DEM Parti, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) ihlal kararına rağmen tahliye edilmeyen Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ı bugün cezaevlerinde ziyaret ediyor. Ziyaretler, yalnızca iki siyasetçiye destek değil; Türkiye’de yıllardır süren “hukukun siyasallaşması”na karşı yükselen bir demokratik itiraz niteliği taşıyor.
Edirne ve Kandıra’da Eşzamanlı Ziyaretler
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) bugün iki cezaevinde eşzamanlı olarak önemli ziyaretler gerçekleştiriyor.
Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ve İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek, Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı ziyaret edecek. Görüşmenin ardından saat 14.00’te cezaevi önünde bir basın açıklaması yapılacak.
Aynı gün, DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş da Kandıra Cezaevi’nde eski HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ile görüşecek. Beştaş, ziyaretin ardından saat 15.00’te kamuoyuna açıklamada bulunacak.
Bu iki ziyaret, hem cezaevlerinde süren tecride hem de AİHM kararlarına rağmen uygulanmayan hukuk süreçlerine dikkat çekmeyi amaçlıyor.
AİHM Kararı ve Direnen Hukuksuzluk
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), geçtiğimiz aylarda Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğuna ilişkin ikinci kez hak ihlali kararı vermiş ve tahliye edilmesi gerektiğini belirtmişti.
Ancak Türkiye Adalet Bakanlığı bu karara itiraz etmiş, AİHM ise itirazı kesin biçimde reddetmişti.
Bu karar, yalnızca Demirtaş’ın değil, Türkiye’de yargı bağımsızlığına dair inancın da kritik bir eşiğini simgeliyor.
Demirtaş’ın avukatları, kararın ardından Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne tahliye başvurusu yaptı. Ancak yargı, “AİHM kararlarının bağlayıcılığı” yönündeki anayasal hükme rağmen, bu talebi henüz uygulamaya koymadı.
Bahçeli’nin Açıklaması: “Hukuki Yollardan Sonuca Ulaşıldı”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, geçtiğimiz hafta partisinin TBMM grup toplantısının ardından gazetecilerin sorusu üzerine, Demirtaş hakkında “Hukuki yollardan sonuca ulaşılmıştır. Tahliyesi Türkiye için hayırlara vesile olacaktır” ifadelerini kullanmıştı.
Bahçeli’nin bu sözleri, hem iktidar blokunun içindeki çelişkileri hem de yargı süreçlerinin siyasal dengelerle şekillendiği gerçeğini bir kez daha görünür kıldı.
Bir yanda AİHM’in “serbest bırakılmalı” kararı, diğer yanda yıllardır süren bir siyasi tutukluluk hali… Bu tablo, hukukun bağımsızlığından çok, iktidarın bekasına göre işleyen bir rejimin fotoğrafını sunuyor.
Demokrasiye “Cezaevi Duvarı” Çekmek
DEM Parti’nin bugünkü ziyaretleri, bir yandan cezaevlerinde süren direnişe moral verirken, diğer yandan Türkiye’nin demokratik geleceğine dair sert bir soruyu yeniden gündeme getiriyor:
Bir ülkede seçimle gelen bir lider, yıllardır hukuksuz biçimde içeride tutulabiliyorsa, demokrasi nerede başlar, nerede biter?
Demirtaş ve Yüksekdağ, Türkiye siyasetinde sadece iki isim değil; “devletin ceza siyaseti”ne karşı direnen bir toplumsal belleği temsil ediyor.
Bugünkü ziyaret, bu belleğin diri tutulduğunun ve hukuksuzluğun normalleşmesine izin verilmeyeceğinin ilanı niteliğinde.
- NHY / DEM Parti Basın Bürosu açıklamaları












