Çayırhan Maden İşçileri Özelleştirmeye Karşı Nöbette: “Ölüm Fermanına Karşı Direniyoruz”

Ankara’nın Nallıhan ilçesine bağlı Çayırhan Termik Santralı ve Maden Ocağı’nda çalışan işçiler, varlık satışı yoluyla yapılması planlanan özelleştirmeye karşı yeniden direnişe geçti. 28 Şubat sabahından itibaren maden ocağı önünde nöbet tutmaya başlayan işçiler, “Özelleştirme iptal edilmeden buradan ayrılmayacağız” diyerek kararlılıklarını ortaya koydu. Soğuk havaya ve jandarma ablukasına rağmen eylemlerini sürdüren madenciler, özelleştirme kararının iş güvencelerini ve geleceklerini tehdit ettiğini vurguluyor.

Bu, madencilerin özelleştirmeye karşı ilk direnişi değil. 20 Kasım 2024’te maden ocağında kendilerini 9 gün boyunca kapatan işçiler, ardından Ankara’ya yürüyüşe geçmişti. Çayırhan’dan Beypazarı’na ulaştıklarında hükümet yetkilileri, özelleştirme işlemini 4 Mart 2025’e kadar erteleme kararı almıştı. Ancak bu süreçte taleplerine olumlu bir yanıt alamayan işçiler, 10 Şubat’ta yeniden yürüyüşe başlayarak 13 Şubat’ta Ankara’ya ulaşmıştı. Fakat hükümetten somut bir adım gelmeyince, madenciler nöbet eylemine geri döndü.

“Bu Karar, Ölüm Fermanımız”: İşçilerin Sesine Kulak Verilmeli

Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul, maden girişinde yaptığı basın açıklamasında, özelleştirme kararının işçiler için bir “ölüm fermanı” olduğunu belirtti. Akçul, “Kendimizi madene kapattık, çadır nöbetleri tuttuk, karda kışta kilometrelerce yürüdük; ne yapsak duyulmadık. Bu özelleştirme kararı, adeta ölüm fermanımız. Yetkililerden vicdanlı bir yaklaşım bekliyoruz. Burası sadece bir işyeri değil, işçilerin yuvası. Ailelerin, çocukların geleceği söz konusu” dedi.

Akçul, varlık satışı yoluyla halka ait kaynakların sermayeye devredilmesine karşı çıktıklarını vurgulayarak, “Taleplerimiz net: Özelleştirme derhal dursun, iş güvencemiz korunsun. Bugün sesimizi duyuramazsak, yarın bu adaletsizlik herkesin kapısını çalabilir. Biz yalnızca madencilerin ve enerji işçilerinin değil, tüm emekçilerin hakları için buradayız” ifadelerini kullandı. İşçilerin “Ölmek var, vazgeçmek yok” sloganıyla sürdürdüğü direniş, Türkiye’deki emek mücadelesinin önemli bir sembolü haline geldi.

Özelleştirme Kararı ve İşçilerin Geleceği

Çayırhan’daki özelleştirme kararı, yalnızca madencilerin değil, bölgedeki tüm halkın geleceğini tehdit ediyor. İşçiler, özelleştirme sonrası iş güvencelerinin ortadan kalkacağı ve çalışma koşullarının daha da ağırlaşacağı endişesi taşıyor. Ayrıca, maden ocağının özelleştirilmesiyle birlikte bölgedeki ekonomik dengelerin bozulması ve işsizliğin artması da bekleniyor. Madencilerin direnişi, bu nedenle yalnızca kendi hakları için değil, tüm emekçilerin geleceği için verilen bir mücadele olarak görülüyor.

Hükümet yetkililerinin işçilerin taleplerine kulak vermesi ve özelleştirme kararını gözden geçirmesi beklenirken, madencilerin kararlılığı dikkat çekiyor. Soğuk havaya ve zorlu koşullara rağmen nöbetlerini sürdüren işçiler, hakları için mücadeleden vazgeçmeyeceklerini bir kez daha gösterdi. Çayırhan’daki direniş, Türkiye’deki emek hareketinin önemli bir örneği olarak tarihe geçiyor.