Yüzde Yüz Zam da Kurtarmaz: İstanbul’da Hayatın Bedeli 105 Bin TL’ye Dayandı

İstanbul’da dört kişilik bir ailenin aylık yaşam maliyeti 105 bin TL’ye yükseldi. Asgari ücretin 22 bin TL, emekli aylıklarının 16-17 bin TL düzeyinde olduğu bir ülkede, “yüzde yüz zam” tartışmalarının bile gerçek yaşamla bağının koptuğu bir tablo oluştu.

İstanbul’da Yaşam Maliyeti Rekor Kırıyor

İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) ekim ayı verilerine göre, kentte dört kişilik bir ailenin geçim maliyeti bir önceki aya kıyasla yüzde 2,82 artarak 104 bin 927 TL’ye ulaştı. Yıllık bazda artış oranı ise yüzde 42,30 oldu.

Bu veriler, yalnızca fiyatların değil, yaşamın kendisinin de pahalandığını gösteriyor. Kiradan ulaşıma, gıdadan enerjiye kadar hemen her kalemde artış sürerken, hane gelirleri bu yükselişi karşılayamıyor. Asgari ücretli bir çalışanın maaşı, artık yalnızca dört kişilik bir ailenin bir haftalık masrafını karşılayabiliyor.

Enflasyon Gerçeğiyle Uyumsuz Artış

TÜİK’in ekim ayı enflasyon verileri, tüketici fiyatlarının aylık yüzde 2,55, yıllık ise yüzde 32,87 arttığını gösterdi. Ancak İPA’nın verileri, İstanbul’daki yaşam maliyetinin bu oranların çok üzerinde seyrettiğini ortaya koyuyor.

Bu fark, yalnızca istatistiksel bir uyumsuzluk değil; kent yaşamının, resmi rakamların kapsayamadığı bir gerçekliğe sürüklendiğini işaret ediyor. İstanbul’da enflasyon artık ekonomik bir gösterge olmaktan çıkıp, sosyal bir baskı aracına dönüşmüş durumda.

Açlık ve Yoksulluk Sınırı Birbirine Yaklaşıyor

TÜRK-İŞ’in ekim ayı araştırmasına göre, Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “açlık sınırı” 28 bin 412 TL’ye, “yoksulluk sınırı” ise 92 bin 547 TL’ye yükseldi.

Bu rakamlar, İstanbul’daki maliyetlerle birlikte düşünüldüğünde, çalışan kesimin tamamının yoksulluk sınırının altında yaşadığını gösteriyor. Yani artık “yoksulluk” bir toplumsal sınıfın değil, bütün bir toplumun ortak kimliği haline gelmiş durumda.

Yüzde Yüzlük Artışlar Neyi Değiştirir?

Asgari ücrete ya da emekli aylıklarına yüzde yüzlük zam yapılması bile, artan yaşam maliyeti karşısında anlamını yitiriyor. Çünkü sorun, ücretlerin azlığından çok, yaşamın fiyatlandırılamaz hale gelmesinde yatıyor.

Artık mesele “maaşın ne kadar olduğu” değil, o maaşla nasıl bir yaşamın mümkün olduğudur. Ve bugün Türkiye’de, maaşlar artarken yaşamlar küçülüyor.


  • NHY / İstanbul Planlama Ajansı (İPA), Ekim 2025 Yaşam Maliyeti Verileri, TÜRK-İŞ, Ekim 2025 Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması, TÜİK, Ekim 2025 Enflasyon Verileri