Avrupa’da siyasilere yönelik hakaret soruşturmaları hızla artarken Almanya’da üç yılda beş kattan fazla yükseliş kaydedildi; Türkiye’de ise aynı suç kapsamında bir yılda 60 bine yakın soruşturma yürütüldü. Uzmanlar, ifade özgürlüğü ile siyasetçi dokunulmazlığı arasındaki dengenin giderek daha fazla tartışma yarattığını belirtiyor.
Hakaret Soruşturmalarında Almanya’da Sert Yükseliş
Almanya’da siyasetçileri “hakaret, karalama ve iftiradan” koruyan Ceza Yasası’nın 188’inci maddesi kapsamında yürütülen soruşturmalarda dikkat çekici bir artış yaşandı. Federal Emniyet Teşkilatı’nın Welt am Sonntag gazetesine verdiği bilgiye göre, 2024 yılında bu kapsamda 4.439 işlem kayda geçti. Bu rakam, 2023’teki 2.598 ve 2022’deki 1.404 işlemle karşılaştırıldığında keskin bir yükselişe işaret ediyor.
Yasa, 2021’de güncel haliyle yürürlüğe girdi ve suçun ağırlığına göre para ya da hapis cezası öngörüyor. Siyasi aktörlere yönelik saldırılar ve tehditlerdeki artış, hükümet çevrelerinde yasanın gerekliliği için temel argümanlardan biri olarak sunuluyor.
AfD: “İfade Özgürlüğü Zedeleniyor”
Sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) partisi ise 188’inci maddeye karşı çıkan başlıca siyasi aktör. AfD, yasanın siyasilere ayrıcalık tanıdığını, ifade özgürlüğünü sınırladığını ve hukuk önünde eşitlik ilkesini ihlal ettiğini savunarak maddenin yürürlükten kaldırılmasını talep ediyor. Parti bu tutumunu, ülke genelinde artan toplumsal gerilim ve kutuplaşma zemininde geniş tabanlı bir söyleme dönüştürmüş durumda.
Türkiye’de Bir Yılda 60 Bine Yakın Soruşturma
Türkiye’de ise benzer içerikli soruşturmaların hacmi Almanya’yı katlayarak çok daha yüksek seyrediyor. Adalet Bakanlığı’nın TBMM Adalet Komisyonu’nda açıkladığı verilere göre, Türk Ceza Kanunu’nun 125’inci maddesi kapsamında 2024 yılında 57.808 soruşturma başlatıldı.
Bu dosyaların 17.742’si takipsizlikle sonuçlanırken, 27.160’ı kamu davasına dönüştü. Mahkûmiyet kararı sayısı 12.267 olurken, 10.862 dosyada hükmün açıklanması geri bırakıldı (HAGB). 5.959 davada ise beraat kararı verildi.
TCK’daki “kamu görevlisi” tanımı siyasileri de kapsıyor; cumhurbaşkanına hakaret ise ayrıca düzenlenmiş, daha ağır yaptırımlara sahip bir suç türü olarak öne çıkıyor.
İfade Özgürlüğü Tartışmasının Gölgesinde
Hem Almanya’da hem Türkiye’de veriler, siyasilere yönelik eleştirilerin hukuki zeminde giderek daha fazla soruşturmaya konu olduğunu gösteriyor. İfade özgürlüğü savunucuları, özellikle sosyal medya çağında eleştiri ile suç arasındaki sınırın daraldığını ve bu eğilimin demokratik tartışma alanlarını zayıflattığını vurguluyor.
- NHY / DW Türkçe, dpa; TBMM Adalet Komisyonu tutanakları












