Kamunun gözünden kaçan bir satış işlemi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ailesine yakın şirketlere tanınan ayrıcalıklı ekonomik ilişkileri yeniden gündeme taşıdı. Sermaye piyasası işlemlerinin açıklandığı Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) 24 Nisan 2025 tarihinde yayımlanan bildirim, kamu kaynaklarının yine dar bir çevreye yönelik avantajlı biçimde aktarıldığını gözler önüne serdi.
Söz konusu duyuru, T24 yazarı Çiğdem Toker’in 30 Nisan 2025 tarihli köşe yazısında kamuoyuna taşındı. Toker’in aktardığına göre, Emlak Konut ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO), İstanbul Arnavutköy’deki bir arsayı 507 milyon 483 bin TL bedelle, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeğeni Üsame Erdoğan’ın yönetim kurulu başkanı olduğu 1000 Yatırımlar Holding’in iştiraki olan Altay Yenilenebilir Enerji A.Ş.’ye satıyor.
Ancak satış koşulları, kamu yararından çok özel bir çıkar ilişkisinin göstergesi niteliğinde: 507,5 milyon lira değerindeki arsanın satışında yalnızca 5 milyon lira peşinat alındı. Kalan miktar ise 59 ay vadeye yayıldı. Bu da şirketin ayda yaklaşık 8,5 milyon liralık taksitlerle 2030 yılına dek ödeme yapacağı anlamına geliyor.
Arazi Teslimi Tapu Devriyle Taçlanacak
Sözleşmeye göre arsanın teslimi imza tarihinden itibaren 48 ay içinde yapılacak ve tapu devri de bu teslim tarihiyle birlikte gerçekleşecek. Emlak Konut GYO’nun halka açık bir şirket olduğu ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı TOKİ’nin iştiraki olduğu dikkate alındığında, satış koşulları daha da tartışmalı hale geliyor.
Altay Yenilenebilir Enerji A.Ş.’nin bağlı bulunduğu 1000 Yatırımlar Holding’in yönetim kurulu, Üsame Erdoğan’ın yanı sıra Hüseyin Ardan Küçük, Mustafa Saim Birpınar, Harij Pojata, Kadir Can Abdik, Emine Canpolat, Eyüp Şişman ve Osman Dinçbaş gibi isimlerden oluşuyor. Kurulda yer alan avukat Mustafa Saim Birpınar, eski Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Prof. Mehmet Emin Birpınar’ın oğlu olmasıyla dikkat çekiyor.
Kamusal Değer, Aile Çevresine mi Aktarılıyor?
KAP duyurusunda arsanın yüzölçümüne dair bilgi yer almasa da, yatırım amaçlı olduğu vurgulanan bu satış, kamu arazilerinin aile bağları üzerinden özel şirketlere aktarılması tartışmasını yeniden açıyor. Bu durum, Çiğdem Toker’in ifadesiyle “hayli avantajlı bir satış öyküsü” olmanın ötesine geçiyor; yolsuzluk ve çıkar çatışması şüphelerini de beraberinde getiriyor.
1000 Yatırımlar Holding, ulaştırma, enerji, yazılım ve finans gibi stratejik sektörlerde faaliyet yürütüyor. Şirketin öne çıkan markaları arasında Binbin, Taksim ve Charge yer alıyor.
Kamu kaynaklarının bu şekilde el değiştirmesi ve sürecin şeffaflıktan uzak ilerlemesi, kamu denetimi ve hesap verebilirlik açısından soru işaretleri yaratıyor. Özellikle aile bağlarının şirket çıkarlarıyla iç içe geçmesi, Türkiye’de “beşli çete” ve benzeri tartışmaları hatırlatıyor.
Kaynak:
Toker, Çiğdem. “Avantajlı bir satış hikâyesi.” T24, 30 Nisan 2025.
