Alman Basını: “İmamoğlu Davası Absürt Bir Tiyatro, Türkiye’nin Trajedisi”

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında hazırlanan ve 2.430 yıla kadar hapis cezası talep eden iddianame, Almanya basınında da geniş yankı buldu. Alman gazeteleri, süreci “siyasi hesaplaşma”, “absürt tiyatro” ve “Türkiye demokrasisinin çöküş sembolü” olarak nitelendirdi.

“Siyasi bir hesaplaşma ve yargı eliyle tasfiye”

General Anzeiger Bonn yazarı Susanne Güsten, iddianameyi “absürt bir tiyatro” olarak tanımladı ve İmamoğlu hakkında yürütülen davanın tamamen siyasi olduğunu vurguladı. Güsten’e göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2028 sonrası iktidarını sürdürmek için “etkili bir muhalefeti susturma stratejisi” izliyor:

“Amaç, halkın büyük bir kısmı tarafından sevilen İmamoğlu’nu vicdansız bir suçlu gibi göstermek ve onu süresiz biçimde demir parmaklıklar ardına hapsetmek.”

Güsten ayrıca, savcılığın yalnızca İmamoğlu’nu değil, Cumhuriyet Halk Partisi’ni (CHP) de hedef alarak partinin kapatılmasını istemesinin, “muhalefeti savunma pozisyonuna çekme taktiği” olduğunu belirtiyor. Yazıya göre, “İstanbul savcıları, hükümetin iş birlikçisine dönüşmüş durumda ve İmamoğlu davası, Türkiye’nin trajedisi haline geliyor.”

“Erdoğan, halktan ‘İmamoğlu’nu unutun’ demesini istiyor”

Süddeutsche Zeitung yazarı Raphael Geiger, İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının yarattığı toplumsal şoku ve bunun ardından gelişen protesto dalgasını hatırlatarak şu soruyu yöneltiyor:

“Sürekli yeni bir şok yaşandığında, geriye ne kadar enerji kalır?”

Geiger’e göre iktidar, sürekli yeni suçlamalarla kamuoyunun dikkatini dağıtmayı ve halkın “İmamoğlu’nu unutmasını” sağlamayı amaçlıyor. Yazar, Erdoğan’ın hedefinin yalnızca İmamoğlu’nu değil, Türkiye’nin en köklü ve güçlü muhalefet partisi CHP’yi de seçim kazanamayacak hale getirmek olduğunu belirtiyor.

“2019 yenilgisinin rövanşı”

Frankfurter Allgemeine Zeitung’dan Friederike Böge ise iddianamenin, Erdoğan’ın 2019 yerel seçim yenilgisini hâlâ hazmedememesinin bir sonucu olduğunu yazıyor:

“Erdoğan, kendi adayının İmamoğlu tarafından iki kez mağlup edilmesini hiçbir zaman unutmadı. Bugün yaşananlar, o seçim yenilgisinin rövanş girişimidir.”

Böge’ye göre, İmamoğlu’nun 142 ayrı suçlamayla hedef alınması, onun bir sonraki seçimlere katılmasını engellemeyi amaçlıyor. Bu durum, “Türkiye’de yargının siyasetin bir aparatı haline geldiğinin en somut göstergesi.”

“Bir dava değil, rejim testi”

Alman basınında öne çıkan ortak değerlendirme, İmamoğlu hakkında açılan davanın yalnızca bir siyasetçinin değil, Türkiye demokrasisinin de yargılandığı bir süreç olduğu yönünde. Yazılarda, Avrupa’nın bu tabloyu “Türkiye’nin demokratik geleceği için alarm sinyali” olarak gördüğü vurgulanıyor.


  • NHY / General Anzeiger Bonn, Susanne Güsten, 5 Kasım 2025, Süddeutsche Zeitung, Raphael Geiger, 5 Kasım 2025, Frankfurter Allgemeine Zeitung, Friederike Böge, 5 Kasım 2025