Merkez Bankası’ndan “Gıda Enflasyonu” Vurgulu Revizyon: Yıl Sonu Tahmini %32’ye Yükseldi

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), enflasyondaki düşüş sürecinin yavaşladığını kabul ederek yıl sonu tahminini yüzde 27’den yüzde 32’ye çıkardı. Gıda fiyatları, özel üniversite ücretleri ve arz sorunları, revizyonun temel nedenleri arasında gösterildi. Ekonomistler, bu artışın “rasyonelleşme” iddiasının sınırına gelindiğini gösterdiğini belirtiyor.

Gıda Fiyatları Tahminleri Bozdu

TCMB Başkanı Fatih Karahan, 2025 yılının son enflasyon raporunu sunarken, “dezenflasyon sürecinin son iki ayda yavaşladığını” vurguladı. Banka, 2025 yıl sonu için enflasyon tahminini yüzde 32’ye yükseltti; 2026 yılı içinse hedef aralığını yüzde 13-19 arasında sabit tuttu.

Karahan, gıda fiyatlarındaki ani artışın tahmin revizyonundaki ana etken olduğunu belirtti:

“Son iki ayda enflasyon tahmin aralığımızın üzerinde gerçekleşti. Bu gelişmenin arka planına bakacak olursak; gıda fiyatları kaynaklı etkilerin ön plana çıktığını söylemek mümkün.”

Olumsuz hava koşulları, düşen tarımsal üretim ve arz kısıtlarının etkisiyle gıda enflasyonu son aylarda belirgin bir yükseliş kaydetti. Karahan, bitkisel üretim tahminlerinin Mayıs ayına kıyasla aşağı yönlü güncellendiğini de ifade etti.

Üniversite Ücretleri Enflasyona Yeni Baskı Unsuru

Raporda dikkat çeken bir diğer unsur ise özel üniversite ücretlerindeki artış oldu. TCMB Başkanı, 2019 sonuna göre tüketici fiyatları 7,8 kat artarken, özel üniversite ücretlerinin 15 kat arttığını belirtti:

“Vakıf üniversitelerinde ücret artışları öngörülerimizin üzerinde gerçekleşti. Bu durum, tahmin güncellememize sınırlı da olsa bir etki yaptı.”

Karahan’a göre, eğitim sektöründeki bu fiyat artışı yalnızca aile bütçelerini değil, hizmet enflasyonundaki genel eğilimi de yukarı çekiyor.

Faiz İndirimi “Yavaşladı”, Durmadı

Sunumun ardından yapılan soru-cevap bölümünde Karahan, para politikasındaki yön değişikliğine ilişkin soruları yanıtladı. TCMB’nin Ekim ayında faiz indirimi hızını azaltarak 100 baz puanlık bir düşüşle yetinmesini, “dezenflasyon sürecine uyumlu bir ayar” olarak değerlendirdi.

“Enflasyon görünümünde bir bozulma olursa, ilk olarak adım büyüklüğünü düşüreceğimizi ifade etmiştik. Para politikasında bir ayar yapmış olduk; gerekirse daha fazlasını yapmaya hazırız.”

Bu açıklama, piyasalar tarafından temkinli bir “sinyal yönetimi” olarak yorumlandı. Zira TCMB, bir yandan faiz indirimlerine devam ederken, diğer yandan enflasyon tahminini yükselterek çelişkili bir tablo ortaya koydu.

Maliye Politikasıyla Uyum Çağrısı: Vergi Artışları Gündemde

Karahan, para politikası ile maliye politikası arasında “uyum” gerekliliğine vurgu yaptı. Özellikle Ocak 2026’da yapılacak vergi ve harç güncellemelerinin enflasyon hedefiyle tutarlı olması gerektiğini hatırlattı.
Bu açıklama, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in geçtiğimiz günlerde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda dile getirdiği “yeniden değerleme oranının altında vergi artışı” sinyaliyle örtüştü.

Ekonomik Güven Eridi, Borsada Sert Düşüş

TCMB’nin revizyonunun ardından, Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi yüzde 1’den fazla, bankacılık endeksi ise yüzde 3’ün üzerinde geriledi. Uzmanlar, bu tepkinin “enflasyonun kontrol altına alınamadığı” algısının güçlenmesinden kaynaklandığını belirtiyor.

Ekonomistlere göre Merkez Bankası’nın son raporu, “rasyonel zemine dönüş” söyleminin kırılganlığını açıkça ortaya koydu. Gıda fiyatları, eğitim maliyetleri ve vergi artışları, 2026 yılı hedeflerini de risk altına sokuyor.


  • NHY / Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, 2025 Yılı Son Enflasyon Raporu (Kasım 2025), DW Türkçe