Okul Bahçeleri Yeşilleneceğine Betonlaşıyor: ‘Eğitim Alanlarını Otoparka Çevirmek Hangi Zihniyetin Ürünü?

CHP İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu’nun okul bahçelerinin yeşillendirilmesi için verdiği kanun teklifine rağmen pek çok okulda bahçelerin ücretli otoparka dönüştürülmesi, eğitim alanlarını piyasa mantığıyla yöneten anlayışı yeniden tartışmaya açtı.

Yeşil Alan Talebine Karşı Betonlaşma

CHP İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu’nun Şubat ayında TBMM’ye sunduğu “okul bahçelerinin yeşillendirilmesi” yönündeki kanun teklifi, eğitim alanlarında daha sağlıklı, nefes alınabilir bir çevre yaratmayı hedefliyordu. Ancak kamuya ait olması gereken bu alanlarda tam tersi bir uygulama dikkat çekiyor: Bahçeler betonla kaplanıyor, ücretli otoparklara dönüştürülüyor.

Rızvanoğlu, sosyal medya hesabından paylaştığı fotoğraflarla bu dönüşüme tepki gösterdi; “Biz okul bahçeleri yeşillensin dedik, iktidar bu alanları otopark yapıyor” diyerek hem iktidarı hem de bu uygulamaya izin veren okul yönetimlerini eleştirdi.

“Okul” Nerede Bitiyor, “Ticari Alan” Nerede Başlıyor?

Türkiye’de son yıllarda kamusal alanın daralması, okul bahçelerinde yaşanan betonlaşmanın da arka planını oluşturuyor. Eğitimi toplumsal bir hak değil gelir kapısı olarak gören yaklaşım, okul bahçelerini dahi piyasa mantığına açıyor.

Uzmanlar, çocukların fiziksel ve psikolojik gelişimi için açık yeşil alanların vazgeçilmez olduğunu vurgularken; bu alanların araç parkına dönüştürülmesi öğrencilerin oyun, nefes alma ve sosyalleşme hakkını elinden alıyor.

Eğitim çevreleri bu uygulamayı, “doğaya düşman bir zihniyetin yönetim pratiği” olarak tanımlıyor. Otopark işletmelerinden gelir sağlama eğiliminin, kamusal sorumluluğu ve pedagojik ihtiyaçları geri plana ittiğini belirtiyorlar.

Ysndaşa Rant, Eğitime Külfet

Rızvanoğlu’nun açıklamasında, hükümetin kamusal alanları rant üzerinden şekillendirmesine dair sert eleştiriler öne çıkıyor:
“Bunların işi gücü yandaşa para kaynağı yaratmak. Çocukların, öğrencilerin, velilerin ihtiyaçları umurlarında değil.”

Bu dönüşümün yalnızca fiziksel bir değişim olmadığı; aynı zamanda eğitim politikalarının hangi önceliklerle belirlendiğini de gösterdiği yorumları yapılıyor. Yeşil alanların korunması bir yana, okulların kendi ihtiyaçlarını karşılamak için dahi ticari faaliyetlere yönelmek zorunda bırakıldığı belirtiliyor.

“Doğa” ve “Eğitim”in Kesiştiği Noktada Bir Kriz

Okul bahçelerinin otoparka çevrilmesi, Türkiye’de kamusal eğitimin yaşadığı çok katmanlı krizin bir yansıması:
– Yeşil alanların sistematik biçimde yok edilmesi,
– Eğitim kurumlarının piyasa mantığıyla yönetilmesi,
– Karar süreçlerinde öğrencilerin ve velilerin yok sayılması,
– Doğal yaşam ile toplumsal ihtiyaçlar arasındaki bağın kopması…

Tüm bu başlıklar, okul bahçelerinin neden betonlaştığını değil, nasıl bir siyasal zihniyet tarafından betonlaştırıldığını ortaya koyuyor.