Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddet: Cinayetler, Şüpheli Ölümler ve Yargı Süreçleri

Türkiye’de kadına yönelik şiddet olayları her geçen gün artarken, geçtiğimiz gün yaşanan üç farklı olay, bu sorunun boyutlarını bir kez daha gözler önüne serdi. Konya’da bir kadın bıçaklanarak öldürüldü, Şırnak’ta genç bir anne şüpheli bir şekilde ölü bulundu ve oyuncu Ozan Güven’in kadına şiddet davasında savcı, sanık için 11 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep etti.

Konya’da Bir Kadın Bıçaklanarak Öldürüldü

Konya’nın Akşehir ilçesinde yaşanan bir cinayet, kadına yönelik şiddetin en vahim sonuçlarından birini ortaya koydu. Yeni Mahalle Şehit Osman Aydoğan Sokak’ta yaşayan Dilek Ş. (35), B.E. (44) tarafından evinde bıçaklanarak öldürüldü. Olay, B.E.’nin ihbarı üzerine polis ekiplerinin olay yerine gelmesiyle ortaya çıktı. Polis, Dilek Ş.’nin cansız bedenini buldu ve olayla ilgili soruşturma başlattı. Nöbetçi savcının incelemesinin ardından Dilek Ş.’nin cenazesi Akşehir Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Zanlı B.E. ise gözaltına alındı.

Şırnak’ta Genç Anne Şüpheli Bir Şekilde Ölü Bulundu

Şırnak’ın Cizre ilçesine bağlı Yafes mahallesinde yaşayan 25 yaşındaki Makbule Sungur, 2 çocuğuyla birlikte yaşadığı evinde ölü bulundu. Sungur’un ölümüne ilişkin kesin bir bilgiye ulaşılamazken, olay yerine gelen 112 sağlık ekipleri cenazeyi Cizre Devlet Hastanesi morguna kaldırdı. Makbule Sungur’un şüpheli ölümüne ilişkin soruşturma başlatıldı. Kadın cinayetleri ve şüpheli kadın ölümleri, Türkiye’de kadına yönelik şiddetin en karanlık yüzünü oluşturuyor.

Ozan Güven’e Kadına Şiddetten 11 Yıl 6 Aya Kadar Hapis Talebi

Oyuncu Ozan Güven’in, Deniz Bulutsuz’a şiddet uygulamaktan yargılandığı davada savcı, mütalaasını açıkladı. İstanbul 58. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada savcı, Güven’in “cebir, tehdit veya hileyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” ve “silahla kasten yaralama” suçlarından 11 yıl 6 aya kadar hapis cezası verilmesini talep etti. İddianamede, 13 Haziran 2020’de Ozan Güven’in Deniz Bulutsuz’a şiddet uyguladığı ve Bulutsuz’un çenesinden yaralanmasına neden olduğu belirtildi. Savcı, Bulutsuz için ise “basit yaralama” suçundan 4 aydan 1 yıla kadar hapis cezası talep etti.

Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Yargı ve Toplumsal Duyarlılık

Bu üç olay, kadına yönelik şiddetin farklı boyutlarını ortaya koyuyor. Konya’da yaşanan cinayet, kadınların en temel yaşam haklarının bile tehdit altında olduğunu gösterirken, Şırnak’taki şüpheli ölüm, kadın cinayetlerinin ne kadar gizemli ve sorgulanması gereken bir boyutta olduğunu bir kez daha hatırlattı. Ozan Güven davası ise, ünlü isimlerin de kadına yönelik şiddet suçlarından yargılandığını ve bu tür davaların toplumsal farkındalık yaratması gerektiğini gösterdi.

Kadına yönelik şiddetle mücadelede yargı süreçlerinin adil bir şekilde işlemesi büyük önem taşıyor. Ancak, yalnızca yargı mekanizmalarıyla değil, toplumsal duyarlılık ve farkındalıkla da bu sorunun üstesinden gelinebilir. Kadın cinayetlerinin ve şüpheli ölümlerin önlenmesi için etkili politikaların hayata geçirilmesi, şiddet mağduru kadınların korunması ve faillerin cezasız kalmaması gerekiyor.

Kadınların Yaşam Hakkı ve Güvenliği İçin Mücadele

Kadına yönelik şiddet, Türkiye’nin en acil çözülmesi gereken toplumsal sorunlarından biri olmaya devam ediyor. Konya’da bıçaklanarak öldürülen Dilek Ş., Şırnak’ta şüpheli bir şekilde ölü bulunan Makbule Sungur ve Ozan Güven davası, bu sorunun ne kadar derin ve yaygın olduğunu bir kez daha gösterdi. Kadınların yaşam hakkı ve güvenliği için toplumsal bir seferberlik başlatılması, yargı süreçlerinin etkin bir şekilde işlemesi ve kadınların her türlü şiddetten korunması için acil adımlar atılması gerekiyor. Kadınlar, yaşamlarını korkusuzca sürdürebilecekleri bir ülkede yaşamayı hak ediyor.