“Adalet Kör, Şiddet Görünmez: 21 Soruşturma, 2 Dava, 1 Erkek ve Sistematik Bir Aklama Düzeni”

Boşanma sürecinde şiddet, tehdit ve hakaret iddialarıyla hakkında 21 soruşturma açılan Uğur A., tüm dosyalardan aklandı. F.A. adlı kadının iki yıl boyunca farklı illerde yaptığı başvurular “delil yetersizliği” gerekçesiyle kapatıldı. Kadın örgütleri ve hukukçulara göre bu, tekil bir olay değil; Türkiye’de adaletin kadınlar söz konusu olduğunda sistematik biçimde susmasının yeni bir örneği.

21 Soruşturma, 5 Farklı Savcılık, Tek Bir Sonuç: “Takipsizlik”

Otobüs firmasında muavin olarak çalışan Uğur A., 2018 yılında evlendiği F.A. ile yaşadığı “şiddetli geçimsizlik” gerekçesiyle 2023’te boşanma sürecine girdi. Bu süreçte F.A.’nın “şiddet, tehdit ve hakaret” iddialarıyla yaptığı başvurular üzerine Sakarya, Ankara, Gebze, Turhal ve Gölcük Cumhuriyet Başsavcılıklarında toplam 21 soruşturma açıldı.
Ancak soruşturmaların tamamında “yeterli delil bulunmadığı” gerekçesiyle takipsizlik kararı verildi. Açılan iki ceza davasında ise mahkeme Uğur A.’yı “beraat” ettirdi.

“Koruma Kararı Kâğıt Üzerinde Kaldı”

F.A., Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunduğu dilekçelerde, koruma ve uzaklaştırma kararına rağmen Uğur A.’nın ısrarlı bir biçimde tehditlerine devam ettiğini, kendisini ve çocuklarını öldürmekle tehdit ettiğini belirtti.
F.A.’ya göre Uğur A., yalnızca fiziksel değil, psikolojik şiddeti de sürdürdü: “Hakkımda suç uydurdu, beni çocuk istismarı ve dolandırıcılıkla ilişkilendirdi. Suçlarına ortak olmadığım için iftiralara maruz kaldım.”
Ancak bu ifadeler, delil yetersizliği gerekçesiyle dikkate alınmadı. Kadının beyanı, tıpkı daha önceki yüzlerce dosyada olduğu gibi, adalet mekanizmasında “kanıt” sayılmadı.

“Karşılıklı Suç Duyurusu” Mekanizması: Kadının Beyanını Etkisizleştirmek

Uğur A., F.A.’nın suçlamalarına karşılık “kendisine yönelik asılsız suçlamalar yapıldığını” öne sürerek karşı suç duyurusunda bulundu. Bu başvuruların da soruşturma aşamasında olduğu bildirildi.
Kadın örgütleri, bu tür “karşı dava” mekanizmalarının, kadının beyanını zayıflatmak için yaygın biçimde kullanıldığını, yargının ise genellikle “tarafsızlık” kisvesi altında erkek lehine işlediğini vurguluyor.

Kadınlar İçin Adalet Neden İşlemiyor?

Uzmanlara göre F.A.’nın yaşadığı süreç, Türkiye’deki kadına yönelik şiddet davalarının kronik sorunlarını görünür kılıyor:

  • Delil yükünün mağdur kadının omzuna bırakılması,
  • Beyanın “tek başına yeterli sayılmaması”,
  • Koruma kararlarının uygulanmaması,
  • Erkek şiddetinin “aile içi mesele” olarak görülmesi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ndan bir hukukçuya göre, “Yargı erkek şiddetini olağanlaştırıyor. Kadınların başvuruları sonuçsuz kaldığında bu yalnızca bir dava kapanmıyor, adalet duygusu da öldürülüyor.”

Bir Aklama Düzeninin Anatomisi

Bu dosya, yalnızca bir adamın değil, bir adalet sisteminin portresini de çiziyor. 21 kez başvuruda bulunup hiçbir sonuç alamayan bir kadın; 21 kez “aklanan” bir erkek ve her defasında yeniden üretilen bir “delil yetersizliği” gerekçesi…
Soru şu: Delil yetersizliği mi var, yoksa delil yaratmamak üzerine kurulu bir adalet rejimi mi?


  • NHY / DHA, Ankara, Sakarya, Gebze, Turhal, Gölcük Cumhuriyet Başsavcılığı dosyaları, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, 2025 Verileri