Fosil Yakıt Haritası: İki Milyar İnsan Ölümcül Tehlike Altında

Uluslararası Af Örgütü’nün Colorado Boulder Üniversitesi’ne bağlı Better Planet Laboratory (BPL) ile hazırladığı yeni rapor, fosil yakıt altyapısının gezegenin yarısını zehirlediğini ortaya koydu. Rapora göre, dünya genelinde iki milyar insan, kömür, petrol ve doğalgaz tesislerinin yakınında yaşadığı için doğrudan kanser, kalp-damar hastalıkları ve doğum anomalileri gibi ölümcül risklerle karşı karşıya.

“Fosil yakıt ekonomisi insanlığı tüketiyor”

Çıkararak yok olmak: Fosil yakıtların yaşam döngüsü hayatı, doğayı ve insan haklarını nasıl tehdit ediyor?” başlıklı rapor, 170 ülkede faaliyet gösteren 18 binden fazla fosil yakıt tesisinin 5 kilometre yarıçapında iki milyar insanın yaşadığını ortaya koydu.
Bu nüfusun 520 milyonu çocuk. En az 463 milyon kişi ise tesislerin yalnızca 1 kilometre yakınında, yani “en yüksek risk bölgesinde” yaşıyor.

Raporda, kömür ocaklarından doğalgaz boru hatlarına kadar uzanan bu ölümcül ağın, sadece iklim krizini değil, küresel ölçekte bir halk sağlığı felaketini tetiklediği belirtiliyor. Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard, fosil yakıt endüstrisinin “milyarlarca insanın yaşamını tehlikeye atan bir sömürü sistemi” haline geldiğini vurguladı:

“Bu rapor, devletlerin ve şirketlerin küresel ekonomiyi fosilden arındırmak zorunda olduğunu gösteriyor. Fosil yakıt çağı artık sona ermeli.”

“Gözden çıkarılmış bölgeler”: Yerli halklar ve ekosistemler

Af Örgütü’ne göre küresel fosil yakıt altyapısının %16’sı yerli halkların topraklarında bulunuyor. Bu durum, hem yerli toplulukları hem de ekosistemleri “gözden çıkarılmış bölgeler” haline getiriyor. Mevcut sahaların en az %32’si bir veya birden fazla kritik ekosistemle çakışıyor.

BPL verilerine göre, şu anda 3.500 yeni fosil yakıt sahası inşa halinde veya proje aşamasında. Bu genişleme, 135 milyon kişiyi daha risk altına sokacak. Raporda bu durum, “küresel ölçekte ekolojik bir adaletsizlik zinciri” olarak tanımlanıyor.

“Savunucular susturuluyor, sistem genişliyor”

Af Örgütü İklim Adaleti Araştırmacısı Candy Ofime, çevreyi savunan insan hakları aktivistlerinin birçok ülkede baskı ve yargı taciziyle karşı karşıya olduğunu belirtti:

“Devletler, çevre savunucularına yönelik tehditleri soruşturmalı ve güvenli şekilde çalışmalarını sağlayacak koruma mekanizmalarını hayata geçirmelidir.”

Rapor, fosil yakıt sektörünün sadece doğayı değil, demokratik hakları da tehdit ettiğini, çünkü “enerji güvenliği” söylemi altında kamusal muhalefeti bastırdığını vurguluyor.

“İnsani gelişme yalanı sona ermeli”

Callamard, fosil yakıt şirketlerinin “insani gelişme için gereklilik” iddiasını açıkça reddetti:

“Bu şirketler ekonomik büyüme bahanesiyle çevreyi ve insan haklarını yok ediyor. Dünya liderleri artık yükümlülüklerini yerine getirmeli; insanlık kazanmalı.”

Af Örgütü, raporun sonunda tüm devletleri Fosil Yakıtların Yayılmasını Önleme Anlaşması’nı imzalamaya çağırarak, “gezegenin geleceği için yeni bir insanlık sözleşmesi” yapılması gerektiğini vurguladı.


  • NHY / Amnesty International & Better Planet Laboratory, “Extraction and Extinction: How the fossil fuel life cycle threatens life, nature and human rights”, Kasım 2025