Kandıra Cezaevi’nde tutulan HDP Eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, tutuklanmalarının yıl dönümünde gönderdiği mesajda “Barış ve demokrasiyi kazanma zamanı” çağrısı yaptı. HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş ise “Yargı siyasallaştı, bu ülke adaletle buluşmadıkça özgürlük gelmeyecek” dedi.
Yüksekdağ’dan Barış ve Demokrasi Çağrısı
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, 4 Kasım 2016’da aralarında Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanlarının da bulunduğu 9 HDP’li milletvekilinin tutuklanmasının yıl dönümünde, Kandıra Cezaevi’nde tutuklu bulunan Figen Yüksekdağ’ı ziyaret etti.
Ziyaretin ardından cezaevi önünde yapılan basın açıklamasına çok sayıda kişi katıldı. “Jin, jiyan, azadî” ve “Bijî berxwedana zindana” sloganlarının yankılandığı açıklamada Beştaş, Kürt siyasetçilerin tutuklanmasının yalnızca bireysel bir cezalandırma değil, “demokratik siyasetin tasfiyesi” anlamına geldiğini vurguladı.
Beştaş, konuşmasında Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’na atıfta bulunarak, “Bu çağrı sadece Türkiye’de değil, Ortadoğu’da da büyük bir değişime kapı aralayacak. Cezaevlerinde binlerce insan siyasi düşüncelerinden dolayı tutuluyor. Biz adalet ve özgürlük mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz” dedi.
“Yargı Siyasetin Aracına Dönüştü”
Beştaş, Türkiye’de yargının giderek daha fazla “siyasi bir baskı aracı” haline geldiğini belirterek, Kobanê Davası ve diğer siyasal davaların bu durumu somutlaştırdığını söyledi:
“Edirne, Kandıra, Sincan ve diğer cezaevi yollarını ziyaret etmek için aşındırmayacağız. İnanıyorum ki en kısa sürede arkadaşlarımızı cezaevi kapısında kucaklayarak, mücadelemize devam edeceğiz.”
Beştaş’ın bu sözleri, muhalefetin uzun süredir dile getirdiği yargı bağımsızlığı krizine ve siyasi tutuklulukların Türkiye demokrasisinin önündeki en büyük engellerden biri olduğuna dikkat çekti.
“Şimdi Barışı ve Demokrasiyi Kazanma Zamanı”
Beştaş’ın ardından Figen Yüksekdağ’ın cezaevinden gönderdiği mesaj okundu. Yüksekdağ, mesajında halklara ve demokratik güçlere birlik ve mücadele çağrısında bulundu:
“Şimdi halklarımız için barışı ve demokrasiyi kazanma ve yoğunlaşma zamanıdır. Bu doğrultuda tüm politik muhataplar sorumludur, bunun mücadelesini yükseltmelidir. Özgür günlerde kucaklaşacağımıza inanıyorum.”
Yüksekdağ’ın bu sözleri, Türkiye’de son yıllarda giderek daralan siyasal alan, artan kutuplaşma ve barış sürecinin askıya alınması bağlamında toplumsal diyalog ve demokratikleşme çağrısı olarak yorumlandı.
Yedi Yıl Sonra Aynı Sorular: Adalet Nerede?
4 Kasım 2016 tutuklamaları, Türkiye’nin demokratik tarihi açısından bir dönüm noktasıydı. Yedi yıl sonra, aynı sorular hâlâ gündemde:
Siyaset, yargıdan özgürleşecek mi?
Barış dili, güvenlik söyleminin gölgesinden çıkabilecek mi?
Yüksekdağ’ın mesajı, tam da bu soruların yanıtının yeniden aranması gerektiği bir dönemde geldi.
Türkiye’de demokrasi mücadelesi, artık yalnızca seçim sandığında değil, hapishane duvarlarının ardında da sürüyor.
- NHY / Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Basın Açıklaması, 4 Kasım 2025, Figen Yüksekdağ’ın Cezaevi Mesajı












