Her İki Genç Kadından Biri İşsiz: Gençliğin Umudu Asgari Ücrete Sıkıştı

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’na yaklaşırken, Türkiye’nin gençlerine dair umut vermeyen tablo bir kez daha gün yüzüne çıktı. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR), TÜİK’in 2022 yılı 1. çeyrek Hanehalkı İşgücü Araştırması (HİA) ve 2021 yıllık verilerine dayanarak hazırladığı raporda, genç işsizliğinin Türkiye’de ulaştığı çarpıcı boyutları kamuoyuna sundu. Rakamlar yalnızca ekonomik bir soruna değil, aynı zamanda sosyal bir çöküşe işaret ediyor.

Genç Kadınların Yarısı İşsiz

TÜİK’in 16 Mayıs 2022’de yayımladığı verilere göre, Türkiye’de genç kadınlar en kırılgan gruplardan biri. Her iki genç kadından biri işsiz. Bu veri, Türkiye’nin cinsiyet eşitsizliğiyle derinleşen işsizlik krizinde genç kadınların adeta sistem dışına itildiğini ortaya koyuyor.

İş bulma umudunu kaybeden, iş aramaktan vazgeçen ve işgücü dışına çıkan gençler dikkate alındığında, genç işsizliği çok daha vahim bir hale geliyor. TÜİK’in 2021 yıllık verilerine göre dar tanımlı genç işsizlik oranı yüzde 21,1 iken, geniş tanımlı genç işsizlik oranı yüzde 41’e kadar tırmanıyor. Bu fark, gençlerin önemli bir kısmının artık iş aramaktan dahi vazgeçtiğini, umudunu kaybettiğini gösteriyor.

Türkiye, OECD ve AB Ortalamalarının Üstünde

DİSK-AR’ın karşılaştırmalı analizine göre Türkiye, genç işsizliği oranlarında gelişmiş ülkelerin tamamının önünde. 2022 Mart ayı itibarıyla:

  • G7 ülkeleri ortalaması: %9,1
  • OECD ortalaması: %11,1
  • AB-27 ülkeleri ortalaması: %14
  • Türkiye: %21,1 (dar tanımlı genç işsizlik)

Bu oranlar, genç işsizliğinin Türkiye’de yapısal ve kalıcı bir sorun haline geldiğini ve çözüm için yalnızca kısa vadeli ekonomik politikaların yeterli olmayacağını ortaya koyuyor. Türkiye’nin işgücü piyasası, gençler için bir gelecek sunmuyor; aksine onları borç, güvencesizlik ve toplumsal dışlanmaya mahkûm ediyor.

Asgari Ücrete Hapsolan Üniversite Diploması

Bir zamanlar gelecek vaadi olarak görülen üniversite diploması, artık gençler için asgari ücretli bir hayata mahkûmiyet belgesi haline gelmiş durumda. DİSK-AR’ın bulgularına göre:

  • Tıp fakültesi dışındaki tüm fakülte mezunlarının büyük bölümü işe asgari ücret civarında başlıyor.
  • Mühendislik mezunlarının yüzde 40-50’si asgari ücretle çalışıyor.
  • Sosyal bilimler, iktisadi ve idari bilimler mezunlarının yüzde 60’ı aynı durumda.
  • İslami bilimler mezunlarında bu oran yalnızca yüzde 18.

Bu veriler, gençler arasında diplomaya rağmen sınıf atlamanın mümkün olmadığını ve eğitim sisteminin işgücü piyasasına entegrasyon konusunda derin bir krizde olduğunu kanıtlıyor. Eğitimin piyasaya endekslenmiş hali, gençlere refah değil, güvencesizlik sunuyor.

2,3 Milyon Genç İşsiz: Kayıp Kuşak Gerçeği

DİSK-AR’ın raporunda yer alan çarpıcı verilerden biri de Türkiye’de 2,3 milyon genç işsiz olduğu. Bu sayı, yalnızca bireysel hayatlardaki yıkımı değil, aynı zamanda ülkenin üretkenliğini, sosyal barışını ve demografik potansiyelini yitirdiğinin göstergesi.

Gençlerin bir kısmı mezun olur olmaz iş bulamıyor; iş bulanlar ise düşük ücretli, güvencesiz işlerde çalışıyor. Kamuda kadro yok, özel sektör staj adı altında sömürü düzenini sürdürüyor. Gençler ya yurt dışına gitmeyi ya da sistemden tümüyle kopmayı planlıyor. Bu durum, Türkiye’de bir “kayıp kuşak” tehdidinin artık bilimsel bir gerçekliğe dönüştüğünü gösteriyor.

19 Mayıs, bu ülkenin gençliğine adanmış bir bayram. Ancak bugün gençler kendi bayramlarında ne işte, ne okulda, ne de umutlu bir hayatta yer bulabiliyor. Çözüm, yalnızca ekonomik değil; siyasi, toplumsal ve yapısal bir değişimi zorunlu kılıyor.