İktidar medyasında son günlerde yeniden gündeme getirilen “Vatandaşlık Maaşı” iddiası kamuoyunda geniş etki yarattı. Ancak BirGün yazarı Aziz Çelik, köşe yazısında bu başlığın gerçeği yansıtmadığını, kullanılan kavramların bilinçli bir şekilde çarpıtıldığını belirterek tartışmanın temelinde ciddi bir algı yönetimi bulunduğunu vurguladı. Çelik’e göre hem iktidar hem de muhalefet kanadında kavramların hatalı kullanımı, sosyal politika alanında ciddi bir terminoloji kargaşasına yol açıyor.
AKP’nin “Vatandaşlık Maaşı” Söylemi: Propaganda Başlığı, Eski Bir Hedef
Geçtiğimiz hafta hükümete yakın bir gazetede yayımlanan haberle “Vatandaşlık maaşı geliyor” algısı yaratıldı. Ancak Çelik’e göre haberin başlığıyla içeriği arasında uyumsuzluk vardı. İktidarın dile getirdiği uygulamanın teknik adı Asgari Gelir Desteği olup, “maaş” kavramıyla ilgisi bulunmuyor.
Çelik, sosyal ödemelere “maaş” denmesinin kamuoyunu yanıltmayı amaçladığını belirterek şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Maaş çalışmanın karşılığıdır; sosyal yardımlar ise çalışamayanlara ve yoksullara yapılan kamusal ödemelerdir. ‘Maaş’ kelimesi, hükümetin herkese düzenli bir gelir bağladığı algısını güçlendirmek için öne çıkarılıyor.”
Cumhurbaşkanlığı’nın 2026 Yıllık Programı incelendiğinde, hükümetin hedefinin “aile odaklı ve fert başına asgari geliri garanti eden bütünleşik bir sosyal yardım sistemi” olduğu görülüyor. Bu hedef ise yeni değil. 12. Kalkınma Planı’ndan 2024 ve 2025 CB Programlarına kadar yıllardır tekrar edilen bir başlık.
Bütçe Gerçeği: 734 Milyar TL ile Asgari Ücret Seviyesinde Destek Mümkün Değil
2026 bütçesinde sosyal yardımlar ve primsiz ödemeler için ayrılan kaynak 734 milyar TL. Artış oranı %30 civarında olsa da bu miktar, 4,5 milyondan fazla haneye asgari ücret düzeyinde düzenli gelir desteği sağlamak için yetersiz. Çelik’e göre:
“Hane bazlı asgari gelir desteği için mevcut bütçenin birkaç katına ihtiyaç var. Faiz ödemeleri kadar (2,7 trilyon TL) bir kaynak ayrılmadan insani düzeyde bir gelir desteği mümkün değil.”
Bu nedenle Çelik, iktidarın “vatandaşlık maaşı” çıkışının yeni bir sosyal politika değil, geçmişte atılmayan adımların “makyajlanarak” gündeme taşınması olduğunu ifade ediyor.
CHP’de Kavramsal Hata: “Temel Vatandaşlık Geliri” Değil, Asgari Gelir Desteği
Çelik’in eleştirileri yalnızca iktidarla sınırlı değil. CHP’nin program taslağında yer alan “Temel Vatandaşlık Geliri” hedefi de terminoloji açısından sorunlu bulunuyor. Evrensel Temel Gelir (ETG) veya Temel Vatandaşlık Geliri (TVG), teknik olarak zengin-yoksul ayrımı olmaksızın herkese eşit miktarda ödeme yapılması anlamına geliyor.
Oysa CHP’nin önerisi, yalnızca yoksul hanelere gelir testine dayalı bir destek verilmesini içeriyor. Dolayısıyla Çelik’e göre doğru kavram Asgari Gelir Desteği/Güvencesi olmalı.
Gelir testi uygulamasının damgalayıcı, ayrımcı ve klientalizme açık bir mekanizma olduğuna dikkat çeken Çelik, devletin elindeki veri altyapısıyla hak temelli bir uygulama geliştirebileceğini belirtiyor.
Evrensel Temel Gelir Neden Tartışmalı?
Çelik, dünya genelinde popülerleşen ETG/TVG tartışmalarına da eleştirel yaklaşıyor. Yazıya göre:
- Eşitsizliği derinleştirir: İhtiyacı olmayan kişilere ödeme yapılması adalet duygusunu zedeler.
- Sosyal devleti zayıflatır: “Nakit devleti” anlayışıyla kamusal hizmetlerin geri çekilmesine yol açabilir.
- Maliyeti yüksektir: Mütevazı bir temel gelir modeli bile devasa kamu harcaması gerektirir.
Çelik’e göre ETG, sorunların çözümünü piyasacı nakit transferlerine indirger ve sosyal devletin yerine geçemez.
Çözüm: Hak Temelli Asgari Gelir Güvencesi ve Güçlü Kamu Hizmetleri
Aziz Çelik’in yazısında önerdiği model, belirli bir gelir eşiğinin altında kalan yurttaşlara yönelik Asgari Gelir Güvencesi sistemi. Bu model:
- kaynakları yalnızca ihtiyaç sahiplerine yönlendiriyor,
- sosyal güvenlik sistemlerini güçlendiriyor,
- ILO’nun 202 sayılı Sosyal Koruma Tabanları Tavsiyesi ile uyum sağlıyor.
Çelik’e göre gerçek çözüm, yalnızca nakit desteğinde değil; ücretlerin yükseltilmesi, çalışma sürelerinin azaltılması, istihdamın artırılması ve güçlü bir sosyal devlet inşasında yatıyor.
Sonuç: Algı Yerine Gerçeklik, Makyaj Yerine Sosyal Devlet
Aziz Çelik, hem iktidarın “maaş” illüzyonuna hem de muhalefetin kavramsal hatalarına dikkat çekerek, tartışmanın merkezine insan onuruna uygun, hak temelli bir asgari gelir güvencesinin yerleştirilmesi gerektiğini ifade ediyor. Çelik’e göre mevcut söylemler, yoksulluğu azaltmaktan çok, mevcut sosyal yardım sistemini yeniden paketleyerek yönetmeyi amaçlıyor.
- NHY / Aziz Çelik, “‘Vatandaşlık maaşı’ illüzyonu!”, BirGün Gazetesi, 24 Kasım 2025. DOI: 10.54752/ct.1413893.















