İBB Başkanı ve CHP Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından yargı süreci ailesine kadar genişletildi. İstanbul Sulh Ceza Hakimliği, İmamoğlu’nun babası Hasan İmamoğlu ve oğlu Selim İmamoğlu hakkında yurt dışına çıkış yasağı kararı verdi. Gelişme, muhalefet çevrelerinde ‘siyasi kuşatma’ olarak değerlendiriliyor.
Yasak Kararı: “Aileye Yönelen Gözdağı”
(İSTANBUL) – İstanbul Sulh Ceza Hakimliği, tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun babası Hasan İmamoğlu ve oğlu Selim İmamoğlu hakkında yurt dışına çıkış yasağı kararı verdi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, öğleden sonra saat 15.00 civarında, İBB’ye yönelik “mali” suçlamalarla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında iki aile üyesinin ifadeye çağrıldığını açıkladı.
Savcılık kaynakları, ifade işlemlerinin İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde yapılacağını bildirdi. İmamoğlu ailesinin avukatları ise ifade işlemleri için yarın emniyete gideceklerini duyurdu.
Kararın alınmasından yaklaşık dört saat sonra, Başsavcılık Hasan ve Selim İmamoğlu’nun yurt dışına çıkışlarının yasaklandığını kamuoyuna bildirdi.
Bu gelişme, özellikle Ekrem İmamoğlu’nun adaylığı etrafında yoğunlaşan yargı ve medya baskısının yeni bir aşamaya geçtiği şeklinde yorumlandı.
Soruşturmanın Genişlemesi: “Kapsam mı, Kumpas mı?”
Söz konusu yargı süreci, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından hızla genişleyen bir çember oluşturuyor. Başsavcılığın açıklamasına göre, “mali usulsüzlük” iddialarına dayanan soruşturma, artık yalnızca belediye bürokrasisini değil, doğrudan İmamoğlu ailesini de kapsıyor.
Ancak siyasi gözlemciler, bu kararın zamanlamasına dikkat çekiyor. İmamoğlu’nun yükselen kamuoyu desteği, özellikle son haftalarda iktidar blokunun sert söylemleriyle karşılık bulmuştu.
CHP’ye yakın kaynaklar, bu gelişmeyi “yargının siyasi operasyonlara araç edilmesinin son örneği” olarak değerlendiriyor. Hukukçular da, aile bireylerine yönelik yurt dışı yasağının ceza hukukunun öngördüğü orantılılık ilkesine aykırı olduğuna işaret ediyor.
Toplumda Etkisi: “Bir Adayın Değil, Bir Dönemin Davası”
Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla başlayan süreç, artık sadece bir yargı dosyası değil; Türkiye’nin hukukun üstünlüğü, demokratik temsil ve seçim güvenliği tartışmalarının merkezine oturmuş durumda.
Ailesine yönelen yasak kararının, bu tabloyu daha da derinleştirmesi bekleniyor. Sosyal medyada ve uluslararası basında, karar “otoriter refleksin aileye uzanan biçimi” olarak yankı buldu.
Siyasi analistler, bu gelişmenin seçim öncesinde hem muhalefet seçmeninde dayanışma duygusunu güçlendireceğini hem de iktidarın yargı üzerindeki etkisini yeniden gündeme taşıyacağını belirtiyor.
İmamoğlu ailesine yönelik bu yeni yargı adımı, Türkiye’de siyasetin ve adaletin kesişim noktasında yeni bir kırılma anına işaret ediyor.
Soruşturmanın nasıl seyredeceği kadar, bu kararın seçim atmosferine ve kamuoyunun adalet algısına etkisi de merak konusu.
- NHY / ANKA, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Açıklaması.
