Necdet Bulut’un Faşist Saldırıda Katledilişinin 47. Yılı

Türkiye’nin bilgisayar biliminde doktora yapmış ilk akademisyeni ve TİP üyesi Necdet Bulut, 1978’de Trabzon’da uğradığı faşist saldırıda yaşamını yitirdi. Aradan 47 yıl geçmesine rağmen, dava sürecindeki skandallar, cezasızlık ve siyasi atmosferin karanlığı hafızalardaki yerini koruyor.

Akademi ve Bileşimin Öncü İsmi

Türkiye’nin bilgisayar bilimi alanındaki ilk doktora sahibi akademisyeni Necdet Bulut, İstanbul Üniversitesi Jeofizik Bölümü’nden mezun olduktan sonra ABD’de Purdue Üniversitesi’nde bilgisayar bilimi yüksek lisansı ve doktorası yaptı. 1974’te Türkiye’ye dönen Bulut, ODTÜ Bilgisayar Merkezi’nin kuruluşuna öncülük eden isimlerden biri oldu ve bilgisayar kullanımının yalnızca askeri ve ticari alanlarla sınırlı kalmaması için çalışmalar yürüttü.

ABD’de bulunduğu dönemde IBM’de çalışırken, işçi hakları mücadelesine öncülük etti; “Sendika giremez” denilen şirkette Bilgi İşlem İşçileri Sendikası’nın kurulmasında önemli rol oynadı. Türkiye’ye döndükten sonra hem akademide hem de siyasette sosyalist mücadelenin etkin aktörlerinden biri haline geldi. 1977 seçimlerinde Türkiye İşçi Partisi’nden İzmir Milletvekili adayı oldu.

Bulut, 1977’de faşist rektör Hasan Tan’a karşı yürütülen 9 aylık boykotun akademi cephesinde örgütleyicileri arasındaydı. ODTÜ’deki baskılar nedeniyle Bilgisayar Merkezi’ndeki görevini sürdüremez hale geldi ve geçici görevlendirmeyle Karadeniz Teknik Üniversitesi’ne (KTÜ) geçti. Burada üniversitenin Bilgisayar Merkezi’nin kurulmasına öncülük etti; ancak siparişi verilen bilgisayarın üniversiteye girişini göremeden öldürüldü.

Trabzon’da Pusu: Faşist Saldırı ve Sonrasında Cezasızlık

26 Kasım 1978’de Trabzon’da ailesiyle seyahat ederken aracı Ülkücü faşistler tarafından çapraz ateşe alınan Bulut ağır yaralandı. Eşi ve oğlu saldırıdan hafif yaralı kurtuldu. Ankara’ya getirilen Bulut, 8 Aralık 1978’de hayatını kaybetti.

Cenaze töreni, dönemin faşist şiddetine karşı kitlesel bir protestoya dönüştü. ODTÜ’lü akademisyenler cüppeleriyle yürüyüşe katıldı; TİP Genel Başkanı Behice Boran Tandoğan Meydanı’nda konuşma yaptı.

Saldırıya ilişkin davada üç tetikçi 15’er yıl, üç azmettirici müebbet hapis cezasına çarptırılsa da Askeri Yargıtay kararları bozdu. Gerekçe olarak “tıbbi hata” ve “mesleki acemilik” ileri sürüldü. Yeterli kanıt bulunamadığı iddiasıyla 1985’te tüm sanıklar beraat etti. Böylece Bulut cinayeti de dönemin onlarca faili meçhul siyasi cinayeti gibi cezasızlıkla sonuçlandı.

Mirası: Bileşimin Toplumsal Kullanımı ve Sosyalist Bilim Anlayışı

Bulut’un akademik mirası, bilgisayar teknolojilerinin yalnızca sermaye ve devlet tekeline sıkışmayan, toplumsal yarar eksenli bir anlayışla geliştirilmesi yönündeki çabalarında somutlaştı. Eşi Neşe Erdilek Bulut, onun yaşamını, siyasi mücadelesini ve yazılarını “Karanlığın Katlettiği Bir Bilim İnsanı: Necdet Bulut” adıyla kitaplaştırdı.

Aradan geçen 47 yıla rağmen, Bulut’un öldürülmesi hem dönemin siyasal şiddet iklimine hem de faillerin korunduğu cezasızlık rejimine dair önemli bir hatırlatıcı olmaya devam ediyor.


KAYNAKLAR:
Sendika Ort, Necdet Bulut biyografik bilgiler; ODTÜ arşiv kayıtları; dava sürecine dair basın ve arşiv haberleri; Neşe Erdilek Bulut’un “Karanlığın Katlettiği Bir Bilim İnsanı: Necdet Bulut” kitabı.