Beş aydır tutuklu bulunan karikatürist Doğan Pehlevan, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamasıyla yargılandığı davada adli kontrolle tahliye edildi. Ancak Pehlevan, başka bir dosyadaki “cumhurbaşkanına hakaret” suçlaması nedeniyle cezaevinden çıkamayacak. Duruşmada savunmalar, Basın Kanunu’nun uygulanmamasından sahte sosyal medya hesabı iddiasına kadar geniş bir yelpazede hukuk sorunlarını gözler önüne serdi.
Beş aylık tutukluluğun ardından gelen tahliye: “kuyu tipi cezaevindeyim, tek tutuklu benim”
Haftalık mizah dergisi LeMan’da yayımlanan bir karikatür nedeniyle başlatılan soruşturmada tutuklu bulunan Doğan Pehlevan, ilk duruşmada SEGBİS ile savunma yaptı. Beş aydır “kuyu tipi” cezaevinde tutulduğunu belirten Pehlevan, kaçma şüphesi bulunmadığını, adresinin yıllardır sabit olduğunu ve dosyada kendisi dışında tutuklu kimse kalmadığını vurguladı.
Pehlavan’ın savunmasında dikkat çeken bir diğer nokta ise iddianamede yer alan bir X (Twitter) paylaşımıydı. Pehlevan, “Hayatımda hiç X hesabım olmadı. O paylaşım bana ait değil,” diyerek dijital delillerin doğrulanması konusundaki zafiyete işaret etti.
Karikatürün peygamber figürleri içerdiği iddiasına karşı çıkan Pehlevan, çizimin bir “barış çağrısı” olduğunu söyleyerek, “Bu topraklarda peygamber çizilmeyeceğini bilirim. Karikatür, savaşın anlamsızlığına vurgu yapıyor,” dedi.
Sanıkların ortak savunması: “suçlamaların hukuki temeli yok”
Dosyanın diğer sanıkları—Aslan Özdemir, Cebrail Okçu, Ali Yavuz ve Zafer Aknar—karikatürle bir ilgilerinin bulunmadığını belirterek beraat talep etti.
Özdemir, yurt dışından gelip teslim olduğunu, Okçu ise tahliye olduğu gün camiye gittiğini ve hiçbir tepki almadığını hatırlatarak suçlama ile kişisel geçmişi arasındaki çelişkiye dikkat çekti.
Sanıkların tamamı, soruşturmanın genişletilme şeklini ve yayın sürecini bilmeyen kişilerin “sorumlu” ilan edilmesini eleştirdi.
Avukatların tepkisi: “bu iddianame basın kanunu yokmuş gibi hazırlanmış”
Sanık avukatlarından Fikret İlkiz’in sözleri duruşmanın en kritik anlarından birini oluşturdu. İlkiz, iddianamenin Basın Kanunu’nu yok sayarak hazırlandığını belirterek, muhasebe müdüründen grafikerine kadar herkesin suçlanmasını “hukuki işkence” olarak nitelendirdi.
İlkiz, “Türkiye’de ilk kez bir grafikere ‘Karikatürü gördün mü?’ diye soruluyor. Bu kanuna aykırıdır. Yazı işleri müdürünün sorumlu olmadığını bilmiyor musunuz?” diyerek savcılığın hukuki çerçeveyi hiçe saydığını söyledi.
Savcılık ise Pehlevan’ın tutukluluğunun devamını ve tüm sanıklar için adli kontrolün sürdürülmesini talep etti.
Mahkeme kararı: pehlevan’a tahliye, diğerlerine kontrolsüz serbestlik
Aranın ardından mahkeme, Pehlevan’ın yurt dışına çıkış yasağı ile tahliye edilmesine karar verdi.
Ancak Pehlevan, başka bir dosyadaki “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasından tutuklu olduğu için cezaevinden çıkamayacak.
Diğer 4 sanığın adli kontrol tedbirleri ise tamamen kaldırıldı.
Duruşma ileri bir tarihe ertelendi.
- NHY / ANKA, LeMan davası duruşma tutanakları














