İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından kent genelinde başlayan protestolar sert müdahalelerle karşılandı. Kolluk kuvvetlerinin müdahale ettiği gösterilerde çok sayıda kişi gözaltına alınırken, aralarında gazetecilerin de bulunduğu 11 kişi tutuklandı.
Tutuklananlar arasında, uluslararası ödüllere sahip foto muhabiri Bülent Kılıç, Now TV muhabiri Ali Onur Tosun, Türkiye Komünist Partisi (TKP) Parti Meclisi Üyesi Arda Hacıyusufoğlu ve TKP İstanbul İl Başkanı Ahmet Dincel de yer aldı. İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilen karar kapsamında, 11 kişi “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçlamasıyla tutuklandı.
Gazetecilere Yönelik Tutuklama Kararı
Gözaltına alınan ve tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edilen 206 kişi hakkında kararlar açıklanırken, basın mensuplarının da bu süreçte gözaltına alınması, gazetecilerin mesleklerini icra ederken maruz kaldıkları baskıları bir kez daha gündeme getirdi.
Tutuklanan gazetecilerden biri olan foto muhabiri Bülent Kılıç, mahkeme sorgusunda mesleğini yaptığını belirterek, “Ben uluslararası düzeyde çalışan bir foto muhabiriyim. Çalışmalarım nedeniyle pek çok ödül aldım. O gün de bir gazeteci olarak oradaydım ve fotoğraf çekiyordum” diyerek kendini savundu. Kılıç, gösteriler sırasında çekim yaparken gözaltına alındığını ve 35 saat boyunca uygun olmayan koşullarda gözaltında tutulduğunu vurguladı.
Aynı şekilde Now TV muhabiri Ali Onur Tosun’un da gazetecilik görevini yerine getirirken gözaltına alındığı belirtilirken, basın mensuplarının protestolar sırasında hedef alınması, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü açısından endişe yaratıyor.
Siyasetçiler de Tutuklananlar Arasında
Tutuklananlar arasında siyasi figürlerin de yer alması dikkat çekti. TKP Parti Meclisi Üyesi Arda Hacıyusufoğlu ve TKP İstanbul İl Başkanı Ahmet Dincel de aynı suçlamalarla tutuklandı.
Siyasi ve basın mensuplarına yönelik bu tutuklamalar, kamuoyunda tepki çekerken, protestolar sırasında yapılan gözaltılar ve tutuklamalar, Türkiye’de demokratik hakların kullanımı ve ifade özgürlüğü açısından yeni bir tartışma başlattı.
Gözaltı ve tutuklamalara karşı çeşitli sivil toplum kuruluşları ve basın örgütlerinden tepkiler yükselirken, basın mensuplarının mesleklerini icra ettikleri için cezalandırılmaması gerektiği vurgulandı.