Kartalkaya Faciasında Adalet Kararı: 11 Kişiye Ağırlaştırılmış Müebbet

Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de 78 kişinin ölümüne yol açan yangın davasında karar çıktı. Mahkeme, aralarında otel sahipleri, yöneticiler ve belediye yetkililerinin de bulunduğu 11 sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Karar, Türkiye’de turizm sektöründeki denetimsizlik, rant ilişkileri ve kamu ihmali tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

78 Canın Hesabı: Ağırlaştırılmış Müebbet Kararları

21 Ocak 2025’te Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel’de çıkan yangında 34’ü çocuk, toplam 78 kişi hayatını kaybetmiş, 137 kişi yaralanmıştı.
Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada 20’si tutuklu 32 sanık yargılandı. Cuma günü açıklanan kararda, 11 sanık ağırlaştırılmış müebbet cezasına, diğer sanıklar ise farklı oranlarda hapis cezalarına çarptırıldı.

Cezaya çarptırılanlar arasında otel sahibi Halit Ergül, eşi Emine Murtezaoğlu Ergül, çocukları Ceyda Hacıbekiroğlu ve Elif Aras, damadı ve otel genel müdürü Emir Aras, otel yöneticileri, ayrıca Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdürü Kenan Coşkun ve itfaiye eri İrfan Acar da bulunuyor.
Mahkeme, hiçbir sanık için iyi hâl indirimi uygulamadı.

“Bakanlık Eksikleri Gizledi” Savunması

Duruşmada savunma yapan otel sahibi Halit Ergül, yangının büyümesinde Turizm Bakanlığı’nın denetim eksikliğinin payı olduğunu savundu.
Ergül, “Eksiklikler bana bildirilmedi. Denetim görevini yerine getirmediler. Keşke otelimi kapatsalardı da bu felaket yaşanmasaydı,” dedi.

Sanıklardan Emine Murtezaoğlu Ergül, olay gecesini “Hasbelkader kurtulduk” sözleriyle anlatırken, mağdur yakınları salonda tepkilerini dile getirdi.
Avukatlar, savcılığın bazı sanıklar hakkında “olası kast” yerine “bilinçli taksir” değerlendirmesi yapmasına da sert tepki gösterdi.

Denetim Zincirinde Kırılma: Kamu Sorumluluğu Masada

Kartalkaya davası yalnızca özel bir işletmenin ihmalini değil, kamu otoritelerinin denetim zafiyetini de yargı önüne taşıdı.
Yangın sonrası başlayan “kusurlu olan kim: bakanlık mı, belediye mi?” tartışması, Türkiye’deki yapı güvenliği ve ruhsat süreçlerinin ne kadar denetimsiz ilerlediğini gözler önüne serdi.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, otelin “yangın yeterlilik belgesi”nin Bolu Belediyesi İtfaiyesi tarafından verildiğini söyleyerek sorumluluğu yerel yönetime yöneltti.
Ancak CHP’li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, bakanın sözlerini yalanlayarak, “İtfaiyenin yaptırım gücü 2012’de yönetmelik değişikliğiyle ellerinden alındı. Bakanlar doğruyu söylemiyor,” dedi.

Emsal Niteliğinde Bir Karar

98 sayfalık iddianamede sanıklar hakkında 78 kez olası kastla öldürme suçlaması yöneltilmişti.
Mahkemenin verdiği ağırlaştırılmış müebbet cezaları, Türkiye’de kamu ihmaliyle birleşen özel sektör suçlarına yönelik emsal bir karar olarak değerlendiriliyor.

Yangında sekiz yakınını kaybeden avukat Yüksel Gültekin, karar sonrası yaptığı açıklamada “Bu dava 78 canın hesabının sorulduğu bir davaydı. Sessiz sedasız kapanmasına izin vermedik. En azından adalet bir nebze yerini buldu,” dedi.

Ancak hukukçular, asıl sınavın denetim ve yapı güvenliği sisteminin köklü biçimde reforme edilip edilmeyeceğinde olduğunu vurguluyor.

Türkiye’de Yapı Güvenliği Sorunu Kronikleşiyor

Kartalkaya yangını, Türkiye’de uzun süredir süregelen “denetimsiz inşaat ve turizm yatırımı” düzeninin acı bir sonucu olarak değerlendiriliyor.
Deprem, maden ve yangın facialarında olduğu gibi, rant odaklı büyüme politikaları, hem kamu hem özel sektör eliyle tekrar eden bir ölüm döngüsüne dönüşmüş durumda.

78 kişinin hayatına mal olan bu olay, yalnızca bir “yangın faciası” değil; denetimsizliğin, siyasi koruma ağlarının ve kamu ihmalinin bedeli olarak tarihe geçti.


  • NHY / Euronews Türkçe