İklim Değişikliği ve İnsan Sağlığına Etkileri

silhouette of trees during sunset

Başkan Donald Trump yönetimi, iklim değişikliğinin insan sağlığı ve refahı için bir tehdit oluşturduğuna dair 2009 yılında Çevre Koruma Ajansı (EPA) tarafından yapılan bilimsel bulguyu tersine çevirmeye çalışırken, bilim insanları bu çabaların bilimsel gerçeklerle örtüşmediğini vurguluyor. Küresel ısınmanın etkileri giderek daha belirgin hale gelirken, yeni araştırmalar ve artan aşırı hava olayları, iklim değişikliğinin insanlar ve gezegen üzerindeki olumsuz etkilerini daha da net bir şekilde ortaya koyuyor. On bir farklı bilim insanı, Trump yönetiminin bu yöndeki girişimlerini eleştirerek, iklim değişikliğinin insan sağlığı ve refahı için ciddi bir tehdit oluşturduğuna dair kanıtların güçlendiğini belirtiyor.

Brown Üniversitesi iklim bilimcisi Kim Cobb, sera gazlarının halk sağlığı için bir tehdit oluşturmadığı bir senaryonun mümkün olmadığını ifade ediyor. Cobb, basit fizik, fizyoloji ve biyoloji kurallarının, iklim değişikliğinin yol açtığı aşırılıklara karşı mevcut altyapının yetersiz kaldığını gösterdiğini vurguluyor. EPA’nın 2009 yılındaki bulgusu, kömür, petrol ve doğal gaz gibi fosil yakıtların yakılması sonucu ortaya çıkan karbondioksit ve metan gibi sera gazlarının, insan sağlığı ve refahı için ciddi bir tehdit oluşturduğunu ortaya koymuştu. Washington Üniversitesi halk sağlığı profesörü Dr. Howard Frumkin, karbondioksit kirliliğinin yıkıcı sıcak hava dalgaları, fırtınalar, bulaşıcı hastalıkların yayılması ve zihinsel sağlık sorunları gibi birçok olumsuz etkiye yol açtığını belirtiyor.

2009 yılında yapılan değerlendirme, iklim değişikliğinin hava kalitesi, gıda üretimi, ormanlar, su kaynakları, deniz seviyesinin yükselmesi, enerji sorunları ve temel altyapı üzerindeki olumsuz etkilerini ortaya koymuştu. On yıl sonra, 15 bilim insanından oluşan bir ekip, bu kategorilerdeki zararın daha da arttığını ve yeni zarar alanlarının ortaya çıktığını belirledi. Science dergisinde yayınlanan bir makalede, ulusal güvenlik, ülkenin ekonomik refahı, şiddet olayları ve okyanusların asitlenmesi gibi yeni kategorilerde de iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin belirginleştiği ifade edildi. Özellikle ulusal güvenlik ve ekonomik refah konularında, iklim değişikliğinin yol açacağı maliyetlerin trilyonlarca dolara ulaşabileceği tahmin ediliyor.

Stanford Üniversitesi çevre programı direktörü Chris Field, 2009 yılındaki bulguların bilimsel temelinin çok güçlü olduğunu, ancak bugün bu kanıtların çok daha güçlü hale geldiğini belirtiyor. Field, binlerce çalışmadan elde edilen kanıtların, sera gazlarının halk sağlığı ve refahı için ciddi bir tehdit oluşturduğunu gösterdiğini vurguluyor. Kanada’lı acil servis doktoru Dr. Courtney Howard, iklim değişikliğinin sıcaklıkla ilişkili hastalıklar, astımın kötüleşmesi, orman yangınlarından kaynaklanan dumanın kalp hastalıklarını tetiklemesi, hastalık taşıyan sivrisinek ve kenelerin yayılması gibi birçok sağlık sorununa yol açtığını belirtiyor. Ayrıca, yüksek karbondioksit seviyelerinde yetişen bitkilerin protein, vitamin ve besin değerlerinin düşmesi, insan sağlığı üzerinde dolaylı ancak ciddi etkilere yol açıyor.

Texas Tech Üniversitesi atmosfer bilimcisi Katharine Hayhoe, iklim değişikliğinin insan sağlığı üzerindeki dolaylı etkilerinin “geniş kapsamlı, kapsayıcı ve yıkıcı” olduğunu ifade ediyor. Hayhoe, artan karbondioksit seviyelerinin insanların düşünme ve bilgi işleme yeteneklerini bile etkileyebileceğini belirtiyor. Bilim insanları, Trump yönetiminin sera gazlarının bir tehdit oluşturmadığını göstermek için bilimsel bir gerekçe veya meşru bilim insanları bulmasının oldukça zor olacağını ifade ediyor. Princeton Üniversitesi iklim bilimcisi Michael Oppenheimer, bu durumun bilimsel gerçeklerle çeliştiğini ve yönetimin bu yöndeki çabalarının hukuki açıdan da sorunlu olacağını belirtiyor.

TB / Associated Press