Mahkeme, gazeteci Karabay’a üç suçtan 4 yıl 3 ay hapis cezası vererek tahliye kararı aldı; duruşma salonundaki tartışmalar, yargılama sürecine dair eleştirileri görünür kıldı.
Gazeteci Furkan Karabay, yaklaşık 201 gün süren tutukluluğun ardından adliyeden tahliye edildi. İstanbul’daki mahkeme heyeti, Karabay’a üç ayrı suçtan toplam 4 yıl 3 ay hapis cezası vererek serbest bırakılmasına karar verdi. Karabay’ın tahliyesi, Türkiye’de gazetecilik ve ifade özgürlüğü konusundaki tartışmaları yeniden canlandırdı.
Mahkeme Salonunda Gergin Anlar
Bugün görülen duruşmada, Karabay savunmasına iddianamenin maddi hatalarla dolu olduğunu belirterek başladı. Mahkeme başkanının, Karabay’ı “Şu anda savunma yapmıyorsun” şeklinde uyarması, salonun tansiyonunu yükseltti. Karabay ve avukatları, “Nasıl savunma yapacağına siz karar veremezsiniz” diyerek itiraz etti.
Bu tartışma, uzun süredir ifade özgürlüğü alanındaki baskılar ve yargılama usullerine dair eleştirileri yeniden görünür kıldı. Karabay, iddianameyi “bahis kuponu gibi hazırlanmış” sözleriyle nitelendirerek, metni elinde yırttı:
“Bu iddianameye savunma yapmam; bunu ancak yırtarım.”
Savcılığa Ara ve Mütalaanın Beklentisi
Mahkeme, Karabay’ın savunma sürecindeki bu eyleminin ardından savcılığa esas hakkındaki mütalaayı hazırlaması için ara verdi. Bu ara, davanın hukuki sürecine ve gazetecinin savunma haklarına dair uluslararası standartlarda tartışmaların yeniden gündeme gelmesine yol açtı.
Uzmanlar ve uluslararası insan hakları örgütleri, Karabay davasını, Türkiye’de basın özgürlüğü ve ifade hakkı üzerindeki sınırlamaları gösteren bir örnek olarak değerlendiriyor. Mahkeme sürecinde yaşanan gerginlikler, gazetecilerin savunma yaparken karşılaştığı zorlukları da gözler önüne serdi.
Tahliye ve Sonrası
Karabay’ın tahliyesi, cezanın infazının ertelenmesiyle mümkün oldu. Ancak mahkeme tarafından verilen toplam 4 yıl 3 aylık hapis cezası, Karabay ve destekçileri tarafından eleştiriliyor. Tahliye, basın özgürlüğü alanındaki baskıların simgesel olarak bir rahatlama işareti olarak görülse de davanın devam eden hukuki boyutları dikkat çekiyor.














