm hukuksuz biçimde gasp edildi.”

Çağlayan Adliyesi’nde, savunmaya yönelik baskıları ve tutuklamaları protesto eden avukatların başlattığı #SavunmaNöbeti sürüyor.
Gazeteci Fatoş Erdoğan, sosyal medya platformu X (Twitter) hesabından yaptığı paylaşımda, nöbete destek veren avukatlar arasında Esenyurt’un seçilmiş Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in kızı Avukat Seraf Özer’in, babasının Silivri Cezaevi’nden gönderdiği mektubu okuduğunu aktardı.

Bir yıldır tutuklu bulunan Ahmet Özer, mektubunda “yasallık, hukuk güvenliği ve adalete erişim” ilkelerinin çiğnendiğini belirterek, “Bugün ülkemizde bu ilkelerden hangisi uygulanıyor?” diye sordu.

Bir yıl önce: Şafak baskını, kayyum ve tutuklama

Prof. Dr. Ahmet Özer, 30 Ekim 2024 sabahı evine yapılan şafak baskınının ardından gözaltına alındı.
Özer, kısa sürede “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne konuldu. Aynı gece Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atandı.

Mektubunda o günü şöyle anlattı:

“30 Ekim 2024 tarihinde, bir şafak baskınıyla bütün haklarım ihlal edilerek evim basıldı, gözaltına alındım, önceden kurgulanan bir siyasi kumpasla jet hızıyla tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne konuldum. Aynı gece yerime kayyum atadılar.”

İkinci tutuklama, dokuz ayda yazılan iddianame

Özer, ilk dosyadan 14 Temmuz 2025’te tahliye edilmesine rağmen, “yedekleme” amacıyla açıldığını belirttiği ikinci bir dava nedeniyle cezaevinde kalmaya devam ediyor.
20 Ocak 2025’te “ihaleye fesat karıştırma” suçlamasıyla yeniden tutuklanan Özer, bu dosyayla ilgili iddianamenin dokuz ay sonra hazırlandığını belirtti:

“Benim hakkımda ihaleye fesat karıştırma isnadıyla üç yıldan yedi yıla kadar ceza isteniyor. Ama iddianamede benim bu suçu işlediğime dair tek bir eylem, tek bir beyan, somut delil yok. Ne ki tam 10 aydır bu dosyadan tutukluyum.”

“Hukuk Devleti’nin ilkeleri askıda”

Ahmet Özer, mektubunda Türkiye’nin taraf olduğu Venedik Komisyonu’nun 2016 kararlarını hatırlatarak, hukuk devletinin beş temel ilkesini sıraladı:

  1. Yasallık
  2. Hukuk güvenliği
  3. Yetkilerin kötüye kullanılmasının önlenmesi
  4. Ayrımcılık yasağı
  5. Adalete erişim olanakları

Bu ilkelerin hiçbirinin Türkiye’de uygulanmadığını söyleyen Özer, “Bu ilkelerin askıya alınması, savunma hakkını da, yurttaşlık onurunu da ortadan kaldırıyor” dedi.

Avukatlar nöbette: “Savunmaya yönelen baskı kabul edilemez”

İstanbul Barosu’na bağlı avukatlar, Çağlayan Adliyesi önünde başlattıkları “Savunma Nöbeti”ni sürdürüyor.
Nöbete destek veren meslektaşlar, tutuklu avukatlar ve belediye başkanları için “Savunma susturulamaz” mesajı verdi.
Özer’in mektubunu okuyan kızı Av. Seraf Özer, babasının durumunun sadece bireysel bir mağduriyet değil, Türkiye’de yargının siyasallaşmasının bir göstergesi olduğunu vurguladı.

“Bir hukuk krizinin sembolü”

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutukluluğu, Türkiye’de son yıllarda giderek derinleşen hukuk ve adalet krizinin sembollerinden biri haline geldi.
Yerine kayyum atanması, uzun tutukluluk süresi, delil yetersizliğine rağmen ikinci kez tutuklanması ve iddianamenin dokuz ay sonra hazırlanması; “yargı bağımsızlığı” tartışmalarını yeniden gündeme taşıyor.

Silivri’den gönderilen mektup, hem savunma mesleğinin karşı karşıya kaldığı baskılara hem de seçilmiş iradeye yönelik müdahalelere dikkat çekerken, “hukukun askıya alınmış” halini birinci ağızdan belgeliyor.


NHY / Fatoş Erdoğan, X (Twitter) paylaşımı, 30 Ekim 2025