Sedat Peker’in avukatı Ersan Barkın’ın kasım ayı başından itibaren Sözcü Grubu’nun avukatlığını üstlendiğinin doğrulanması, Yılmaz Özdil’in güçlenmesi ve kanal çizgisinin sağ-milliyetçi hatta kaydığı tartışmalarıyla birleşince, medyada yeni bir yön arayışının işaret fişeği olarak değerlendiriliyor.
Özdil’in yükselişi, tasfiyeler ve yeni hukuki temsil: Tesadüf mü, yön değişiminin işareti mi?
Sözcü TV’de Yılmaz Özdil’in etkisinin arttığı iddiaları ve ardı ardına gelen işten çıkarmalar tartışılırken, gazeteci İnan Demirel’in paylaşımı gündeme yeni bir başlık ekledi. Demirel, Sedat Peker’in avukatı Ersan Barkın’ın, kasım ayı başından itibaren Sözcü Grubu’nun avukatlığını yaptığını duyurdu. Demirel’in Barkın’a ulaşarak doğrulattığı bu bilgi, kanalın ideolojik ve politik eksenindeki görünür kaymanın hukuki temsil düzeyine kadar uzandığına işaret ediyor.
Barkın doğruladı: “Görevi üstlendim, Peker’le ilgisi yok”
Demirel’in aktardığına göre Barkın, avukatlığı üstlendiğini açık biçimde doğruladı ancak bu gelişmenin Sedat Peker’le herhangi bir bağının bulunmadığını söyledi. Yine de kamuoyunda tartışılan tablo, Barkın’ın Özdil’e olan yakınlığı, Özdil’in Peker’le geçmiş temasları ve son dönemde Sözcü TV’nin yayın politikasında gözlenen milliyetçi-merkez sağ eksen kaymasının üst üste gelmesiyle daha geniş bir bağlamda okunuyor.
Sözcü TV’nin son aylarda İYİ Parti’ye ve Zafer Partisi’ne artırdığı ekran süresi, milliyetçi söylemlerin daha görünür hale gelmesi ve Özdil’in sağ-milliyetçi figürleri öne çıkaran yaklaşımları, haber merkezinin yön değiştirdiği tartışmalarını güçlendiriyor. Bu tabloya Sedat Peker’in avukatının dahil oluşu, bazı çevrelerce “yeni bir politik ve medya mimarisinin hukuki çerçevesi” olarak da yorumlanıyor.











