Almanya’da Sol Parti’nin yeni üyelik profili açıklandı: Ortalama yaş 38’e düştü, kadın oranı arttı, öne çıkan tema ise antifaşizm oldu.
Almanya’da Sol Parti (Die Linke), uzun süren durgunluk döneminin ardından dikkat çekici bir canlanma yaşıyor. Partiden yapılan açıklamaya göre, üye sayısı bir yıl içinde 50 binden 120 bine çıkarak iki katından fazla arttı. Bu hızlı yükselişin ardında, parti içinde yürütülen yenilenme süreci ve genç kuşakların siyasete yönelimi bulunuyor.
Parti yönetimi, kimlerin katıldığını ve yeni üyelerin ne tür politik önceliklere sahip olduğunu anlamak amacıyla kapsamlı bir üye araştırması yaptı. taz gazetesine sunulan ve 11.500’den fazla üyenin katıldığı araştırma, partinin değişen yapısına dair çarpıcı sonuçlar ortaya koydu.
Yaş Düşüyor, Kadın Temsili Yükseliyor
Sol Parti’nin ortalama yaşı bir yıl içinde 52,4’ten 38,7’ye düştü. Böylece parti, Federal Meclis’te temsil edilen partiler arasında en genç üye profiline sahip konuma geldi.
Karşılaştırmak gerekirse; Yeşiller Partisi’nin ortalama yaşı 49, AfD’nin 54, SPD, CDU ve CSU’nun ise 60’ın üzerinde.
Kadınların parti içindeki oranı da yükselmiş durumda: Yeni dönemde yüzde 44,5’lik kadın katılımıyla Sol Parti, kadın temsili bakımından Yeşillerle aynı seviyeye ulaştı. Diğer büyük partilerde bu oran oldukça düşük seyrediyor.
Yeni Sol: Kentli, Eğitimli ve Sağlık Emekçisi
Araştırmaya göre Sol Parti’nin yeni üyeleri büyük oranda kentli. Üyelerin üçte biri 500 binden fazla nüfuslu şehirlerde, beşte biri ise 100 binin üzerindeki kentlerde yaşıyor. Kırsal bölgelerdeki örgütlenme ise görece zayıf.
Dikkat çeken bir diğer nokta, yeni üyeler arasında sağlık ve bakım sektöründe çalışanların oranının yüksekliği. Yaklaşık yüzde 20’lik bir kesim bu alanda çalışıyor; bu oran, genel istihdam yapısının oldukça üzerinde.
Ayrıca üyelerin yarısı ücretli çalışan, yüzde 21’i öğrenci, yüzde 9’u ise meslek eğitimi sürecinde. Emekli oranı, önceki yıllara göre belirgin biçimde azalmış durumda.
Antifaşizm, Yeni Sol’un Ana Damarı
Araştırma, üyelerin politik önceliklerini de ortaya koydu. Hem yeni hem de eski üyeler arasında en çok önem verilen konu antifaşizm oldu. Yeni üyelerin yüzde 78’i bu başlığı ilk sıraya koyarken, eski üyelerde bu oran yüzde 60.
Sosyal adalet (%67), eğitim (%59), barınma (%57) ve iklim adaleti (%55) ise öne çıkan diğer başlıklar arasında. Genç üyelerde iklim ve barınma konularına ilgi belirgin biçimde yüksekken, 60 yaş üzerindekiler için “barış politikaları” daha öncelikli.
Araştırmanın yazarları, bu farkın “yaştan ziyade kuşak deneyiminden” kaynaklandığını belirtiyor. Genç kuşak, otoriter sağın yükselişine ve sosyal adaletsizliklere karşı daha doğrudan tepkisel bir siyasete yöneliyor.
Sokağın Solu: Antifaşist, Fakat Henüz Örgütsüz
Araştırma, üyelerin büyük kısmının partiye katılmadan önce de politik ya da sosyal olarak aktif olduğunu gösteriyor. Ancak bu etkinliğin daha çok bireysel düzeyde kaldığı görülüyor.
Örneğin “sağ karşıtı hareketlerde” aktif olanların oranı sadece %3,7; feminist hareketlerde %0,9, kiracı veya iklim hareketlerinde %0,6–0,9 aralığında.
Sendikal faaliyetlerde yer alanların oranı ise %7,4 civarında. Bu rakamlar, partinin toplumsal hareketlerle kurumsal bağlarını güçlendirme gerekliliğine işaret ediyor.
Yeni Üyeler, Yeni Umutlar
Parti eş başkanı Ines Schwerdtner, araştırmanın sonuçlarını “yenilenmenin somut göstergesi” olarak değerlendirdi:
“Sol Parti büyüyor, görünür hale geliyor ve insanlara yeniden umut veriyor. Üyelerimizin çoğu, sosyal devletin çöküşünü ve otoriter eğilimlerin güçlenmesini kabul etmiyor. Onlar için sosyal adalet ve antifaşizm birbirinden ayrılmaz değerlerdir.”
Schwerdtner’e göre, partinin büyümesi yalnızca bir sayısal artış değil, aynı zamanda yeni bir politik enerji anlamına geliyor:
“İnsanların yanında olduğumuzda, onları dinleyip gerçekten yardım ettiğimizde güven inşa ediyoruz. Bu güven, sağ popülizme karşı en güçlü cevabımızdır.”
Bir Yeniden Doğuş Hikâyesi mi?
Sahra Wagenknecht’in ayrılığı sonrası 2023 sonunda tarihinin en düşük üye sayısına inen Sol Parti, bir yıl içinde bu tabloyu tersine çevirmeyi başardı.
Parti içindeki gençleşme, toplumsal çeşitliliğin artışı ve kentli kesimlerin ilgisi, Almanya solunun yeni bir döneme girdiğine işaret ediyor.
Ancak bu “yeni sol”un kalıcı bir politik güce dönüşüp dönüşmeyeceği, yalnızca parti içi dinamizme değil, toplumsal örgütlenme kapasitesine de bağlı olacak.
Sol Parti, bir yıl içinde yaşadığı bu üyelik patlamasını, şimdi gerçek bir politik yenilenmeye dönüştürmek zorunda.
- NHY / taz.de











